Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, son bir ayda üst üste zamlanan akaryakıt fiyatlarına ilişkin bir açıklama yaptı. Yılmaz, "Bir kez daha vurgulamak isteriz ki akaryakıt fiyatları serbest piyasa koşullarında oluşmaktadır. Bu oluşumda en önemli pay; petrol fiyatları ve dövizdeki hareketlerdir" ifadelerini kullandı.
EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, bugün akaryakıt sektörünün dağıtım ve bayii dernek temsilcilerinin (PET-DER, PÜİS, ADER, TABGİS) katılımı ile bir toplantı gerçekleştirdi. TÜPRAŞ ve STAR Rafineri yöneticilerinin de katıldığı toplantıda akaryakıt sektörünün içinde bulunduğu durum ve bir süredir gündeme getirilen marj paylaşımı konusu değerlendirildi.
EPDK tarafından toplantının ardından yapılan açıklama şunlar kaydedildi:
"EPDK’nın fiyatlara doğrudan bir müdahalesi söz konusu değildir"
"Öncelikle bir kez daha vurgulamak isteriz ki akaryakıt fiyatları serbest piyasa koşullarında oluşmaktadır. Bu oluşumda en önemli pay; petrol fiyatları ve dövizdeki hareketlerdir. Bunun yanı sıra vergiler ve dağıtıcı+bayi payı ile fiyatlar son şeklini alır. Fiyat oluşumunu sürekli denetleme görevi olan EPDK’nın bu fiyatlara doğrudan bir müdahalesi söz konusu değildir. Ancak dağıtıcı+bayi marjlarında formülasyona aykırı hareketlerin tespit edilmesi halinde tüketicilerin mağdur edilmesinin engellenmesi için EPDK’nın tavan fiyat uygulama yetkisi kanunen bulunmaktadır. Gün gün, bayi bayi akaryakıt fiyatlarına ise kurumumuz internet sitesinden ulaşmak mümkündür."
"Akaryakıt fiyatları içerisindeki dağıtıcı ve bayi marjları makul bir seviyededir"
"Bugünkü toplantıda EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, akaryakıt sektörünün serbest ve rekabetçi yapısının korunmasının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun önceliği olduğunu vurgulamış, dağıtıcı – bayi arasındaki marj bölüşümü sorununun taraflar arasında adil bir şekilde çözülmesi gerektiğinin altını çizmiştir.
Kamuoyumuz bilmelidir ki halen akaryakıt fiyatları içerisindeki dağıtıcı ve bayi marjları makul bir seviyededir. Bu tutarlar iddia edildiği gibi bayilerin iflasına ve kapanmasına sebep olacak hatta ülkemizi akaryakıt sıkıntısına sokacak düzeyde kesinlikle değildir. İçinden geçtiğimiz süreçte büyük bir kâr beklentisi içine girmek de sektörümüz için gerçekçi bir yaklaşım olarak görülmemelidir. Bugünkü toplantıda fiyat oluşumlarında bayi ve dağıtıcı oranlarına ilişkin son verileri de değerlendiren Yılmaz; petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen satış fiyatlarında makul olmayan kar artışları tespit etmeleri halinde “tavan fiyat” uygulamasının yeniden gündeme gelebileceğini hatırlatmıştır.
EPDK Başkanı Yılmaz; dağıtıcıların, marj bölüşümünde “paylaşım kültürüne uygun biçimde” mevki dezavantajı olan ve düşük tonajlı bayilere destek olması gerektiğini vurgulamıştır."
"Alternatifler de toplantıda değerlendirilmiştir"
Öte yandan tüketicilerimize yük oluşturmadan marj paylaşımı sorununu çözebilecek alternatifler de toplantıda değerlendirilmiştir. Bunlardan en önemlisi rafineri priminin dağıtıcı ve bayiler arasında basiretli ve iyi niyetli bir anlayışla paylaşılmasıdır. Toplantıda taşıt tanıma sistemi (TTS) ile yapılan satışlarda bayilerin mağdur edildiği yönündeki değerlendirmeler de not edilmiştir. EPDK’nın da bir çalışma yaptığı TTS ile ilgili dağıtıcıların bayilere aşırı yük oluşturacak bir mantıkla hareket etmemesi gerektiği hatırlatılmıştır.
Bu arada TTS kapsamındaki tüketicilere, kamu araçlarına hatta ambulanslara bazı bayiler tarafından akaryakıt verilmek istenmediğine dair şikayetler kurumumuza ulaşmıştır. Söz konusu bayilerle ilgili gerekli inceleme başlatılmış olup tüketiciyi mağdur eden bayiler ağır yaptırımla karşılaşacaktır.
Toplantıda kredi kartı ile akaryakıt satışları konusu da gündeme gelmiştir. Daha önce de bazı sektör temsilcileri tarafından dillendirilen kredi kartı ile satışlara yüksek, nakit satışlara ise indirimli fiyatlandırma konusu EPDK’nın görev alanında değildir.
İlgili kanun gereği de herhangi bir mala “kredi kartı ile tek çekimlerde ödenen meblağ” ile “nakit ödenen meblağ” farklı olamaz… Bu konunun “akaryakıtta nakit ödemeye ucuz fiyat önerisi” gibi lanse edilmesi ise doğru değildir. Zira tüketicilerin büyük bir çoğunluğu akaryakıt ürünlerini kredi kartı ile satın almaktadır. Bu talep kredi kartı ile akaryakıt alan tüketicileri cezalandırmak anlamına gelecektir.
Akaryakıt sektörümüzün değerli temsilcileri olan bayilerimizin ve dağıtıcılarımızın sağduyu ile hareket ederek, “tüketiciye yük olacak herhangi bir beklentinin içine girmeden” marj paylaşımı konusunu kendi aralarında çözmesi mümkündür.
Son olarak ifade etmek isteriz ki; ne petrol fiyatlarının istikrarsız bir görünüm sergilediği bu günlerde ne de ileride, akaryakıt fiyat oluşumunu etkileyecek tüketici aleyhine herhangi düzenlemeye gidilmesi söz konusu olabilir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."