Türkiye'nin ekonomik geleceği, artan faiz giderleri ve emekli aylıkları arasındaki dengesizlikle giderek daha fazla dikkat çekiyor. Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında açıklanan verilere göre, ülkenin iç ve dış borçlarına ödenecek faizler, 2024 yılının sonunda 1 trilyon 297 milyar lirayı bulacak. Bu rakam, 2027'ye kadar her yıl artarak 2,5 trilyona kadar çıkacak. Bu süre zarfında toplamda 8 trilyon lira faiz ödenmesi öngörülüyor.
EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 12 BİN 500
Bu yüksek faiz yükü, emekli maaşlarının artırılmasıyla karşılaştırıldığında oldukça çarpıcı bir tablo ortaya koyuyor. Türkiye'de 16 milyonun üzerinde emekli bulunuyor ve bu kişilerin 3 milyon 703 bin 788’i en düşük emekli maaşı olan 12 bin 500 lira ile geçinmeye çalışıyor. Temmuz ayında yapılan 2 bin 500 liralık zam, 2024 yılı sonuna kadar bütçeye 33 milyar 200 milyon lira ek maliyet getirecek. Ancak bu artış, faiz giderlerinin sadece %2,53’üne denk geliyor.
2024 yılı itibariyle faize ödenecek 1,3 trilyon lira, emeklilere paylaştırıldığında aylık 6 bin 770 liralık bir artış sağlayacak ve ortalama emekli maaşını 21 bin 270 liraya çıkaracaktı. 2025 yılında bu rakamlar daha da artacak; faize ödenecek 1,9 trilyon lira emeklilere paylaştırıldığında aylık maaşlar 9 bin 300 lira artacak ve ortalama maaş 23 bin 800 liraya yükselecek.
Ancak, bu hesaplamalar hükümetin mevcut emekli maaşı artış politikalarıyla karşılaştırıldığında oldukça dikkat çekici bir fark ortaya koyuyor. Temmuz ayında emekli maaşlarına yapılan 2 bin 500 liralık zam, hükümet yetkilileri tarafından bütçeye bir yük olarak görülse de, faiz giderlerinin çok küçük bir kısmına denk geliyor. Bu durum, ülkenin ekonomik yönetimi ve sosyal harcamalar arasındaki dengesizlikleri gözler önüne seriyor.