‘Mevduat rekabeti maliyetleri yükseltebilir'

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş "Önümüzdeki yıl enflasyonun baz etkisiyle yılın ilk yarısında yüzde 40'lara doğru hızla gerileyeceğini, kredilerin de enflasyona paralel bir artış trendinde olmasını öngörüyoruz. Gelecek yıl dış fonlama girişinin yavaş seyretmesi ve mevduat rekabetinin artması, fonlama maliyetlerinin yükselmesine neden olabilir" dedi.

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, bankacılık sektörü ve DenizBank açısından 2022 gelişmelerini ve 2023'ten beklentilerini paylaştı. Öngörülmesi zor bir dönemden geçildiğini anlatan Ateş, salgın sonrası küresel ekonomide güçlü bir toparlanma, borçlulukların artması ve enflasyonun yükselmesinin beklendiğini, ancak Rusya-Ukrayna savaşının başlaması ve Çin'in sıfır Covid-19 politikasını uygulaması ile beklenen güçlü 2022 yılının gelmediğini ifade etti.

Ateş, bu gelişmelerle enflasyonun çok daha yukarı çıktığını ve birçok merkez bankasının para politikasında sıkılaşma şiddetini artırmak zorunda kaldığını belirterek, "Halihazırda enflasyonla mücadele devam ediyor. Bu da demek oluyor ki 2023, faiz oranlarının yüksek seviyelerini koruduğu, üretim ve istihdam sıkıntılarının yaşanacağı bir yıl olacak" diye konuştu.

‘Fonlama maliyetleri artabilir’

Türk bankacılık sektörünün güçlü yapısını koruduğunu, bankacılık göstergelerinin uluslararası kriterlere uygun seviyelerde kalmaya devam ettiğini bildirdi. Bankaların sermaye yeterlilik oranının yüzde 19'un üzerinde olduğunu aktaran Ateş, aktif kalitesinde de bozulma görünmediğine işaret etti. Ateş, sorunlu kredi oranının yüzde 2 düzeyinde istikrarlı seyrini koruduğunu, mevduatların yüzde 56 payla bankaların en önemli fonlama kaynağı olmaya devam ettiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Kredi artışı yabancı para kredilerdeki geri çekilmenin de etkisiyle yüzde 50'lerde ve yıllık enflasyonun gerisinde kalıyor. Yani bu yıl için reel bir kredi büyümesinden bahsedemiyoruz. Buna mukabil 2022'de özellikle politika faizinde yaşanan geri çekilme ve enflasyona endeksli tahviller banka karlarını destekledi. Önümüzdeki yıl enflasyonun baz etkisiyle yılın ilk yarısında yüzde 40'lara doğru hızla gerileyeceğini, kredilerin de enflasyona paralel bir artış trendinde olmasını öngörüyoruz. Gelecek yıl dış fonlama girişinin yavaş seyretmesi ve mevduat rekabetinin artması, fonlama maliyetlerinin yükselmesine neden olabilir. Ayrıca mevduattaki gelişmelerin yanında regülasyonlar sebebiyle ticari kredi faizlerindeki gerileme net faiz marjını daraltıcı etki yaratıyor."

‘Büyüme yüzde 5’in üzerinde olur’

Uluslararası kurumların gelecek dönem büyüme tahminlerini her revizyonda daha aşağıya çektiğini, enflasyon beklentilerini ise yukarı güncellediğini aktaran Ateş, şunları kaydetti:

"Benim beklentim küresel enflasyonist sürece ilişkin belirsizliğin 2023'ün ilk yarısında ortadan kalkmasıyla beklentilerin olumluya dönüşeceği, özellikle ikinci yarıda para politikasındaki sıkılaşmanın etkisini belirgin şekilde görülmeye başlayacağı yönünde. Buna paralel gelişmekte olan ülkelerin de desteğiyle yüzde 3'e yakın bir küresel büyümenin mümkün olacağı kanaatindeyim. Türkiye'de ise farklı bir süreç yaşanıyor. Büyümenin ve istihdamın önceliklendirildiği, ekonomik aktivitenin canlı tutulmaya çalışıldığı bir politika seti uygulanıyor. Geçen yıl yüzde 11'i aşan büyüme rakamının 2022'de yine güçlü seyrini sürdürerek yüzde 5'in üzerinde kalmasını bekliyoruz."

Hakan Ateş, yüksek enflasyon ve Rusya-Ukrayna savaşının enerji fiyatlarını yukarıya itmesiyle cari açığın belirginleştiğini, resesyon beklentilerinin arttığı Avrupa'dan da talebin yavaşladığını belirterek, bunların ekonomiyi olumsuz etkilese de çözümsüz problemler olmadığını söyledi.

Gelecek dönemde döviz kurunda sağlanan dengelenme ve baz etkisinin devreye girmesiyle enflasyonun gerilemeye devam edeceği öngörüsünde bulunan Ateş, "Enerji fiyatlarında geri çekilme ve emtia fiyatlarındaki düzelme ile maliyetlerin daha aşağı inmesi de bu sürece yardımcı olacaktır" dedi. Ateş, turizm sektöründe 45 milyar dolar civarında gelirin oluşacağı iyi bir sezonun geride kaldığını, gelecek yılın daha da güçlü olmasını beklediklerini ifade etti.

Tüm bunların risk olarak değerlendirilen cari açığın sürdürülebilir seviyelerde kalmasını sağlayacağını vurgulayan Ateş, "Ancak küresel ekonomideki yavaşlama, enflasyonun yarattığı problemler ve fonlama imkanlarındaki daralmaya paralel bizim de mevcut güçlü büyümeyi sürdürmemiz zor olacak. 2023'te son iki yıldaki güçlü büyüme performansının biraz gerisinde kalmamız beklenebilir" değerlendirmesini yaptı.

Ekonomi Haberleri