Hibrit araçlar için ÖTV indirimi yapılmasına yönelik bir karar alınırken, sektördeki uzmanlar, bu indirimin başlangıçta sadece belirli model araçlarla sınırlı olabileceğini, ilerleyen dönemlerde ise model çeşitliliğinin artacağını belirttiler.
Türkiye'de tamamen elektrikli araçların pazar payının hızla büyüdüğünü vurgulayan uzmanlar, en büyük engellerden birinin evde ya da işyerinde şarj olanaklarının yetersizliği olduğunu ifade etti. Bu durumun elektrikli araçlara geçişi geciktirdiğinin de altını çizdi. Bu soruna çözüm getirmek için ise önemli bir adım atıldı.
BAKANLIK'TAN ŞAJ İSTASYONU DÜZENLEMESİ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, yeni bir düzenlemeyle elektrikli araç şarj istasyonları konusunda köklü bir çözüm sundu. Özellikle apartman ve site sakinlerinin ortak kullanım alanlarında şarj istasyonu kurulumu sık sık anlaşmazlıklara neden oluyordu. Yapılan bu yeni düzenleme ile birlikte araç sahipleri, şarj istasyonu kurulumu için artık uzun ve karmaşık bürokratik işlemlerle uğraşmak zorunda kalmayacak.
‘ŞARJ İSTASYONU KURMAK İÇİN YÜZDE 80 ONAY GEREKMEYECEK’
Bakanlık, şarj istasyonlarının ruhsat gerektirmeyen yapılar olduğunu belirtti ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinde belirtilen maliklerin beşte dördünün onayını alma şartının artık aranmayacağını duyurdu. Aynı zamanda, bu kurulum için yalnızca çoğunluğun kararının yeterli olacağını da vurguladı.
DETAYLAR NETLEŞTİ
Açıklamanın devamında, “Bakanlığımıza yapılan başvurularda, site ve apartlamanların açık veya kapalı otopark alanlarında elektrikli araç şarj ünitelerinin kurulması için kat malikleri kurulunda hangi oranda karar alınması gerektiğine dair sorular sorulmakta olup, konunun açıklanma ihtiyacı hasıl olmuştur. Herhangi bir inşai faaliye konu olmayan, kapalı mekân teşkil etmeyen ve blok olarak montajlı bir şekilde naklen getirilen, yangın ve elektrik tedbirleri alınmış olan ve sökülür takılır seyyar bir elektrikli cihaz niteliğindeki elektrikli araç şarj ünitelerinin ruhsat gerektiren bir yapı niteliğinde olmadığı, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinde yer alan kapsamda olmaması nedeniyle, maliklerin beşte dördünün rızasının aranmasına gerek bulunmadığı, kanunun 42. maddesi kapsamında değerlendirilerek kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karar ile kurulabileceği...” İfadelerine yer verildi.