9 Nisan'da gram altın fiyatı serbest piyasada 2428 TL ile rekor kırdı. Ons altın ise 2345 dolardan güne başlıyor. Dünya genelinde Rusya’daki Zaporijya Nükleer Santrali ve Orta Doğu'daki İsrail-İran gerilimi yakından takip ediliyor. ABD'de ise gözler yarın açıklanacak ve FED'in faiz politikası için kritik TÜFE rakamlarına çevrildi. Bütün bu tabloya ABD'li fon yöneticisi Ed Yardeni, ons altının 3500 dolara çıkabileceğini öngördü.
Tüm dünyanın dikkatini çeken altın fiyatlarındaki yükseliş trendi devam ederken, "altında yükseliş nereye kadar?", "altın alınır mı?", "altın satılır mı?", "altın 2024 hedef fiyatı" gibi sorular da artmaya başladı. Küresel piyasalarda işlem gören ons altın fiyatı, 9 Nisan işlemlerine 2345 dolardan başlangıç yapıyor. Bu seviyeler, dün test edilen 2353 dolar rekoruna da yakın seyrediyor.
9 Nisan'da serbest piyasada işlem gören gram altın fiyatı 2428 TL ile yeni rekor seviyeye ulaştı. Sabah saatlerinde ise işlemler, 2425 TL civarında denge arayışını sürdürüyor. Aynı zamanda Kapalıçarşı altın fiyatlarında da hareketlilik gözlemleniyor.
Kuyumcularda gram altın, 2495-2555 TL aralığında alım satım gerçekleştirirken, son 1-2 günde serbest piyasa ile kuyumcular arasındaki fiyat makasının yaklaşık %1 civarında arttığı dikkat çekiyor. Çeyrek altın ise sabah saatlerinde 4.496 TL'den, yarım altın 8.611 TL'den ve tam altın 16.892 TL'den satılıyor.
Jeopolitik Risklerde Son Durum Ne?
Altın fiyatlarındaki yükseliş, Ortadoğu’daki İsrail-İran geriliminin tırmanmasıyla hız kazandı. Bölgeden gelen son haberlere göre; İran destekli Husilerin İsrail’in Eliat bölgesine İHA’larla hava saldırısı düzenlediği, İsrail donanmasının da buna karşılık verdiği belirtiliyor.
Öte yandan Kremlin tarafından yapılan açıklamada; Ukrayna'nın Zaporijya Nükleer Santrali'ne düzenlediği saldırıların “çok tehlikeli” olduğu vurgulandı. Her iki bölgedeki gerilimler, altın ve petrol fiyatları üzerinde baskı unsuru olmaya devam ediyor.
Küresel Piyasalarda Gözler ABD Enflasyonuna Çevrildi
Bayramın ilk gününde Türkiye'de, ABD'de ise kritik mart ayı TÜFE verisi açıklanacak. FED’in faiz politikası ve indirim zamanlaması/adedi açısından oldukça önemli olan bu veri, ons altın fiyatları üzerinde doğrudan etki gücüne sahip. Martta TÜFE’nin yıllık bazda yüzde 3,4 gelmesi beklenirken; şubatta söz konusu veri yüzde 3,2 olarak açıklanmıştı. Çekirdek enflasyon tarafında ise 3,8’den 3,7’ye doğru gerileme bekleniyor. Beklentiler üzerinde gelebilecek verilerin dolar endeksi ve ABD tahvil getirilerini yükseltebileceği, ons altın fiyatlarını da baskılayabileceği öngörülüyor.
Ons Altında 3500 Dolar Hedefi
Altın fiyatları için yeni hedefler ortaya çıkmaya devam ediyor. ABD’nin en büyük fon yöneticilerinden Ed Yardeni, ons altın fiyatlarının gelecek yılın sonuna kadar 3500 dolara kadar yükselebileceğini öngördü. Bu hedef, bugünkü fiyatlara göre yaklaşık yüzde 50’lik bir potansiyele işaret ediyor. Yardeni Research Başkanı Ed Yardeni, yatırımcılara gönderdiği notta, petrol fiyatlarındaki artışa da işaret ederek, “Mevcut durum 1970'lerdeki büyük enflasyon dönemini hatırlatıyor. Ons başına 3.000-3.500 dolar, 2025 yılına kadar gerçekçi bir hedef olabilir" görüşünü dile getirdi. Bu arada ünlü ekonomist David Rosenberg de ons altının 3000 doları görebileceğini belirtmişti.
FED, Kaç Adet Faiz İndirimi Yapacak?
Yatırımcılar, ekonomi güçlü kalmaya devam ederken enflasyonu kontrol altına almadan borçlanma maliyetlerini düşürebilecekleri konusunda artık daha fazla şüphe duyuyor.
ABD’de son gelen ekonomik veriler, istihdam ve imalat başta olmak üzere ülke ekonomisinde canlılığın devam ettiğini gösteriyor. Bu durum, enflasyonun da “bir tur daha yukarı” deneme yapabileceği öngörülerini artırıyor. Jeopolitik riskler ve yükselen petrol fiyatları da bu öngörüleri destekleyince, FED’in bu yıl faiz indirimi beklentisi 3 adetten 2 adede doğru gerileme eğilimine girdi. Enflasyonun yeniden tırmanışa geçme riski de, altın için “yukarı yön” beklentilerini destekliyor.
Son işlemlerde dolar endeksi 104,15 ve ABD 10 yıllık tahvil faizleri de yüzde 4,41 seviyesinde bulunuyor. Her iki gösterge de güçlü dolara ve “FED’in daha az faiz indirimi yapabileceğine” işaret ediyor.