"2024 Yılı Cumhurbaşkanlığı Programı yayımlandı. Programda, sosyal güvenlik alanında 2024 yılında yapılacaklar ve atılacak adımlar sıralandı. Doğrudur; yapılacaklara bakıldığında emeklilik sisteminde reform ufukta gözüküyor" diyen Doğan, neler yapılacağını şöyle sıraladı:
- Aylık bağlama sistemi kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik edecek ve mali yük getirmeyecek şekilde yeniden düzenlenecek. Çalışanların daha uzun süre istihdamda kalmasını teşvik edecek bir aylık bağlama sistemi için maliyet çalışması yapılacak.
- Doğuşta beklenen yaşam süresindeki artışa uyumlu olarak hem emeklilik kriterlerinin hem de emeklilik yaşının belirlenmesi için otomatik ayarlama mekanizmalarına ilişkin çalışmalar yapılacak.
EMEKLİLİKTE REFORM YOLDA
Bu maddelere bakılınca emeklilik yaşında ve emekli maaşının belirlenmesinde kullanılan aylık bağlama oranında revizyona gidileceği anlaşılıyor ki, bu da aslında sosyal güvenlikte yeni bir reform demektir.
1999 öncesi için aylık bağlama oranı yüzde 60’lardaydı ve yüzde 76’ya kadar yükseliyordu. 1999 sonrasında sistem değişti ve 10 yıl içinde aylık bağlama oranı yüzde 35, sonraki her yıl için yüzde 2 ve 25 yıldan sonra her bir yıl için yüzde 1.5 artış yapılarak hesaplanmaya başladı. 2008 yılından sonra aylık bağlama oranı yüzde 50’ye düşürüldü. Aylık bağlama oranı düştükçe emekli maaşı da azalıyor. Dönemsel olarak bakıldığında; 2000 ve sonrasında prime esas kazanç, güncelleme katsayısı ile aylık bağlama oranının çarpımın sonucu maaş hesaplanırken, 2008 sonrasında aylık kazanç ve aylık bağlama oranının çarpımı ile maaş hesaplaması yapılmaya başlandı.
AYLIK BAĞLAMA ORANI DEĞİŞİYOR
Yüzde 76’larda olan aylık bağlama oranı yapılan reformlarla yüzde 30’lara kadar düşürüldü. Bugün düşük emekli maaşı tartışmalarının temel nedeni de bu. İşin daha da kötüsü, belirli ücrette çalışan kişilerin, emekli olmayıp, çalışmaya devam etmeleri halinde emekli maaşları düşüyor. Oysa kişiler, daha yüksek emekli maaşı alabilmek için daha uzun süre çalışmayı tercih ediyor. Bu sefer de ne oluyor? Kişiler biran önce emekli olup, hem devletten emekli maaşı hem de çalıştığı işyerinden aylık maaş almak istiyor.
Cumhurbaşkanlığı 2024 Programı’na göre bu konuda düzenlemeye gidilecek. Çalışanların daha uzun süre istihdamda kalmasını teşvik edecek bir aylık bağlama oranı belirlenecek. Bu sayede geçmişte olduğu gibi yüksek bir aylık bağlama oranı belirlenecek ki, çalışanlar aktif çalışma dönemdeki maaşın yarısına emekli olmasınlar. Emekli olmayıp çalışmaya devam ederlerse de emekli aylıkları düşmesin, aksine artsın. Dolayısıyla aylık bağlama sisteminde yapılmak istenen, emekli maaşını daha da düşürmeye değil yükseltmeye yönelik düzenlemeler olacak.
OTOMATİK EMEKLİLİK YAŞI
Gelelim, emeklilik kriterlerinin belirlenmesinde doğuşta beklenen yaşam süresi artışı ile uyumlu otomatik emeklilik yaşı ayarlama ile neyin kastedilmek istendiğine. Kamuoyunda bu durum emeklilik yaşı daha da artacak algısı yarattı. Bugünkü sosyal güvenlik mevzuatına göre, kademeli bir emeklilik yaşı uygulanıyor. 2008 yılından sonra işe girenlerde emeklilik yaşı erkeklerde 60 ile 65 arasında, kadınlarda da 58 ila 65 arasında değiyor. Mesela 2048 yılından sonra sigorta girişi olanlar 65 yaşında emekli olabiliyor.
EMEKLİLİK YAŞI ARTIRILMAYACAK
Şu tespiti yapmakta fayda var; emeklilik için 1998 öncesi, 1998-2008 arasında ve 2008 sonrası işe başlayanlar şeklinde üç temel unsur bulunuyor. Önce 2008 öncesi işe başlayanlar emekli olacak. Böyle bakıldığında da ortalama emeklilik yaşı 50-52’lerde. Asıl 2037 yılından sonrasında emeklilik yaşı 65 olacak. Ne mi demek istiyorum? Son yapılan reform 2008 sonrası işe başlayanları ilgilendiriyor ve buna göre de emeklilik yaşı 65 olarak belirlenmiş durumda. Yani, bugünden yarına bir reform yapılıp da söylendiği gibi emeklilik yaşı artırılmayacak. Kaldı ki, son hesaplamaya göre, doğuştan beklenen yaşam süresi erkeklerde 74.8, kadınlarda 80.3 yıl olarak saptandı. İleride beklenen bu süreler uzarsa, emeklilik yaşı da değişebilir. Anlayacağınız, emeklilik yaşı artacak endişesine gerek yok."