Merkez Bankası eski Başekonomisti: Yeni şoklar olabilir

Merkez Bankası'nın faiz kararına ilişkin konuşan Merkez Bankası eski Başekonomisti Prof. Dr.Hakan Kara, Merkez'in yılın ikinci yarısından sonra faizde indirime gideceğini tahmin ettiğini paylaştı. Kara yeni şokların olma ihtimalinin yüksek olduğunu kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında alınan faiz kararı ekonominin gündemindeki yerini koruyor.

TCMB'nin politika faizini yüzde 42,5'tan 46'ya çıkarması beklenmedik bir hamle olarak yorumlandı.

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Merkez Bankası eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara da Merkez Bankası'nın kararını ve ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi.

Uluslararası Ekonomi Zirvesi'nde CNBC-e'nin sorularını yanıtlayan Kara'ya göre faiz artırımından çok verilen mesaj önemli:

Merkez Bankası'nın hamlesini doğru bulan Kara şöyle konuştu:

“Merkez Bankası’nın adım atabilmesi ve kararlı bir şekilde sıkılaştırabilmesi önemliydi. Şu an yaşadığımız iç ve dış şoklar nedeniyle döviz piyasasında ciddi bir baskı var. Merkez Bankası, elinin kolunun bağlı olduğunu hissettirmesi halinde baskı daha da artacaktı. O yüzden, Merkez Bankası buna ön alarak faizi yüzde 46'ya çıkardı ve üst tarafta kendisine bir esneklik sağladı. Yani, Merkez Bankası şu an isterse faizi yüzde 49'da da oluşturabilir. Bu esneklik Merkez Bankası'na kolaylık sağlıyor.”

Kara, ayrıca bu hamlenin, Mayıs ayında PPK toplantısı olmayacağı göz önüne alındığında “karşılaşılabilecek şoklara karşı iyi bir hamle olduğu" değerlendirmesinde bulundu.


“Dün de tahmin ettiğim gibi risk almadılar" diyen Kara Merkez'in bu kararla, piyasayı çok sıkılaştırmadan, doğru sinyali vererek hem yurt dışı yabancı yatırımcıları içerde tutabilecek, hem de hanehalkını dövize kaydırmasını yavaşlatacak bir hamle” yaptığını kaydetti.

Faiz artırımının “ekonomi açısından sıkılaştırıcı olmayacağını” aktaran TCMB eski Başekonomist Kara, şöyle konuştu:

“Döviz piyasasındaki riski aldığı için ileride oluşabilecek sert bir şokun da önüne geçmiş oldu. Bu faiz artışının büyümeyi yavaşlatmayacağını, tam tersi büyümeye ilişkin aşağı yönlü riskleri destekleyeceğini düşünüyorum.”


“Yeni şoklar olabilir”
Kara, ilave bir şok gelmemesi durumunda Merkez Bankası'nın yılın ikinci yarısından itibaren faiz indirimlerine gidebileceğini belirtirken "Bu geçici bir sıkılaşma. Merkez Bankası'nın faiz patikasını bir üst seviyeye çıkaran ama eğilimini çok da değiştirmeyen bir karar olarak görüyorum." diye ekledi.

Kara yeni şoklara dikkat çekti:

"Küresel risk iştahının daha da bozulması durumunda yeni şoklar olabilir. Merkez Bankası bu şoklara karşı bir önlem aldı. İlave bir şok gelmezse faiz indirimi için yeniden bir alan açılacaktır."

Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, şu an ilave bir şokun gelme ihtimali yüksek. Dolayısıyla benim çizdiğim senaryo aslında iyimser bir senaryo oluyor. Bu hafif iyimser senaryoda ben de faiz projeksiyonumu yukarı çektim. Yıl sonunda faiz oranının yüzde 35'lerde olacağını tahmin ediyorum. Yani patika aslında tamamen yukarı kaymış durumda" dedi.

"YÜKSEK BİR ENFLASYON BEKLİYORUM"

Prof. Dr. Hakan Kara, enflasyona ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:

"Nisan ayı enflasyonu çok önemli değil. euronun dolara karşı hareketi özellikle otomobil ve giyim fiyatları enflasyonu etkileyecektir. O yüzden mevsimsellikten arındırılmış yüksek bir enflasyon bekliyorum. Hizmet enflasyonu tarafında çok bir problem olacağını düşünmüyorum. Toplamda yüzde 3 veya biraz üzerinde bir enflasyon oluşabilir. Mayıs ayı enflasyonu nisan ayına göre çok daha önemli. Çünkü, Merkez Bankası'nın haziran ayında vereceği karar mayıs ayına göre oluşacak. Bugünden biliyoruz ki nisan ayı verileri iyi gelmeyecek. Döviz kuru artışlarının geçişlerini yaşayacağız. Mayıs ayında enerji fiyatlarındaki artışın gecikmeli etkileri olacak. Mayıs enflasyonu yüzde 2'lerin altına düşerse olumlu adletmeliyiz. Haziran ayından itibaren yüzde 2'lerin altına inebilir. Bu da bizi yıl sonunda yüzde 30'lar civarında bir patikaya götürür.

Ben bu sene cari açığı piyasadan daha yüksek bekliyorum. Emtia fiyatları aşağı yönlü gevşeyince bu da bizim cari açığımıza 8-10 milyar dolar yansıyacak gibi duruyor. Cari açık tahminimi 20 milyar dolar civarına çektim. Son yaşanan şokların ardından büyüme tahminimi yüzde 3'lere doğru çekiyorum"

Ekonomi Haberleri