Adıyaman'ın Beyaz Su yaylasında küçükbaş hayvancılıkla uğraşan yetiştiriciler yaşadıkları sorunları anlattı. Yaylada hayvancılıkla geçimini sağlayan Hasan Aslan, altyapı yetersizliklerine dikkati çekerek, "Ben hayvancılık yapmaktayım. Geçimimizi bununla sağlıyoruz. Bizim sıkıntılarımız bitmez de en büyük sıkıntımız elektrik, hayvan gölgeliği, hayvan barınağı. Bunların olması lazım. Bunlar olmazsa olmaz yani. Bir de çoban sıkıntısı" ifadelerini kullandı.
“BARINAK OLSA YILBAŞINA KADAR YAYLADA KALIRIZ”
Beyaz Su Yaylası'nda hayvancılık için elverişli olduğuna dikkat çeken ancak bölgeye gölgelik ve barınak yapılması talebinde bulunan Mehmet Aslan, şunları söyledi:
"Burası Premiks Ava Spî (Beyaz Su) yaylası. Biz burada küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapıyoruz yıllardır. Burada zorlu şartlar altında bu mesleği sürdürüyoruz. Burada telefonlar çekmiyor, şebeke sıkıntısı var. Bu hayvanlar için güneşten koruyan gölgelik rica ediyoruz, devletimizden. Gölgelik ve barınak olsa çok iyi olur. Ekim ayında havalar soğuyor. Mecburen göç etmek zorunda kalıyoruz. Gölgelik, barınak olsa yılbaşına kadar burada kalırız. Bu yayla verimli olduğu için hayvancılığa daha elverişli oluyor."
Çoban bulmanın her geçen gün zorlaştığını belirten Aslan, kaçak yollarla yurda sokulan çobanlara dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Yaşım 27, yıllardır bu işi yapıyoruz. Devlet bize destek verirse, bunu yapmayı istiyoruz. Devlet üreticiye, köylüye destek vermeli. Çoban sıkıntısı çok büyük. Çobanlar şu hâle geldi: ‘Urfalı’, ‘çavuş’ dediğimiz insanlar var. Urfa’da, Şırnak’ta kaçak yollardan göçmenleri Suriyeli ve Afganları getiriyorlar. Onlara diyorlar ki: ‘Maaşınız 70 bin lira. Size yüksek maaş vereceğim.’ 70 bin lira maaş belirliyor. Bundan 20 bin lira komisyon kesiyor. ‘Her ay bana 20 vermezsen burada işin görülmez’ diyor. O adamı bir ay tutuyor, ardından ‘Burası zor, seni başka bir yere göndereyim, orada çobanlık yaparsın’ diyor. Adam bir ay bir yerde, bir ay başka yerde çalışıyor. Sürekli böyle gel‑git yaşıyor. Çoban sıkıntısı çok büyük ülkede. Çoban bulunmuyor. Çobanın sigortası yok. Bu yüzden çobanlar kaçak getiriliyor. ‘Emrimden çıkarsan seni şikayet ederim, sınır dışı olursun’ diyor. Çoban da bu getiren çavuşun sözünden çıkamıyor. O yüzden ‘çavuş ne derse onu yapıyor."
''ÜRETİCİ EMEĞİNİN KARŞILIĞINI ALMALI''
Malatya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Akın da bölgede yaşanan sorunlara dikkat çekti. Akın, üretene sahip çıkılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Burası hayvancılık için çok uygun, güzel bir yer. Ama eksikler, sıkıntılar, problemler kısmen çözülüyor; hâlâ devam eden sorunlar var. Yetiştiricilerimizin de söylediği gibi; sulak alan, tuzluk, gölgelik, barınak, hayvanların gidişi dönüşüyle ilgili yolların iyileştirilmesi ve çobanlıkla ilgili sorunlar mevcut. Üretim çok önemli. Doğal üretim var ve emeğinin karşılığını alabilmesi için, arada ‘et baronları’ diyoruz; sıkıntılı olan tüccarlar, aracılar ve sadece havadan kazananlar var. Buna engel olmak için üretici ve tüketicinin dikkat etmesi, kolluk kuvvetlerinin kontrol etmesi ve ilgili kurumların gerekli ceza işlemlerini yapması gerekir ki üreten emeğinin karşılığını alsın. Biz bunları her platformda dile getiriyoruz. Burada da söylemiş olalım: Üretmemiz lazım, üretene sahip çıkmamız lazım. Dün olduğu gibi, bugün olduğu gibi, yarın da yetiştiricinin yanında olmak lazım."