Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) web sitesinde yayınladığı “Herkes için Ekonomi” kitapçığında parasal aktarım mekanizmasını şematize ederek açıklayarak yer verdiği "Merkez Bankası enflasyon tehdidi gördüğünde faiz oranını artırır. Böylece toplam talebi düşürerek enflasyonu düşürmeye çalışır" ifadeleri dikkat çekti. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, TCMB’nin bu ifadelerle uyguladığı “düşük faize endeksli" para politikasının birbiriyle ters düştüğüne dikkat çekerek, “Enflasyon tehdidini görmeyen kaldı mı?” dedi.
70 ülke faizi artırdı, TCMB direniyor
Bloomberg’in son yayınladığı haritaya göre, bu yıl dünyada 70 merkez bankası enflasyonu düşürmek için faizi en az 50 baz puan artırdı. Hatta bazı merkez bankalarının on yıllar sonra ilk kez faiz artırması dikkat çekti.
TCMB ise 21 Temmuz’da gerçekleştirdiği 7’nci Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında daha önceki toplantılarında olduğu gibi politika faizini yüzde 14'te sabit tuttu. PPK’nın yayınladığı karar metninde küresel ekonomi için “Resesyon ihtimali artmaktadır” gerekçesi ve “TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir” ifadesi dikkat çekti.
En son Ağbal artırmıştı
PPK, en son Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal döneminde yani 2021 Mart ayında politika faizini iki puan artırarak yüzde 19’a çıkarmıştı. Ağbal bu gelişme üzerine görevden alınarak yerine Şahap Kavcıoğlu atanmıştı. Kavcıoğlu ise görevi devraldıktan sonra 5 ay faizi sabit tuttu. Ancak daha sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın savunduğu "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur" ve “Faiz ve enflasyonla mücadelede nas ne diyorsa onu yapacağız" tezleri çerçevesinde politika faizini kademeli olarak indirerek en son 16 Aralık 2021’de yüzde 14’e çekti.