CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi, “Genç Yoksulluğu Dosyası” başlıklı bir rapor hazırladı. Raporda; önlisans ve lisans öğrencilerine verilen KYK burs miktarının 1250 TL, bir öğrencinin sadece okul yemekhanesinden üç öğün beslendiği takdirde aylık yemek masrafının 1275 TL olduğu vurgulandı.
İLK KARŞILAŞILAN SORUN BARINMA
Üniversiteye yakın bir bölgede ev kiralamanın bedelinin yüzde 151,4 arttığı belirtilen raporda “Kendi şehirlerinden farklı bir şehre okumaya gelen öğrencilerin ilk karşılaştığı sorun genelde barınmadır. Devlet yurdu, özel yurt, ev kiralama gibi yollara başvuran gençlerin önündeki problem 2023 - 2024 eğitim öğretim yılında daha da derinleşmiştir” denildi.
Raporda, ayrıca “Öğrencilere uygun fiyatlarla konut sağlanmalı ya da acil olarak geçici barınma merkezleri oluşturulmalı. Yemekhane ücretlerinin makul düzeyde tutulması sağlanmalı, okul içi hizmet veren kafe ve lokantaların ihalesi yapılırken öğrencilerin ödeyebileceği azami tutar bir zorunluluk olarak önceden belirtilmelidir” önerileri de yer aldı.
Koordinatörlüğünü Hacer Foggo’nun yaptığı CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi, “Genç Yoksulluğu Dosyası” hazırladı. Gençlerin, yoksullukla mücadele ettiği vurgulanan raporda, “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında eğitim hakkını kullanmak isteyen her gencimiz ilköğretimden üniversiteye kadar aşması gereken engellerle karşı karşıya” denildi.
'GİDEREK ARTAN EKONOMİK KRİZ'
Anayasa’nın herkesin eğitim öğretime erişim hakkı olduğu hükmünün yer aldığı 42’nci maddesine atıf yaplan raporda, “Aynı madde, eğitim ve öğrenimin devletin gözetim ve denetimi altında olduğunu ve zorunlu temel eğitimin parasız olduğunu da vurgular. Giderek artan ekonomik kriz ile birlikte gençlerin, öğrencilerin eğitimlerine devam edememesi artık eşit eğitim fırsatlarına erişememesi ve insan haklarının ihlal edilmesi anlamına gelmektedir” ifadeleri yer aldı.
Öğrencilerin ekonomik sorunlar nedeniyle geçinemediğine, üniversite öğrencilerinin okullarını dondurmayı düşündüklerine, başta barınma, eğitim, beslenme gibi temel haklarının ihlal edildiğine dikkat çekilen raporda, “CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi olarak yalnızca ekonomik zorluklarla değil, eğitim, sosyal yaşam, sağlık ve zihinsel sağlıkta da büyük zorluklarla yaşayan gençlerle ve üniversite öğrencileriyle yaptığımız derinlemesine görüşmelerin ve yine öğrencilerle yapılan araştırmaların sonucuna dayanarak hazırladığımız bu raporda, her zaman olduğu gibi yoksulluğun nasıl gündelik hayat pratiklerimize etki ettiğini yüksek öğrenim açısından inceledik” denildi.
Beslenme sorununa değinilen raporda, ekim ayında başlayacak üniversite eğitimi öncesi birçok okulun yemekhane fiyatlarını açıklamadığı ifade edildi. Yemek ücretlerinde Hacettepe Üniversitesi’nde yüzde 76, ODTÜ’de yüzde 80 artış yaşandığı belirtilen raporda, öğrencilerin sağlıklı beslenme hakkına erişimin zorlaştığına vurgu yapıldı.
Yemekhane fiyatlarındaki artışın öğrencilere verilen KYK bursu ve kredi miktarından fazla olduğuna dikkat çekilen raporda, önlisans ve lisans öğrencilerine verilen burs ve kredi miktarının 1250 TL olduğu, üç öğün okul yemekhanesinden beslenen bir öğrencinin aylık yemek masrafının 1275 TL olduğu bilgisine yer verildi.
Raporda, barınma sorununa ilişkin olarak Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yüzde 88’inin yurt konaklama hakkı elde edemediği, yüzde 52’sinin ev kiralayamayacak durumda olduğu ifade edildi. Ankara’da ODTÜ’ye yakın olan ve öğrencilerin kaldığı semtlerden olan 100. Yıl İşçi Blokları Mahallesi’nde kira fiyatlarının yüzde 151,4 arttığına dikkat çekilirken, KYK burs ve kredi miktarının 1250 TL olduğu tespiti de raporda yer aldı.
Raporda, yoksulluğun çok yönlü ve çok boyutlu olduğu; yoksulluğun, yalnızca maddi değil, aynı zamanda politik, sosyal, kültürel, fiziksel, psikolojik, zihinsel sağlık boyutlarını da içerdiği ifade edildi. Her 2 üniversite öğrencisinden birinin beslenmede zorluk yaşadığı belirtildi.
"ÖĞRENCİLER HAFTADA BİRKAÇ GÜN ÖĞÜT ATLIYOR"
CHP’nin hazırladığı raporda; öğrencilerle yapılan bir araştırmaya atıf yapılırken şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye'de gerçekleştirilen, 13 bin 085 öğrenciyle yapılmış geniş kapsamlı bir araştırmaya göre, üniversite öğrencilerinin yaklaşık yüzde 60'ının göreli yoksulluk sınırının altında olduğu belirlenmiştir. Ayrıca başka bir çalışma, üniversite öğrencileri arasındaki yoksulluğun özellikle temel ihtiyaçlar ve eğitim alanında yoğun olarak hissedildiğini göstermektedir. Bu öğrencilerin; balık, tavuk, et gibi beslenme açısından önemli olan gıdalara ulaşmakta zorlandıkları, haftada en az ise birkaç gün öğün atladıkları ortaya konmuştur.”
Aynı araştırmaya göre, gençlerin yüzde 30’u kendini mutsuz hissettiğini ifade ettiğinin bilgisi verildi.
CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi, üniversite öğrencileriyle görüşmeler yaptı. Bu görüşmeler raporda şu şekilde yer aldı:
“ODTÜ, Okul Öncesi Öğretmenliği Tahsin, 2021’de pandemi sonrası ekonomik sebeplerle okulu dondurmuş. Öncesinde idare etmek için çeşitli işlerde çalışmış fakat hem çalışırken okumanın verdiği zaman kısıtı hem psikolojik hem de ekonomik ağırlıktan dolayı okulu dondurmanın tek çare olduğuna karar vermiş.
Ankara Üniversitesi, Fizik Mühendisliği Serkan, genel kanının aksine, çok iyi bir bölümden mezun olmasına rağmen, iş bulamadı, bulduğunda asgari ücretle çalışmak zorunda kaldı. Kirası 12 bin lira. Ailesinin yanına Antalya’ya dönmek zorunda kaldı.
ODTÜ, Psikoloji Ece, bu sene ODTÜ Psikolojiden mezun oldu. Mesai fazlası çalıştığı ve asgari ücrete çalıştığı işinde çalışırken bile kendine yetemediğini söyleyen Simge, farklı bir iş bakındı fakat yeni bir iş bulamadığı ve artık kirasını ödeyemediği için ailesinin yanına Kırklareli’ne geri dönmek zorunda kaldı. Maddi imkansızlıklardan dolayı aile evine dönmek zorunda kalan binlerce öğrenciden yalnızca biri.
Ankara Üniversitesi, İspanyol Dili ve Edebiyatı Cemre, KYK kredisi alıyor çünkü kendisine burs çıkmamış. 2 arkadaşıyla beraber bir evde kalıyor, geçimini sağlamak için günlük güvencesiz işlerde çalışıyor. Ev sahibi evi satacağı için yeni bir ev bulmak zorundalar ama asgari düzeyde oturulabilecek evlerdeki yeni kiralar 15 bin lira. Okulunu en azından 1 dönemliğine dondurup tam zamanlı işte çalışabileceğini söyledi çünkü mezun olsa bile kendi mesleğini icra edebileceğine dair bir umudu yok.”