Ekonomik krizin derinleştiği şartlarda hem açıklanan istihdam verileri hem de işsizlik başvuru sayısındaki artış, istihdamda ciddi sıkıntıların yaşandığını gösteriyor. İşsizlik ödeneğine başvuranların sayısı yılın ilk dört ayında önceki seneyi katlarken, bu, işyerlerinde küçülme sinyali olarak okunuyor.
Milyonlarca kişi ise bu kaygan zeminde işini kaybetme korkusu yaşıyor. Bazı iş yerlerinde toplu işten çıkarma söylentileri de yayılıyor.
Bu durumu yaşayan bir işçi, Evrensel Gazetesi'ndeki "Hukuk Köşesi"nde iş hukukuna ilişkin soruları cevaplayan Avukat Devrim Avcı'ya, çalıştığı fabrikada "100 işçinin birden işten çıkarılacağı" söylendiğini belirterek bunun mümkün olup olmayacağını sordu.
İşçinin, "Bu kadar çok sayıda işçiyi çıkartırken işveren bu işçileri neye göre tespit edecek? Ayrıca çıkarmış olduğu işçilerin yerine yeni işçiler alabilir mi? Buna karşı itiraz edilebilir mi?" sorusuna Avcı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 29. maddesine işaret etti.
ÇIKARMA NEDENİ ÖNEMLİ
Bu madde ile toplu işçi çıkarma başlığı altında bir düzenleme yapıldığını bildiren Avcı, şunları kaydetti:
"Bu düzenlemeye göre, 'işveren, ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, iş yeri veya işin gerekleri sonucu toplu işçi çıkarmak istediğinde bunu en az 30 gün önceden bir yazı ile iş yeri sendika temsilcilerine, ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumuna bildirecektir.'Yani toplu işçi çıkarma ile sebepler iş yeri ile ilgili ekonomik, teknolojik, yapısal sebepler olabilecektir."
İşyerinde çalışan sayısında göre, çıkarılacak işçi sayısının da kanunda yer aldığını bildiren Avcı, şu bilgileri aktardı:
"İş yerinde çalışan işçi sayısı 20 ile 100 işçi arasında ise en az 10 işçinin; 101 ile 300 işçi arasında ise en az 30 işçinin ve 301 ve daha fazla sayıda ise; en az yüzde on oranında işçinin işine İş Kanunu madde 17’ye göre son verilmesi toplu işçi çıkarma olarak kabul edilecektir. Burada ayrıca, işçilerin iş sözleşmelerinin feshedilmeleri bir aylık süre içinde aynı tarihte veya farklı tarihlerde olmak durumundadır."
İşverenin koşulları sağlıyorsa, çıkardığı işçilere kıdem tazminatı ödemek zorunda olduğunu da aktaran Avcı işverenin toplu işçi çıkarmalarında gerekli bildirimi yaptıktan sonraki süreci de anlattı.
İŞE İADE DAVASI AÇILABİLİR
Bildirimin ardından işyeri temsilcisi sendika ile işverenin, işçi çıkarmanın önlenmesi ya da sayının düşürülmesi gibi konuları görüşeceklerini aktaran Avcı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Görüşmelerin sonunda, toplantının yapıldığını gösteren bir belge düzenlenecektir. Fesih bildirimleri, işverenin toplu işçi çıkarma isteğini bölge müdürlüğüne bildirmesinden otuz gün sonra hüküm doğurur. Kanunda düzenlenen bu hususlara ilişkin yapılacaklar işçilerin işe iade davası açmaları önünde engel teşkil etmez. Dolayısıyla toplu işten çıkarma durumunda da işçiler işe iade davası açma hakkına sahiptirler. "
Toplu çıkarmalar sonrası 6 ay içerisinde işveren yeniden işçi almak istediği durum için Avukat Avcı "Nitelikleri uygun olanları tercihen işe çağırır demektedir. Dolayısıyla, işveren için yeni işçi almada belli bir zaman dilimi öngörülmektedir. Ancak bu durum sizin işe iade davası açmanıza engel teşkil etmemektedir." dedi.
1 AY İÇERİSİNDE DAVA AÇMA HAKKINIZ VAR
Avcı toplu çıkarmaya ilişkin son olarak şu uyarıda bulundu:
"Toplu veya bireysel olsun işveren işçinin iş sözleşmesinin feshederken bu feshi gerekçeli bir şekilde yapmakla yükümlüdür. İş Kanunu’nun 19. maddesinde bu husus, 'İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır' şeklinde emredici bir şekilde düzenlenmektedir. Toplu işçi çıkarma ise, ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, iş yeri veya işin gerekleri sonucu yapılmalıdır. Bu feshe karşı da yasal 1 aylık süre içinde işe iade davası açma hakkınız vardır."