Merkez Bankası'nın faiz oranını yüzde 50'ye yükseltmesi, toplumun tüm kesimlerini etkileyecek yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Bu durum, durgunluk ve yüksek enflasyonun aynı anda yaşanacağı bir ortam yaratıyor.
Merkez Bankası'nın faiz oranını yüzde 50'ye yükseltmesi, toplumun tüm kesimlerini etkileyecek yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Bu durum, durgunluk ve yüksek enflasyonun aynı anda yaşanması anlamına geliyor. Peki, bu durum kimleri nasıl etkileyecek?
Merkez Bankası'nın faiz oranını yüzde 50'ye yükseltmesi toplumun tüm kesimlerini etkileyecek yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Bu durum, durgunluk ve yüksek enflasyonun aynı anda yaşanmasına yol açabilir.
Faiz Artışının Mağdurları:
Yurttaşlar: Kredi faizlerinin yüksekliği, borçlanmayı zorlaştırıyor ve dar gelirlileri daha da zor durumda bırakıyor.
KOBİ'ler: Finansman maliyetlerinin artması, KOBİ'lerin ayakta kalmasını zorlaştırıyor.
Yeni İşletmeler: Finansman zorlukları, yeni şirketlerin kurulmasını engelliyor.
Sanayi: Borçlanma maliyetlerinin yüksekliği, sanayi üretimini olumsuz etkiliyor.
Faiz Artışı ve Ekonomik Göstergeler:
Bireysel ve kredi kartı borçları: 2 trilyon 903 milyar lira
Batık tüketici kredileri: Yılbaşından bu yana 9,2 milyar lira artış
KOBİ'lerin bankalara olan borcu: 3,5 trilyon lira
Ocak-Şubat döneminde kurulan şirket sayısı: Geçen yıla göre %12,2 azalış
Aynı dönemde kapanan şirket sayısı: Geçen yıla göre %32,3 artış
Sanayi üretim endeksi: Ocak ayında yıllık bazda sadece %1,1 artış
Faiz Tarihçesi:
2010-2018: Faiz genelde istikrarlı
2018: Faiz artışı başladı
2021: Mart ayında faiz artışı sonrası Naci Ağbal görevden alındı.
2023: Ocak ayında faiz %45'e, Mart ayında ise %50'ye yükseltildi.
Sonuç:
Faiz artışı, ekonomide durgunluk ve yüksek enflasyona yol açabilir. Bu durum, toplumun tüm kesimlerini olumsuz etkileyecektir.