Hükümet ile memur konfederasyonları, 2018-2019 dönemi toplu sözleşme görüşmeleri için 1 Ağustos’ta masaya oturacak. Ortalama 2 bin 784 lira maaş alan memur, enflasyon nedeniyle aldığı ücretin bin 225 lirasını gıdaya, 772 lirasını da kiraya veriyor. Açlık sınırı 2 bin liraya dayanan memur, ücret artışının enflasyonun altında kalması nedeniyle enflasyona göre değil, yoksulluğa göre zam istiyor.
Toplu sözleşme görüşmelerinde en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için Memur-Sen, memur konfederasyonları heyetine başkanlık yapacak. İmza yetkisi de Memur-Sen’de olacak. Memur- Sen’in imza attığı 2016-2017 sözleşmesine göre, memurlara bu yıl için yüzde 3+4 zam verildi. Ancak 2017 yılının ilk 6 ayında enflasyon maaş zammını aşarak yüzde 5.89 oldu. Memur ile memur emeklileri için yüzde 2.89 oranında enflasyon farkı oluştu. Yılın ikinci yarısı için yüzde 4 de toplu sözleşme zammı gelecek.
Seyirci kalındı
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “geçen dönem tarihi hezimete imza atanların memur maaşlarının erimesine seyirci kaldıklarını” vurguladı. Ocak ayında memura verilen yüzde 3’lük zammın üstüne yüzde 5.89 enflasyon gerçekleştiğine dikkat çeken Koncuk, kamu çalışanlarının alım gücü bakımından geçen yılki maaş seviyelerine ulaşmak için yüzde 2.89 alacaklı hale geldiklerini bildirdi.
Sınır 5.250 lira
Bu arada Türkiye Kamu- Sen Ar-Ge Merkezi’nin haziran ayı asgari geçim sonuçları araştırmasına göre, çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 2 bin 540.31 liraya çıktı. Dört kişilik ailenin asgari geçim haddi 5 bin 250 lira 3 kuruş olarak belirlendi. Çalışan tek kişinin açlık sınırı da bin 954.92 liraya ulaştı.
Kıdem ödenemiyorsa sigorta kurun
Kıdem tazminatı değişikliği hakkındaki görüşünü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sunan Türk-İş, “Talebimiz kıdem tazminatı müessesinin mevcut haliyle devam etmesi ancak bu haktan yararlanamayan işçilerin yararlanabilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasıdır” dedi. Türk-İş, ödeme güçlüğü çeken işverenlerin kıdem tazminatını ödeyebilmeleri için işverenlerin kendi aralarında Sigortalar Birliği Sistemi’ne benzer bir sistem de kurabileceklerini bildirdi. Talepler özetle şöyle:
* Türk-İş olarak kıdem tazminatını her zaman “kazanılmış bir hak” olarak gördük.
* Kıdem tazminatı alacakları (rehinli alacaklar da dâhil olmak üzere) her türünden kamu veya özel diğer tüm alacakların önünde tutulmalı.
* İflas veya ödeme aczi içindeki işverenlerin yanında çalışan ve kıdem tazminatını alamayan işçilerin kıdem tazminatı alacaklarını, mevcut Ücret Garanti Fonu’ndan almalarının yolu açılmalı.
* Bir başka çözüm önerisi ise işverenlerin kendi aralarında Sigortalar Birliği Sistemi’ne benzer bir sistem kurmalarının teşvik edilmesidir.
* Kıdemde tavan kaldırılmalıdır.