CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, IMF’nin iktidara ağır koşullar dayattığını iddia ederek, "Yeni vergiler ve yüksek faize devam edilmesini isteyen IMF, maaşlara 6 ayda bir zam yerine yılda bir kez hedef enflasyon oranında zam dayatıyor. İktidar IMF’ye boyun eğerse milyonlarca memur ve emekli 2025’te yüzde 14 zamma mahkum edilecek" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, yaptığı açıklamada iktidarın sıcak paraya muhtaçlık açmazında IMF dayatmalarına sessiz ve tepkisiz kaldığını ifade etti. Toprak açıklamasında şunları dile getirdi:
* Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) rutin ekonomik konsültasyonlar çerçevesinde hazırladığı Türkiye Raporu açıklandı. Uygulanan ekonomik programın parasal sıkılaştırma, yüksek faiz, harcamaların kısılması vb. alanlarda olumlu sonuçlarının görüldüğü, güven ortamının oluşmaya başladığı vurgulanırken, maliye politikaları, bütçe, vergi vb. alanlarda ise başarılı olunamadığı dile getirildi. IMF maaş, kira, tarımsal ürün taban fiyatları vb. artışların ‘gerçekleşen enflasyona göre değil, hedeflenen enflasyona göre yapılmasını’ istedi. Ayrıca programın başarısı için emekliler, kamu çalışanları ve asgari ücretlilere daha düşük zam verilmesini savunan IMF, maaşlara ve asgari ücrete yılda bir kez zam yapılması görüşünde. IMF’nin bu dayatması bu yıl asgari ücrette uygulandı. Milyonlarca asgari ücretliye sadece yılbaşında zam yapıldı. Yüksek enflasyona rağmen temmuzda zam verilmedi. Şimdi IMF’nin talebiyle memur ve emeklilere 6 ayda bir verilen zam ve enflasyon farkından vazgeçilmesi gündemde.
* Merkez Bankası’nın 8 Ağustos’ta açıkladığı son Enflasyon Raporu’nda 2025 için öngörülen enflasyon hedefi yüzde 14. IMF talebiyle ocakta memur, emekli, asgari ücretliye yüzde 14’lük hedef enflasyon hedefi kadar zamdan sonra temmuzda yeni bir zam söz konusu olmayacak. IMF enflasyonda katılığın sürmesi halinde MB’nin yüzde 50 politika faizini daha da yükseltmesi gerektiği görüşünde. Dolayısıyla ekim-kasımda faiz indirimi beklentilerine karşı çıkan IMF, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olası faiz indirimi talimatının önünü kesip uygun bulmadığını gösteriyor.
* IMF Türkiye Raporu’nda; geçen yıldan beri uygulanan ekonomik programın bazı pozitif sonuçlarına karşılık ‘çok yavaş ilerlediği’, bütçe açıklarının artmaya devam ettiği, tasarruf ve harcamaların kısılmasında başarılı olunamadığı dile getiriliyor. Ekonomideki ciddi risklerin bir kısmının geride kaldığı, ancak küresel enerji fiyatlarının yükselmesi, Orta Doğu’daki çatışmalar, Ukrayna’daki savaştan kaynaklanan jeopolitik gerginlikler, sermaye akışlarının tersine dönmesi gibi enflasyonun kontrolden çıkmasına yol açabilecek risklerin halen mevcut olduğu uyarısı yapılıyor. Programın ‘mali, parasal ve gelir politikalarının birlikte çalıştırılmasını’ isteyen IMF, sıkı para-yüksek faiz politikasının büyümeye ciddi bir maliyeti olsa da enflasyonla mücadelede ısrarcı olunması, sıkı para ve maliye politikalarının sürdürülmesini şart koşuyor. Bu ay açıklanacak Orta Vadeli Program (OVP) için de taleplerde bulunan IMF, yeni vergilerle vergi tabanının genişletilmesini, acil ve temel olmayan projelere harcamaların sınırlandırılmasını, enerji sübvansiyonlarının azaltılmasını, KDV oranlarında değişikliğe gidilmesini istiyor.
* Dış kaynak ihtiyacı had safhada olan iktidar, küresel piyasaları ve sıcak para sermayedarlarını karşısına almamak için IMF’nin taleplerine tepki göstermek istemiyor. Kaldı ki bir yılı aşkın süreden bu yana zaten örtülü bir IMF programı uygulanıyor.