Dünya genelinde artan resesyon ve enflasyon endişeleri para politikalarına yönelik belirsizlikleri artırırken, Çin'de artan COVID-19 vaka sayıları da piyasaları baskılıyor. ABD Merkez Bankası (Fed) üyeleri dünkü konuşmalarında nihai faiz oranına ilişkin ipucu vermezken, ABD'de resesyon fiyatlamaları güçlenmeye devam ediyor.
Buna göre, San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, bankanın enflasyonla mücadelede politika faizini artırmaya devam etmesi gerektiğini belirtirken, Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester 50 baz puanlık faiz artışını desteklediğini ancak faiz artışlarının nerede duracağına ilişkin kararı enflasyonun seyrine göre belirleyeceklerini dile getirdi.
Söz konusu gelişmelerle tahvil piyasalarında kısa dönemli varlıklarda satış baskısı etkili olmaya devam ederken, gelecek dönem resesyon sinyali olarak kabul edilen ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 alık hazine bonosu getirisi arasındaki fark eksi 54 baz puanla Ağustos 2019'dan bu yana en yüksek seviyede bulunuyor.
Öte yandan, ülkedeki güçlü ekonomik aktivite para piyasalarındaki fiyatlamalarda 75 baz puanlık faiz artışı beklentisini desteklemeyi sürdürüyor. Buna göre, Fed'in aralık toplantısında yüzde 75 ihtimalle 50 baz puan, yüzde 25 ihtimalle 75 baz puan faiz artıracağı öngörülüyor. Fed'in şubat toplantısında 50 baz puan faiz artıracağına ilişkin beklentiler ise yüzde 50'nin üzerinde seyrediyor.
Artan resesyon endişeleri emtia fiyatlarını baskılamaya devam ederken, dün Suudi Arabistan'ın petrol arzını artırmaya çalıştığına yönelik haberlerle Brent petrolün varil fiyatı 82,3 dolarla ocak ayından bu yana en düşük seviye inse de, yetkililerin bu iddiaları yalanlamasının ardından kayıplarının önemli bir kısmını telafi ederek günü 87 dolardan kapattı. Brent petrolün varil fiyatı yeni günde yüzde 0,3 artışla 87,3 dolardan işlem görüyor.
Analistler, veri gündemiyle birlikte Fed'in toplantı tutanaklarının yatırımcıların odağına yerleştiğini belirterek, yarın açıklanacak tutanaklarda, gelecek dönem para politikasına ilişkin sinyallerin piyasaların yönü üzerinde etkili olmasının beklendiğini söyledi.
Dün, New York Borsası’nda satış ağırlıklı bir seyir izlenirken, S&P 500 endeksi yüzde 0,39, Nasdaq endeksi yüzde 1,09 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,13 değer kaybetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise yükselişle başladı.
Avrupa'da enflasyonla mücadele bir numaralı gündem maddesi olmaya devam ederken, dün, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ekimde bir önceki aya kıyasla yüzde 4,2 geriledi, yıllık bazda ise yüzde 34,5 arttı.
Söz konusu veri Mayıs 2020'den bu yana ilk kez düşüşe işaret ederken, Alman hava yolu şirketi Lufthansa, COVID-19 krizi sonrası büyümeye odaklanarak 20 bin yeni çalışanın işe alımı için kampanya başlatıldığını duyurdu.
Dün Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,36, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,12, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,15 ve İtalya'da FTSE MIB endeksi yüzde 1,29 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne karışık başladı.
Çin'de artan COVID-19 vakaları ve devam eden "sıfır COVID-19" politikası nedeniyle başkent Pekin'de koruma ve önleme tedbirleri arttırıldı.
Şehrin merkez ilçelerinin büyük bölümünde vatandaşlara mümkün olduğunca evlerinden çıkmamaları tavsiye edilirken, okullarda bugünden itibaren bir hafta çevrim içi eğitime geçildi.
Alınan tedbirlerin ekonomik aktiviteyi olumsuz etkileyebileceği endişesiyle Çin pay piyasaları açılışta gerilese de, hükümetin ekonomik büyümeyi destekleyici adımlarla önlemlerin etkisini azaltabileceğine yönelik beklentiler ile Şanghay bileşik endeksi sınırlı da olsa yükselişle geçti.
Söz konusu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,7 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,2 değer kazanırken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,2 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,5 geriledi.