Eczacı Zozan Padel piyasada yaşanan ilaç krizi ile ilgili "Her sene Şubat ayının sonuna doğru ilaç firmaları ve Sağlık Bakanlığı'nın yetkilileri oturup ilaçta euro kurunu belirliyorlar. En son 2021 yılının şubat ayında 4 lira 57 kuruş olarak belirlendi. Yani dünyanın her yerinde 10 euroya satılan bir ilaç bize de 10 eurodan geliyor ama biz euroyu 4.57 ile sabitlediğimiz için 45 lira 70 kuruş ödüyoruz. Normalde şu an euro 14 lirayı geçti. İlaç firması 10 euroluk o ilacı bize 140 liradan satmak yerine neden 45 lira 70 kuruştan satsın? Her sene Kasım ve ya Aralık ayında başlayan ilaç krizi bu sene Eylül ayında başladı ve çok fazla kalemde ilaç bulamıyoruz. Çocuk antibiyotiklerinden tutun grip ilaçlarına, göz damlalarına, psikiyatri ilaçlarına, şeker ilaçlarına kadar aklınıza gelebilecek pek çok kalemde ilaç yokluğu çekiyoruz. Bazı ilaçları artık yok satıyoruz" dedi.
İlaç krizinin giderek artacağını ifade eden Zozan Padel "ilaç firmaları zarar ettikleri ilaçları ithall etmiyorlar. Sektördeki ilaçların yüzde 60'ı ithal, yüzde 40 oranında yerli üretim var. Yerli üretimdeki ilaçlarında ham maddelerinin yüzde 75'i ithal. Bu nedenle ilaç fiyatları vatandaşın canını yakacak oranda artacak' diyerek uyardı.
Bakanlığın "Sistemde ilaçlar görünüyor" açıklaması çelişki yarattığını açıklayan Padel, normalde haftalık bin kutu satılan ilaçların şu anda sistemde birkaç adet göründüğüne dikkat çekti. "Bir kutu görünen ilaç var sayılmaz" diyen Padel, bu krizin tam 650 kalem ilaçta yaşandığının altını çizdi. Özellikle çocuk grubunda sorunlar olduğunu söyleyen Padel, krizi şöyle özetledi:
"İnsülin yok piyasada. Bir önemli kalem de ruhsal hastalıklar. Psikiyatri ilaçları, alzheimer, şizofreni, demans gibi hastalıklarda kullanılan ilaçlar bulunamıyor. Bu kişiler kutunun dahi değişmesine tahammül edemezler. Bu nedenle muadil vermek de çok zor. Astım ilaçları da şu anda piyasada bulunamıyor"
“Piyasada bulunmayan ilaç yelpazesi o kadar geniş ki en son Türk Eczacılar Birliği, 645 ilacın bulunmadığından bahsetti. Açıklamadan beri birçok ilaç buna eklendi. Bazı ilaçların ikameleri oluyor, yerlerine başka ilaçlar kullanabiliyoruz ama, bazı ilaçlar var ki hayati önem arz ediyor. Bugün gebelikte kan uyuşmazlığı durumunda kullandığımız ilaçlar, piyasada bulunmuyor. Bu da hayati önem arz eden bir konu. 72 saat içinde kullanılması gereken iğneler…Bu iğneleri yaptırmazsanız hayatınız risk altında olacak"
"Organ nakli olan 3.5 yaşındaki çocuğun ilacını bulamadık"
Mesela benim çok yakın bir zamanda yaşadığım bir olay var. Yaklaşık 3.5 yaşında organ nakli olan bir hastamıza ilaç bulamadık. Organ naklinden sonra verilen bir ilacımız vardı. Hasta çocuk olduğu için başka da bir alternatifi yoktu. Bu ilacı ne depolarda ne de firmalarda bulamadık. Firma ilacın ne zaman getirilebileceği konusunda bilgi vermiyor. Biz bu hastada çok ciddi sıkıntı yaşadık. İlacı bulamayınca hekime yönlendirdik. Hekim başka bir ilaca döndürdü ama o ilacın yan etkileri bilinmiyordu. Yeni verilen ilaç normalde alması gereken ilaç kadar fayda edecek mi inanın bilmiyoruz. İlk tercih ilaca değil ikinci tercih ilaca geçildi.
"Artık kendi yaşadığımız çevreden ilaç sorgulamıyoruz yakın illerden de ilaç sorgular hale geldik"
Hastalara ilaçları nasıl kullanmaları gerektiğini anlatmak yerine ilaç bulmaya çalışıyoruz. Hatta şehirlerarası bile ilaç arayabiliyoruz. Eczanede bütün gün elimiz telefonda ilaç arıyoruz ve ya firmalara, depolara ya da eczanelere ilaç sorduğumuz yazışmaları takip ediyoruz. Bizim şu anki durumumuz budur. İlaç yokluğu nedeniyle nöbetlerde çok ciddi kuyruklar oluyor. Hastalar ellerinde reçete eczane eczane dolaşıyor. Bir hasta bir ilacı bulmak için 10 tane eczane dolanıyor"
Her yıl yaşanan ilaç sorununun kısa ve uzun vadeli çözümler ile çözülebileceğini belirten Zozan Padel’e göre fiyatlama politikasının değişmesiyle kısa vadede sorunun azaltılabileceğini ama kalıcı çözümün uzun vadede olduğunu belirtti. İlaçta yaşanan krizin kısa vadedeki çözümünün "yılda bir kez yüzde 25 zam yapılacağına aynı oran üçe ve ya dörde bölünmeli. Küçük güncellemeler yapılmalı. Böylece risk yayılmalı" dedi. Padel'e göre uzun vadedeki çözüm ise ilaçta dışa bağımlılık sonlandırılmalı. Bunun için de tam anlamı ile yerli üretimin teşvik edilmesi gerekiyor. İlaç sanayindeki ham madde de yerli üretim olmalı diyen Zozan Padel yoksa sorunun her zaman yaşanacağını ifade etti.