Yozgat merkez ve ilçelerine önceki yıllarda 150 civarında gezginci arıcının konaklamasına karşın, özellikle nakliye giderinin çok fazla olması nedeniyle bu yıl konaklayan arıcı sayısında büyük düşüş oldu. Arıcılar, Yozgat’ta çok kaliteli bal ürettiklerini, ancak pazar sorunu ve girdilerdeki artışın kendilerini zor durumda bıraktığını söylediler.
Daha bol ve kaliteli bal almak için Yozgat’ı tercih eden arıcıların bir kısmı, kovanlarını belirli bir yerde tutmak yerine birçok noktaya giderek daha fazla ürün almaya çalışıyor. Hem mevsim değişikliklerinden hem de akaryakıt fiyatlarının yüksekliğinden yakınan arıcılar, son yıllarda akaryakıta yapılan zamlar nedeniyle nakliye ücretlerindeki artışın, gezgin arıcıları olumsuz etkilediğini söylediler. Yozgat il genelinde önceki yıllarda 150 civarında olan gezgin arıcıların sayısı da 30’a düştü.
"ÜÇ KİLO BAL SATARSAK, BİR KİLO ZEYTİN ALIYORUZ"
Ordu’dan her yıl Yozgat’a gelen gezginci arıcılardan Kayhan Karaca, Kızıltepe köyü yakınlarında 20 yıldır konakladığını, nakliye ücretleri nedeniyle kovanları kış aylarında da köyde bıraktığını belirterek, şöyle konuştu:
"25 yıldır arıcıyım. 2000 yılında buraya bir geldim, bir daha da bırakamadım burayı. Doğada, doğuda olan her şey var. Bir de insanlara daha yakın burası. Ben burayı çok seviyorum. Bu bulunduğumuz köyde 20 senedir buradayım. Kekik burada var, geven burada var, pıtrak burada var. Sarıyonca burada var var. Doğuya gidip de arıcılık yapabilen herkesin doğuda ne buluyorsa burada da aynısı var. Nisan ayından Eylül'ün 15’ine kadar burada kalıyor. Üretim, arı sayısına göre değişir. Benim burada 300’e yakın arım var. Ortalama 11-12 ton falan balım olur herhalde. Tek sorunumuz pazar. Biz 2.5- 3 kilo bal satarsak, bir kilo zeytin alıyoruz. Durumumuzu düşünün işte. Maliyetler çok yüksek. Nakliye çok yüksek, malzemeler ikiye katladı, üçe katladı. Arı şekeri kullanıyoruz, çuvalı bin 400 lirayı geçti, ekonomik olarak arıcı da zor durumda. Ordu'dan geliyorum, kendi arabamla nakliyeyle nereden baksanız 25- 30 bin lirayı bir seferde bir kalkışta bitiriyorum 30 bin lirayı. Yozgat'ta eskiden çoktu 2000’li yıllarda diyebilirim ki burada en az 150 arıcı vardı. Yerköy, Sorgun, herkes her yerde arıcılar vardı ama ağır ağır azaldılar. Çoğu da yaşlandı bıraktı. Bizim arıcılık yaşımız ortalamada ihtiyarlığa dönmeye başladı, artık 55'leri buldu. Yeni nesil arıcılık yapmıyor. Hem ekonomik olarak eskisi gibi cazibesi yok. Artı bir de gençlerimiz gurbette durmayı sevmiyor artık herhalde. Yalnızlığı sevmiyor artık."
"YOZGAT’IN BİTKİ ÖRTÜSÜNDE KALİTELİ BALLAR ELDE EDİYORUZ"
Yozgatlı gezginci arıcılardan Ekrem Baykal da maliyetlerin yüksek olmasından yakınarak, şunları söyledi:
"Yozgatlıyım, Yozgat merkez arıcısıyım. Yaklaşık 17 yıldır da bu işi yapıyorum. Sağ olsun, kıymetli abilerim bu işi onlara öğretti, onlar teşvik etti. 1.5 yıl önce 1.5 liraya aldığımız çerçeve şu anda 13- 14 lira. Maliyetler afaki bir şekilde arttı. Biz evvelden bir çerçeve bal verirdik, bir torba şeker alırdık, arı beslenmesi için. Şimdi bir kasa bal verip bir torba şeker alma imkanımız var. Gezginci arkadaşlarımız için de malum mazot fiyatlarının fazla olması sebebiyle Ordu'dan buraya veya başka illerden buraya gelmesi bayağı bir yüklü meblağ tutuyor. Sıkıntımız ekonomik sıkıntı. Ürettiğimizi pazarlamada bizi çok mağdur ediyorlar. Yozgat’ın bitki örtüsünde kaliteli ballar elde ediyoruz. Laboratuvar ortamına da gitse başka deneylerden de geçse bizim gerçekten de balımız kaliteli. Biz buna her şekilde garanti verebiliriz. Bizim tüketicilerden ricamız bizi mağdur etmesinler. Gerçekten de kaliteli bal yemek istiyorlarsa gelsinler gezginci arıcıdan alsınlar. Marketmiş, şuymuş, buymuş, onunla uğraşmasınlar. En azından bu döngü devam ederse insanoğlunun hayatı devam eder.
"ARICININ EN BÜYÜK SIKINTISI SAHTE BAL ÜRETİMİ"
Her türlü her şekilde bu bildiğimiz kadar doğada tozlaşmayı sağlamak amaçlı insanoğlunun geleceğinde en etkili faktörlerden bir tanesi arı. Arı olmadığı zaman insan neslinin yaşaması belki altı yıl belki yedi yıl olarak hesaplıyorlar. Arıcının en büyük sıkıntısı bu sahte bal üretimi, yetkililerden rica ediyoruz, bunun önüne geçsinler, bizim önümüzü açsınlar. Sahte bal ile uğraşanlara gem vurup bizim önümüzü açmalarını istiyoruz ki; biz gelecek nesillere bunu aktaralım. Artık her işte olduğu gibi arıcılıkta da genç nesil gelmiyor. Maliyetlerin olması sebebiyle, getirisinin az olması sebebiyle. Ülkemizin florası çok güzel. Yozgat’ın rakımı yüksek olduğundan dolayı kaliteli bal elde ediyoruz. Bitki örtüsünden dolayı, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu'da kaliteli ballar elde ediyoruz. Biz devlet arıcılara destek verilmesini istiyoruz. Bu arıcılık gelecek nesillere nakil olsun. Kaliteli ballar üretelim ki insanımızın sağlığı için daha güzel böyle besin maddeleri, propolisiydi, poleniydi, balı, arı zehriydi. Biz arı zehriyle uğraşmıyoruz ama biz kendi yemediğimizi bir başkasına da yedirmiyoruz. Devlet büyüklerimizden de gezgin arıcılara, yerli arıcılara bu konuda destek bekliyoruz."
"GEZİCİLERDE YÜZDE 20- 30 DÜŞÜŞ VAR"
Yozgat Arı Yetiştiricileri Birliği Başkan Yardımcısı Ali Sarı da açıklamasında, şu görüşlere yer verdi:
"Şu anda geziciler inadına azaldı. Masraf, nakliye çok olduğu için artık memleketlerine yakın yerlere gidiyorlar. Artık gezicilerde yüzde 20- 30 düşme var yani, bayağı masraf olduğu için, nakliye olduğu için düşüş oldu gezicilerde. Daha önce şu benim bildiğim kadarıyla 50 kişi geliyordu, 5- 6 kişi şu anda Yozgat civarına gelen arıcımız var. Nakliye çok olduğu için vatandaş nakliyeden yılıyor, onun için adam memleketine yakın bir yerlere konma istiyor. Mesela ben şu kamyonu Ordu'dan getirdim 15 milyon. 15 milyon getirirken ödeyecek, 15 milyon da giderken verecek 30 milyon, 30 milyon da burada harcayacak, 60 milyon. Onun için nakliyeden, masraftan kaçınıyorlar."