Ekonomik büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayii performansında referans kabul edilen İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) kasımda 45,7’ye geriledi ve üst üste dokuzuncu ay eşik değer 50’nin altında kaldı. Faaliyet koşullarında gözlenen bozulma, 2020 başında başlayan ilk COVID-19 dalgasından bu yana görülen en belirgin düzeyde gerçekleşti.
Son PMI anketindeki en dikkat çekici gelişme, talebin hem iç hem de dış piyasalarda gösterdiği zayıflık oldu. Buna bağlı olarak toplam yeni siparişler ve yeni ihracat siparişleri son 2.5 yılın en belirgin ivme kaybını sergiledi. Yeni ihracat siparişlerinde talep düşüşünün ana kaynağı olarak ABD ve Avrupa ön plana çıktı.
Firmalar, imalat sanayii üretimindeki yavaşlamada ana ihracat pazarlarındaki talep yetersizliğinin etkili olduğunu bildirdi. Üretimdeki yavaşlama eğilimi 12. aya ulaştı. Kasımda girdi maliyetleri enflasyonu keskin yavaşlama kaydetti ve girdi fiyatlarındaki artış son üç yılın en düşük hızında gerçekleşti. Hammadde fiyatlarındaki yükseliş ve liradaki değer kaybı, maliyetlerin artmasında etkili olurken düşük girdi talebi ise enflasyonu sınırlayıcı etkide bulundu.
Girdi talebindeki zayıflık aynı zamanda tedarikçi performansında da belirgin bir iyileşmeyi beraberinde getirdi. Nitekim teslimat sürelerindeki düşüş, Temmuz 2005 hariç olmak üzere anket tarihinin en belirgin düzeyinde gerçekleşti.
Girdi maliyetlerindeki düşüş trendine paralel olarak nihai ürün fiyatları enflasyonu da hız kaybetti. Kasımda ürün fiyatlardaki artış güçlü olmakla birlikte ağustostan bu yana en düşük seviyesinde kaydedildi. Son olarak, iki aylık gerilemenin ardından istihdam kasımda yeniden artışa geçti. Öte yandan söz konusu artış oldukça sınırlı gerçekleşti.
İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI anket verileri hakkında değerlendirmede bulunan S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker, şunları söyledi:
“Küresel imalat sanayi talebindeki zayıflığın Türk imalatçıları açısından yol açtığı zorluklarla birlikte kasım ayında üretim ve yeni siparişler yavaşlama kaydetti. Öte yandan, girdi talebindeki düşüş firmaların bir süredir karşı karşıya olduğu bazı güçlüklerin de hafiflemesini sağladı. Özellikle girdi maliyetleri enflasyonunun son üç yılın en düşük düzeyine gerilemesi dikkat çekti. Tedarikçilerin teslimat sürelerinde ise 2005 yılına uzanan anket tarihinin en sert ikinci düşüşü yaşandı.”