"Fiyatlardaki artışın nedenini sadece döviz kurunun yükselmesi, akaryakıta gelen zamlar, ya da stokçularda aramak doğru değil" diyen Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Aziz Koçal, "Esas etken doğru ekonomik bir politika üretilememiş, uygulanamamış olmasıdır" dedi.
halktv.com.tr'ye konuşan Koçal "Bu iktidar sayesinde üretmeden tüketen bir toplum haline geldik. Bir çok gıda ürünlerini üretebilmemiz mümkün iken, ithal eder durumdayız. Siz hammadde girdilerini kendiniz üretmez ithalata bağlı kalırsanız, yükselen kurlar fiyatları arttıracağını" ifade etti. Koçal "Bu sistemde maalesef zengin daha zengin oluyor, yoksul daha yoksullaşıyor" dedi.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş "Dövizdeki düşüşleri ürünlerine yansıtmayanlara göz açtırmayacağız" mesajını değerlendiren Koçal "Yapılan açıklamalar düşen döviz kurları, raf fiyatlarına henüz yansımadı. Piyasada halen bir tedirginlik mevcut olup, döviz kurunun bu seviyelerde kalıp kalmayacağı yönünde bekleyiş var. Bu nedenle de raflara henüz yansımadığını" açıkladı. Koçal sözlerine şöyle devam etti:
"Döviz kuru düştü, ama akaryakıt fiyatlarında düşüş yok, nedenini anlamak mümkün değil. Akaryakıtta fiyatı düşürmeyeceksin, ama market raflarında fiyatlarını düşüşünü bekleyeceksin. Döviz kuru düştü, ama akaryakıt fiyatlarında düşüş yok, nedenini anlamak mümkün değil. Akaryakıtta fiyatı düşürmeyeceksin, ama market raflarında fiyatlarını düşüşünü bekleyeceksin."
'Kur korumalı TL mevduat hesaplarının yükü de tüketiciye yüklenecek'
"Nedense ülkemizde yaşanan tüm krizlerin sorumlusu tüketicilermiş gibi, tüm yük tüketicilerin omuzlarına yükleniyor" diyen Koçal, sözlerine şöyle devam etti:
"Kur korumalı TL mevduat hesaplarının yükü de tüketiciye yüklenecektir. Birileri yüklü paralarına yüklü rant sağlaması için vatandaştan kesilen vergilerin oluşturduğu bütçeden vadeli mevduatta kur farkı doğuyor ise fark ödenecek. Bu nasıl bir sistemdir anlamak mümkün değil, bir yatırım diyorsunuz, diğer taraftan parayı TL mevduatta tutarsanız kur korumalı sisteme alıyorsunuz.
Geçmediğimiz köprünün, oto yolun, tünelin geçiş garantisi nedeniyle parasını ödüyorduk, gitmediğimiz şehir hastanelerinin, hasta garantisi nedeniyle parasını ödüyorduk, şimdi de kur korumalı TL mevduatı nedeniyle bize ait olmayan bir paranın yani başkasının rant geliri korunsun değer kaybetmesin diye fark ödeyeceğiz. Tüketici artık tükeniyor, her ekonomik krizin kaybedeni tüketici kazananı tefeci bezirganlar oluyor. Döviz kurundaki düşüşün şu anda tüketiciye yansıyan yanı yoktur. Bekleyip göreceğiz, düşüş yine ranta yaramıştır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vatandaşlara yastık altındaki ve bankalardaki birikimlerini yatırıma dönüştürme çağrısı yapmasını değerlendiren Aziz Koçal "Yastık altındaki altınlardan söz ediliyor, bırakın annelerimiz kolundaki birer ikişer dal bilezikleri onlar nenelerimizin annelerimiz kefen parası diye sakladıkları birikimdir. Gerçi bu gidişle onlarda kalmayacak. Siz esas yurt dışına giden dövizlerin peşine düşün. Yurt dışında kimlerin ne kadar dövizleri var onları yurt içine getirin ki ülkenin döviz açığı kapansın " dedi.