İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) İYİ Partili Meclis Üyesi Dr. Suat Sarı, İstanbul Havalimanı’na giden Gayrettepe ve Halkalı metro hatlarının gerekli olmadığı halde kent merkezi dışında da yer altından yapıldığını belirterek, israfın 1.8 milyar dolar olduğunu söyledi. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve ABD’de metro hatlarının kent merkezleri dışında yerüstü banliyö veya hızlı tren olarak devam ettiğini belirten Sarı, Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’na “İstanbul Havalimanı’na giden her iki metro hattı tüm hat boyunca neden yeraltı olarak projelendirilmiştir?” diye sordu. Türkiye’de metro hatlarının kilometre maliyetinin ortalama 40 milyon dolar olduğunu, oysa hızlı trende maliyetin 2.8 milyon dolara düştüğünü vurgulayan Sarı, şunları söyledi:
“Gayrettepe ve Halkalı’dan İstanbul Havalimanı’na gelen hatların toplam uzunluğu 69 kilometre. Bu hatların kent dışındaki bölümleri Gayrettepe hattında Hasdal-İstanbul Havalimanı arası 6 istasyon ve 26 kilometre, Halkalı hattında ise Kayaşehir-İstanbul Havalimanı arası 4 istasyon ve 23 kilometredir. Yani toplam 69 kilometre uzunluğundaki hattın kent merkezi dışındaki bölümlerinin toplamı 49 kilometredir. Her iki metro hattının kent dışındaki kısımları hızlı tren olarak yer üstünden yapılsaydı maliyeti 193.2 milyon dolar olacaktı. Oysa Ulaştırma Bakanlığı bu bölümü yeraltından yaparak maliyeti 1 milyar 960 milyon dolara çıkardı. Arada 1 milyar 766 milyon dolarlık israf var. Almanya, İngiltere, Fransa, ABD gibi gelişmiş ülkelerin paraları mı yok da metro hatlarının kent merkezi dışındaki bölümlerini yer üstünden konvansiyonel veya hızlı tren olarak devam ettiriyorlar?”
Metro istasyonu terminale 300 metre uzak
Dr. Suat Sarı, kasım ayında hizmete girmesi planlanan metro istasyonunun havalimanı terminaline 300 metre uzaklıkta inşa edildiğine de dikkat çekerek, şunları söyledi:
“İstanbul Havalimanı metro istasyonunu 300 metre uzağa tesis eden akıl olan Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Genel Müdürlüğü, Sabiha Gökçen Havalimanı metro istasyonunu neden terminalin içine tesis etti? Önümüzde 2 ayrı akıl veya 2 ayrı sorgulanması ve denetlenmesi gereken olay var. Ulaştırma Bakanı’nın bir demecinde ‘O kadar mesafeyi de yürüsünler’ demesi manidardır. İstanbul Havalimanı’na araç girişi yapıldığında, havalimanı terminaline kadar olan mesafeyi insanlar nasıl yürüyecek? En hızlı ulaşım aracına yüksek bilet ücretlerini daha hızlı gitmek için ödeyen insanlara, bu çile neden çektiriliyor? Gelişmiş ülkelerde yapılan tüm tren veya metro istasyonları, terminal altına veya terminal önüne inşa ediliyor. Peki, yaşlısı, engellisi, çocukları ile bu 150 milyon yolcu kapasiteli havalimanına gelen yolcuların, onlarca kilo bagajları ile bu 300 metrelik mesafeyi katedecek olmaları hangi plansızlık ve mühendislik hatasının ürünüdür?”