Otomotiv sektörü, son dönemde hükümetten gelecek iki kritik karara odaklanmış durumda. Bunlardan biri, Türkiye’de Stellantis Grubu’nun Tofaş’a devri hakkında uzun zamandır beklenen Rekabet Kurulu kararı, diğeri ise 1 milyar dolarlık yatırım yapacak Çinli BYD’ye verilecek teşvik belgesi.
Gazete Pencere’den Emre Özpeynirci’nin yazısına göre, her iki karar da otomotiv pazarının geleceği açısından büyük önem taşıyor. Bu yılın ilk yedi ayında, Tofaş’ın sahip olduğu Fiat, Alfa Romeo, Jeep, Maserati ve Ferrari markalarının pazar payı yüzde 13’e çıkarken, Stellantis (PSA) tarafından temsil edilen Peugeot, Citroen, Opel ve DS markalarının payı ise yüzde 16’ya ulaştı.
REKABET KURULU'NUN KARARI BEKLENİYOR
Eğer Rekabet Kurulu 1 Mart 2023’ten bu yana beklenen olumlu kararı verirse, Tofaş’ın pazar payı hızla yüzde 30’a yükselecek; hafif ticari araçlarda ise bu oran yüzde 40’ı geçecek. Bu durum, pazardaki güç dengelerini belirlemede önemli bir etki yaratacak. Ancak, Rekabet Kurulu’nun 1.5 yıldır nihai kararı vermemesi, Tofaş’a bu kadar büyük bir pazar payı gücü verilmek istenmediği yönündeki soruları gündeme getirmiş durumda.
NEDEN KARAR VERME SÜRESİ BU KADAR UZADI?
Yaklaşık 3 ay önce hem Tofaş hem de Stellantis cephesi, kulislerde nihai karara yakın olunduğunu söylese de, henüz Rekabet Kurulu’ndan olumlu veya olumsuz karar çıkmadı. Taraflar karar konusundan umutsuzluğa kapılmış durumda. Bu kararın gecikmesinde Koç Holding’in bünyesinde Ford Otosan’ın da olmasının, özellikle ticari araçta büyük güce ulaşmasının etkisi olduğu söyleniyor.
GÜMRÜK VERGİ YOK!
Çinli BYD’nin beklediği teşvik belgesi de pazardaki fiyat dengesi açısından büyük önem taşıyor. BYD’nin yapacağı 1 milyar dolarlık yatırıma karşılık, Resmi Gazete'de yayımlanan ve 5 Temmuz’da yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı kararı uyarınca, yatırım teşvik belgesi kapsamında gümrük muafiyetinden yararlanarak gerçekleştirilen Çin menşeli oto ithalatı, uygulanan söz konusu ek mali yükümlülükten muaf olacak. Yani BYD teşvik belgesini alması halinde, Çin’den sıfır gümrükle elektrikli ve hibrit otomobil ithal edebilecek.
SADECE 1 MODEL ÖTV İNDİRİMİNE DAHİL OLUYOR
Ayrıca bu yatırım karşılığında, şarj edilebilir hibrit otomobillerin (PHEV) ÖTV’si yüzde 80’den 30’a indirildi ve bu kapsama şu an sadece BYD’nin Seal U modeli giriyor. Sonuç olarak teşvik belgesinin çıkması halinde, BYD ithal edeceği gümrüksüz elektrikli ve hibrit otomobillerle pazardaki fiyatları aşağı yönlü çekecek. Bu da rakiplerinin bu fiyat politikasına karşı yeni stratejiler belirlemesini sağlayacak. Çünkü BYD’nin 800-900 bin TL’ye 400-500 km menzile sahip elektrikli otomobil getirmesi, tüm dengeleri tüketici lehine bozacak.
Teşvik belgesinin çıkması için BYD tarafının zaman alanan bürokratik işlemleri tamamlamak için uğraştığı, belgeye ilişkin kararın bu ay netleşeceği söyleniyor.
FİYAT BİLGİSİ GİZEMİNİ KORUYOR
Şarj edilebilir hibrit araçlar (PHEV) için yapılan ÖTV indiriminden şu an için tek yararlanan model olan BYD Seal U DM-i için ortada asılsız fiyatlar dolaşıyor. Ağustos sonu itibarıyla az sayıda araç gelse de ÖTV indirimiyle yüzde 30’luk dilime girecek modelin şu an fiyatı belli değil.
BYD Türkiye yetkilileri gümrük muafiyeti sunacak yatırım teşvik belgesinin çıkmasını bekliyorlar çünkü önce ÖTV indirimli fiyat, sonra da gümrük vergisiz fiyat açıklamak istemiyorlar. Bu yüzden teşvik belgesini bekleyip, hem ÖTV indirimli, hem de gümrük vergisiz tek bir fiyat oluşturmak istiyorlar.
DEV İNDİRİMLER!
Tabi ki fiyat tamamen üreticiden alacakları yeni fiyata da bağlı olacak. Ama Türkiye’de sübvansiyonlu 2.2 milyon TL’nin üstünde fiyatla satılan D-SUV sınıfındaki Seal U D-Mi modelinin bu teşviklerle 1.7 milyon TL’ye kadar inmesi muhtemel.
Ama asıl önemli olan BYD’nin Türkiye’ye sadece yüzde 10 ÖTV ile ithal edeceği Dolphin veya Seagull gibi orta ve küçük segment elektrikli modelleri olacak. Bu modellerin fiyatı gümrük vergisi olmadan 800 bin TL’ye kadar inebilir. Yine aynı şekilde Türkiye’de satılan ama daha sonrası 20 servis açma zorunluluğu ve ek vergi nedeniyle ithalatı duran Atto 3 de, ülkeye 1 milyon TL bandında gelebilir.