Restoran ve kafelerdeki yüksek fiyatlandırmaya karşı vatandaşın uyguladığı boykotun yanı sıra, işletmeler de artan maliyetlere karşı önlem almaya çalışıyor.
Restoran ve kafe işletmecileri ile sektör temsilcileri, artan maliyetlerle başa çıkmak ve müşterileri memnun etmek için zarar etmeyecek 'akıllı menü' uygulamalarını benimsemeye başladılar. Bu uygulamalar, fiyatlandırmayı dengede tutarken, müşteri memnuniyetini artırmayı hedefliyor.
RESTORANLAR ARTAN MALİYETLERLE BAŞA ÇIKMAK İSTİYOR
Son yıllarda yüksek enflasyon sorunu, dışarıda yeme-içme maliyetlerini katladı. Gıda enflasyonunun yüzde 70'leri aştığı bu dönemde, restoranlar artan maliyetlerle başa çıkmak için menü mühendisliğine yöneldi.
Restoran işletmecileri, mevsime göre fiyatı daha uygun olan sebze ve meyve ürünlerini menülerine eklemeye başladı.
AMAÇ ARTAN MALİYETLERİ DENGELEMEK
İşletme sahipleri, yaz aylarında domates ve patlıcan gibi ürünler daha ucuzken konserve yapıp stoklayarak kış döneminde kullanmaya başladılar. Bu adım, artan maliyetleri dengelemek ve müşterilere daha uygun fiyatlar sunmak için atıldı.
Hatta sektörde dinamik fiyatlama olarak ifade edilen günlere göre menü fiyatlarını güncelleme de konuşulur oldu.
Yeme-içme mekanlarındaki kontrolsüz fiyat artışına karşı kamuoyunda ortaya çıkan boykot tartışmaları sürerken, sektör temsilcileri ise maliyet artışlarını direkt fiyatlara yansıtmamak için çare arıyor.
Restoran, cafe, pastane türündeki işletmeler hizmet sağlanan yapay zeka destekli kişiye özel sunulan akıllı menüler ve gerçek kullanıcı verilerine dayanan raporlar ile ürün satışlarını artırmayı hedefliyor
Restoran işletmecileri, menülerinde bazı içerikleri değiştirerek ve uygun fiyatlı ürünlere yönelerek maliyetleri dengelemeye çalıştıklarını da ifade ediyorlar.
Ancak, yaşanan sorunun temel nedeninin enflasyon ve artan maliyetler olduğunu vurgulayarak, bu durumun kendilerinden kaynaklanmadığını belirtiyorlar.
Restoran sahipleri, hammadde fiyatlarının sürekli artması ve döviz kurlarındaki dalgalanmaların işletmelerini olumsuz etkilediğini dile getiriyorlar.
Bu zorlu koşullarda ayakta kalabilmek adına değişiklikler yapmak zorunda kaldıklarını ve asıl sorumlunun bu ekonomik faktörler olduğunu ifade ediyorlar.