Ekonomi düdüklü tencere gibi patlamak üzere! Profesör ateşin altını açan olayı açıkladı

2025 yılında ekonomideki gelişmelerin sonuçlarını değerlendiren Prof. Dr. Atilla, Türk ekonomisin in “sıkışmış bir düdüklü tencere” gibi olduğunu söyledi. Bir operasyonla her şeyin 6 ay geri gittiğini ifade eden Atilla, ateşin altını açan oı olayı açıkladı.

Türkiye git gide derinleşen ekonomik krizle mücadele ederek geçirdiği 2025 yılının son günlerine geldi. Vatandaşlar masa kriziyle başlayan asgari ücret görüşmeleri ve TÜİK'in yılın son verilerini açıklamasının ardından belli olacak enflasyon farklarını beklemeye geçti.

Ekonominin iç dinamiklerinin dışında yurt dışında yaşanan gelişmeler ve içerde yaşanan siyasi krizler, maaş zamlarıyla rahatlama umudunu korumaya çalışan vatandaşın sırtlandığı yükü artırırken bir yıl boyunca yaşananların portresi de tamamlanmaya başladı.

Ekonomist Prof. Dr. İbrahim Atilla, 2025'te yaşanan tüm olayları sonuçlarıyla anlattı.

EKONOMİ DÜDÜKLÜ TENCERE GİBİ PATLAMAK ÜZERE!

Yüksek enflasyon, faizler ve dış politikadaki gerilimlerin ekonomik istikrarı zedelediğini belirten Atilla, iktidarın uyguladığı politikaların “ekonomiyi düdüklü tencere gibi sıkıştırdığını” ve vatandaşın refahını olumsuz etkilediğini söyledi.

2025 yılının en başında kötü başladığını ifade eden Atillla, "İnsanların biraz umudu kırıktı, enflasyon yüksekti, faiz oranları yüksekti, dünyada bir gerilim vardı. Ukrayna sorunu var yukarıda, aşağıda Filistin, Gazze’de bir çatışma ortamı var. Petrol fiyatları buna benzer bir şekilde sürekli artıyor. İnsanlar hem iyi yaşamak istiyor hem de buna yetişemiyor. Böyle bir dengesizliğin içerisindeyiz. Yıla böyle başladık" dedi.

Yılın başındaki olumsuz tabloya karşı ekonomi yönetiminin birtakım önlemlerinin olduğuna dikkat çeken Ailla, gidişatı değiştiren olayı anlattı.

PROFESÖR ATEŞİN ALTINI AÇAN OLAYI AÇIKLADI

Atilla, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla sonuçlanan operasyonların ekonomiyi 6 ay daha geriye attığını ifade ederken o operasyon olmasa yıl sonu için açıklanan yüzde 31'li,k enflasyon tahminin çok altında bir rakamın mümkün olduğunu ortaya koydu.

Operasyonların 5 puanlık bir etki yarattığına dikkat çeken Atilla şöyle konuştu:

"2025’in ilk aylarında, o mart ayında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na olan operasyondan sonra ekonomide biraz bir sıkışıklık oldu.

Şöyle bir şey oldu: Biz İmamoğlu operasyonuyla 6 ay kaybettik, temiz. Yani oradaki bizim beklentimiz belki şöyle olabilirdi. Mesela bu aylarda yaşayacak olduğumuz, hatta ben daha da belki fazla bile olabilir, bu aylarda yaşayacak olduğumuz yüzde 30–35 aralığındaki bir faiz oranı, yüzde 25–28 aralığındaki bir enflasyon oranını biz şu anda geciktirmiş olduk.

Yani burada 5 puan temiz bir kaybettik. Bu 5 puan ülkeye hayat pahalılığı, enflasyon, yüksek faizler, satın alma gücünün düşmesi, insanların refahının azalması olarak yansıdı."

MEHMET ŞİMŞEK'İN İŞİ ŞİMDİ ZORA GİRDİ

2024'ün son haftalarında 2025 yılı için yüzde 20'nin altında enflasyonun mümkün olduğunu ifade eden Mehmet Şimşek, 2026 için de benzer bir tahminde bulunmuştu. Enflasyon oranları yüksekken büyük düşüşlerin kolay olduğunu anlatan Atilla, o oranlara ulaşmanın artık çok zor olduğunu anlattı.

Zor geçecek 2026 için durumu aktaran Atilla şunları söyledi:

"Yüksek faiz belli bir süre gidebilir ama yüksek faizi şu anda çok tuttular. Dolayısıyla maliyet çok yükselmiş. Tüketici kredileri de aynı şekilde. Tüketici kredisi deyince herkes iyi kötü ihtiyaç kredisi kullanıyordu.

Şu anda kartlar şişmiş vaziyette, kişiler ek hesapları şişmiş vaziyette. Yani ekonomi şu anda sıkıştırılmış bir vaziyette. Bu sıkışıklığın havasını almanın yolu da insanların biraz daha tüketim alışkanlıklarının artması, ekonomik refah, maliyet unsuru olarak bu faizlerin düşmesi.

Yani ekonomi kendini şöyle bir nefes alacak bir hâle gelmesi gerekiyor ki yeni bir hamleye güç olsun.

Şimdi biz gördüğümüz kadarıyla yüzde 30 seviyesinde bir enflasyonla yılı tamamlayacağız. Ancak 2026 yılı için de yüzde 19–20 seviyesinde konuşuyoruz şu anda hâlâ da. Yani bu biraz şöyle şuna benziyor: Enflasyonu yüzde 70’ten, yüzde 80’den yüzde 40’a, yüzde 40’tan yüzde 30’a düşürmek kolay. Ama bundan sonrası artık daha fazla emek, çaba, daha fazla hukuk sistemi, fazla yapısal düzenlemeler denen uygulamaları da getirmek gerekiyor.

Yani ülkenin biraz da ekonomi politikası bağlamında umut verici gelişmeleri görmesi gerekiyor. Aksi hâlde 2024’te sıktık; işte 23–24 biraz seçim dönemiydi. Seçim dönemini bu şekilde atlattık.

Orada biliyorsunuz EYT’liler dâhil hepsi sisteme dâhil oldu. Ekonomideki bu gelişmeler seçim dönemlerinde halkı biraz mutlu eder. Ancak işte o seçim dönemlerindeki rahatlık dönemi, seçimden sonraki dönemlerde bu enflasyon olarak, hayat pahalılığı olarak, refahın tersine işlemesi olarak bizim karşımıza çıkıyor ve bunu çözemiyoruz."

Ekonomi Haberleri