Resmi Gazete'nin 31818'inci sayısında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayımlanan tebliğ ile 'Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ'de değişiklik yapıldı. Yapılan değişiklikle ilgili Merkez Bankası'ndan açıklama geldi. Açıklamada, "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda finansal istikrarın desteklenmesi ve liralaşmanın teşvik edilmesi kapsamında makroihtiyati politika setini güçlendirerek zorunlu karşılık düzenlemesinde değişikliğe gitmiştir" ifadeleri kaydedildi. Bankaların ve diğer mali kuruluşların bilanço içi veya bilanço dışı uygun görülen kalemlerine zorunlu karşılık getirmenin, Merkez Bankasının temel görevlerinden olduğu hatırlatılan açıklamada "Bilançoların yükümlülük tarafına uygulanmakta olan zorunlu karşılıklar, yapılan düzenleme ile makro ihtiyati politika setini güçlendirmek amacıyla bilançoların varlık tarafına da uygulanmaya başlanmaktadır" denildi.
Karar kapsamında bankalar ile finansman şirketlerinin; KOBİ tanımına giren işletmelere kullandırdığı krediler, esnaf kredileri, ihracat ve yatırım kredileri, tarımsal krediler, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ekindeki (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kurum ve kuruluşlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerine kullandırılan krediler, kurumsal kredi kartları ve mali kuruluşlara kullandırılan krediler hariç olmak üzere TL cinsinden ticari nitelikteki nakdi kredileri zorunlu karşılığa tabi tutulduğu belirtildi.
OSB Finans Danışmanı ekonomist Erol Taşdelen bankavitrini.com'daki 'Merkez Bankası bankalara: Ticari kredilerde frene basın dedi' başlıklı yazısında tebliğin ayrıntılarını yazdı. İşte ayrıntılarda ifade edilenler:
Merkez Bankası Ticari kredilerde “zorunlu karşılık” oranlarını artırdı. Ticari Kredilerde büyüyen bankalara ek karşılık yaptırım uygulayacağını açıkladı. Bu durum açıkça “Ticari Kredilerde frene basın” demektir. Yeni karşılıklar duyurusuna göre Ticari Kredilerde bankalara dolayısı ile kredili Ticari Müşterilere yıllık en az %2 ile %3 ek artış maliyeti getirir. Zira, piyasada Rotatif/BCH krediler %20‘ler üzerinde iken çok az bankada olan yıllık Spot krediler de %30‘lara yükselmiş durumda.
Gerekçeyi Merkez Bankası açıklamasında; “MAKRO İHTİYATI POLİTİKA SETİNİ güçlendirerek zorunlu karşılık düzenlemesinde değişikliğe gitmiştir” şeklinde açıkladı. Zira; bankacılık sektörü yurtiçi kredi hacmindeki %1’lik artışın; cari açığın milli gelire oranını uzun dönemde %0.21, kısa dönemde %0.09 puan artırdığı sonucuna ulaşıldığı genel kabul edilmekle birlikte bu durumun güncel koşullarda TİCARİ KREDİLERDEN kaynaklandığı fikrine katılmadığımı belirtmem gerekir. Açıklamanın devamında “Fiyat İstikrarı sağlanması” hedeflendiği belirtildiğine göre bunun Ticari Kredi hacimleri ile nasıl bağlantı kurulduğu ise açık ve net değil.
Düzenleme neleri kapsıyor?
Merkez Bankası, yaptığı açıklama ile ticari krediler için ‘zorunlu karşılık’ oranlarında değişikliğe gittiğini açıkladı. Açıklamada, söz konusu çerçevede, 1 Nisan 2022 tarihinden itibaren dörder haftalık dönemlerde kullandırılan ticari kredilerin yüzde 10’u oranında zorunlu karşılığın aynı sürelerde tesis edilmesine, 31 Mayıs 2022 tarihi itibarıyla 31 Aralık 2021 tarihine göre kredi büyüme oranı yüzde 20’nin üzerinde olan bankaların, 31 Mart 2022 ve 31 Aralık 2021 tarihlerinde mevcut kredi bakiyeleri arasındaki farkın yüzde 20’si oranında zorunlu karşılığı 6 ay boyunca tesis etmesine karar verildiği bildirildi.
Ticari krediler ne kadar arttı?
MERKEZ BANKASI’nın yeni karşılıklar ile ilgili düzenleme KOBİ Dışı firmaları kapsam dışında tuttu. TİCARİ KREDİ olarak kastettiği o zaman KOBİ dışında kalan Ticari Krediler anlamına geliyor.
2021 sonunda 3,9 trilyon olan KOBİ kredileri dahil toplam Ticari Krediler 15 Nisan 2022 itibarıyla %14,57 artarak 4,5 trilyon TL’ye yükseldi. KOBİ Kredileri mahsup edildiğinde kalan KABİ dışı Ticari Krediler ise 2,8 trilyon TL’den 357 milyar TL %12,59 artarak 3,2 trilyon TL’ye yükselmiş durumda. Merkez Bankası gerekçe olarak gösterdiği ve MAKRO İHTİYATI POLİTİKA SETİNİ güçlendirerek için yaptığını belirttiği zorunlu karşılık düzenlemesinde değişikliğe açıklamaya göre bu kredilerdeki artıştan kaynaklandı. Oysa kapsam dışında tutulan KOBİ Kredileri 1 trilyon 77 milyar TL’den %19,77 artarak 1 trilyon 290 milyar TL’ye yükseldi.
MERKEZ BANKASI açıklamasında diğer bir kafa karıştıran durum ise sadece TL Kredileri içermesi. Oysa, gerekçe ve amaç düşünüldüğünde dövize talebi kısması için asıl döviz kredilerinde zorunlu karşılıkları artırması gerekirdi.
'Ticari krediler dövize dönüyor' tezi gerekçe olabilir mi?
Ticari Kredilere frene basmasının gerekçelerinden biri de son günlerde dillendirilen “Ticari firmalar döviz alıyor” tezi ise baştan söyleyeyim “içi boş bir tez ve bu piyasa dinamiklerini bilmeme nedeniyle böyle bir sonuç çıkarılıyor” derim. Zira toplam ithalatın %83,7 olduğu bir ülkeden nasıl olur da gerçeklikten uzak, Ticari işletmeler döviz alamsın tezi kendine yer bulur?
Ticari firmalar döviz alıyor ise finansal işlemlerden kar etmek için almıyor, birinci gerekçe ithalat ödemelerini yapmak için bu biline. İkinci gerekçe de USD/TL kurunun 14 TL altına inmeyeceği sonucuna vardığı içindir. Döviz kurunun enflasyona göre kendini revize etmesi halinde yıl sonunda USD/TL 18-20 bandına oturması kimseyi şaşırtmaz artık. KOBİ dahil Ticari TL Kredilerde 15 Nisan’a kadar artan 570 milyar TL’lik kredinin dövize gittiği tezi de gerçekçi değil. 570 milyar TL kredi artışı USD/TL 14,70 kurundan 38,8 milyar USD yaparken mevduat sadece 7,2 milyar USD arttı.
KOBİ Kredili hesaplar dahil tüm Ticari hesaplardaki Döviz Mevduat 2021 sonunda 133,3 milyar USD idi. 15 Nisan itibarıyla 140,6 milyar USD oldu, başka bir ifade ile 7,2 milyar USD arttı. Oysa 2021 sonunda Ticari TL kredilerin USD karşılığı 139,6 milyar USD idi, 15 Nisana gelindiğinde 154,8 milyar USD oldu. Diğer bir ifade ile KOBİ dahil Ticarilerin kredileri 15,2 milyar SUD karşılığı artmasına rağmen mevduat sadece 7,2 milyar USD arttı. Demek ki krediler ile döviz alınıyor tezi gerçekçi değil. Üstelik artan mevduatta artan ihracattan gelen para da olduğunu belirtmek isterim.
Zorunlu karşılık hangi kredileri kapsıyor?
Bu kapsamda, bankalar ile finansman şirketlerinin aşağıdaki kredi türleri hariç olmak üzere Türk lirası cinsinden ticari nitelikteki nakdi kredileri zorunlu karşılığa tabi tutulmuştur.
KOBİ tanımına giren işletmelere kullandırılan krediler
Esnaf kredileri
İhracat ve yatırım kredileri
Tarımsal krediler
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ekindeki (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kurum ve kuruluşlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerine kullandırılan krediler
Kurumsal kredi kartları
Mali kuruluşlara kullandırılan krediler
Bu çerçevede;
1 Nisan 2022 tarihinden itibaren dörder haftalık dönemlerde kullandırılan ticari kredilerin %10’u oranında zorunlu karşılığın aynı sürelerde tesis edilmesine
31 Mayıs 2022 tarihi itibarıyla 31 Aralık 2021 tarihine göre kredi büyüme oranı yüzde 20’nin üzerinde olan bankaların, 31 Mart 2022 ve 31 Aralık 2021 tarihlerinde mevcut kredi bakiyeleri arasındaki farkın yüzde 20’si oranında zorunlu karşılığı 6 ay boyunca tesis etmesine karar verilmiştir, açıklaması yapıldı.
“Diğer yandan, finansman şirketlerinin yüzde sıfır olan zorunlu karşılık oranları bankalar ile aynı seviyeye getirilmiş, yurt içi bankalara olan yükümlülükleri zorunlu karşılık kapsamında alınmıştır. Bu değişiklik, tesisi 13 Mayıs 2022 tarihinde başlayacak olan 29 Nisan 2022 tarihli hesaplama döneminden itibaren geçerli olacaktır”, açıklamada yer aldı.
Bu ne anlama geliyor?
MERKEZ BANKASI Ticari kredilere karşılıkları artırmak ile bankaların Ticari Kredilerdeki maliyetlerini otomatikman artırmış olacak. Bu da doğal olarak Ticari Kredi faiz oranlarının artması anlamına gelecek. Belli ki Ticari Kredilerde frene basılmak isteniyor ve bankalara “Ticari Kredilerde büyüme” mesajı veriliyor. Bu durumda Ticari Firmalara da kredi faiz oranlarının artmasından dolayı, ek finansal maliyet yükü anlamına geliyor. Merkez Bankası Ticari Kredi Karşılıkları artırması ile kendisine ek kaynak yaratmış oluyor fakat duyuruda amacın “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda finansal istikrarın desteklenmesi ve liralaşmanın teşvik edilmesi kapsamında makro ihtiyati politika setini güçlendirerek zorunlu karşılık düzenlemesinde değişikliğe gitmiştir” demesine rağmen bunu niçin Ticari Kredi maliyetlerini artıracak şekilde yaptığı ise anlaşılmadı. Zira; amaç fiyat istikrarı ile bunu Ticari işletmelerde maliyeti artıracak Ticari Kredi Zorunlu Karşılık artırmakla değil iç talebi kısmak için Tüketici Kredisi veya Kredi Kart kredisi karşılıklarını artırarak yapmalı idi. Zira, ÜFE %106,55 olmuşken ve bu oran zaman içinde piyasaya yansıyıp TÜFE oranını artıracağı bilinirken Ticari İşletmelerin kredi maliyetini artıracak kredi zorunlu karşılık oranlarının artırılması ile amacın örtüşmediği görüldü. Bu durum Ticari Firmaların finansal maliyetlerini de otomatikman artırmış oldu.
Açıklamada 6 ay süre belirlenmiş. Altı ay sonu Kasım başı demektir. Belli ki kış hazırlıkları erken başladı.