Dolar kurunda yaşanan yükseliş, tedarik zincirindeki kopma ve enflasyonla birlikte şişen fiyatlar esnafı vurdu. Pek çok esnaf kepenk kapatırken ayakta kalmaya çalışan İkitelli Organize Sanayi Sitesi'nde faaliyet gösteren bir aksesuar firması yaşadıklarını halktv.com'a anlattı.
Adının verilmesini istemeyen KOBİ sahibi zaten ekonomideki son yaşananlardan sonra "ne kadar ömrüm kaldığını kestiremiyorum" bir de üstüme maliye memurlarının yollanmasını ve ya çalıştığım firmalara benimle çalışmamaları yönünde baskı yapılmasını kaldıramam o nedenle 'kimliğimi vermeyin" dedi. Firma sahibinin kimliği ve yapılan söyleşinin ses kayıtları halktv.com'da saklıdır.
"İkitelli esnafı yoka düştü"
Pandemi sürecinde üretimin düşmesi ve tedarik zincirinin kopması nedeniyle eski hammadde bolluğu yok . Üstüne bir de malın termin süresi uzadı ve dolar bazında fiyatlar aldı başını gidiyor. Geçen sene Aralık ayında ben bunların yaşanabileceğini tahmin ederek malı daha yolda bağlayıp depoma yığdım. Müşterime malım var ama fiyatı bu diyebiliyorum ama şu an piyasa 'yoka düştü'. Yani müşteri geliyor İkitelli esnafı malım yok diyor. Şimdi ben bu güne depodaki malımı harcayarak geldim. Ama deposunda malı olmayan esnaf fiyat artışlarını karşılayamadıkları ve hammadde bulamadıkları için iş yapamıyor.
"Benim içinde çember daralıyor"
"Benim içinde her geçen gün çember daralıyor. Şu an kendim için söylüyorum hammadde stoklarını erittik. Şimdiden sonra neler olacağını bizzat yaşayıp göreceğiz" diyen İkitelli esnafı, "Enflasyon yükseldi, fiyatlar şişti, hammadde sıkıntısı var üstüne döviz kurunun bu kadar hızlı yükselmesi bizim piyasayı çok fazla etkileyecek ve bir firmanın kepenk kapatması beraberinde birçok firmanın da devrilmesine neden oluyor. Çünkü biz dışarıya mal satarken aynı zamanda da İkitelli'de kendi aramızda da alışveriş yapıyoruz. Yani bir firma iflas ediyor diye düşünmeyin o firmanın beslediği birçok firmada mali sıkıntıya girecek ve sonunda onlarda kepenk kapatacaktır. Mesela benim rakiplerimden mal alan firmalar orada mal bulamayınca bana geliyor. Bende de bulamayınca nereye gidecek? Gidecek yeri kalmayınca o da kepenk kapatacak" dedi.
"Satsam dert satmasam daha büyük dert"
"Son bir haftadır dolar kurundaki hızlı yükseliş nedeniyle artık fiyat verirken utanır hale geldim" diyen İkitelli esnafı "30 yıllık esnafım inanılmaz bir fiyat artışı var. Doların artması, tedarik zincirinin kırılması nedeniyle 10 liralık mal 40-50 lira oldu. En son yapmış olduğum fiyatlandırmada dolar 10.50 liraydı. Ben üstüne 1 dolar koydum ve müşterime 11.50 dolar dedim. Şimdi bugün dolar 12.77'yi gördü ve ben zararına sattım. Satmasan sözleşme imzalamışım olmaz. Sattım zarar. Yine fiyat arttırmam lazım. Şimdi 2 günde bir zamlı fiyat yenilerken şimdi dakikada zamlı fiyat yenilemem gerekiyor. Ne yapacağımızı şaşırdık. Ben 960 dolara aldığım malı şimdi 16050 dolara alıyorum. Hem malın fiyatı arttı hem de doların lira karşısındaki değeri arttı. Anlayacağınız malın fiyatı katmerlenerek artıyor. Biz hesaplamaya yetişemiyoruz. Böyle enteresan bir durum yaşıyoruz" dedi.
"Bu kriz 2000 krizi ile kıyaslanamaz"
Dolar kurundaki belirsizliğin vadeli satışı ortadan kaldırdığını ifade eden İkitelli esnafı "Şu anda yaşanan krizi 2000 krizi ile kıyaslayamam çünkü kriz biz esnaf için aynı zamanda bir fırsattır. Şimdi bu fırsatlar dezavantaja döndü. Sektör kan kaybediyor. Benim en iyi müşterilerimin bazıları işi bıraktı. Ben son 6 ayda 30 olan çalışan sayımı 18'e düşürdüm Çalışan işçileri tutamıyoruz. İstanbul'da her şeyin fiyatı arttığı için geçinemeyen işçi evini kapayarak memleketine dönüyor. Hiç değilse kira vermem, bahçemi ekerim onu yerim diyor. Sektörde birde böyle bir sıkıntı var. İkitellideki sanayi sitesindeki elaman tahtasına ilan yazıyorum.
"Gelen elaman borç içinde icralar ile uğraşmaktan bıktık işe elaman almaya korkuyoruz"
Gelen elamanların hepsi üç sıfır geriden geliyor. Gelenlerin hepsi borç içerisinde. Adamın acil işe ihtiyacı var, işe alıyorsunuz işe başlar başlamaz 'benim yol param yok' diyor. Ona yol parası için avans veriyoruz. Aldığımız elamanların çoğunda işe başladıktan 2 gün sonra bize mahkemeden kağıt geliyor. Sigorta yaptığımız için maaşına haciz yazısı geliyor. Ben bir KOBİ'yim mahkemelere harç ödemek bunların girdisini çıktısını hesaplamakla mı uğraşayım işime gücüme mi bakayım? Maaşı kesilen elaman o parayla geçinemiyor. Zaten üç sıfır geriden başlayan insan hacizli maaşı ile geçinemiyor. Hepsi çoluklu çocuklu aile. Hepsi ev geçindiriyor. Bu icralarla uğraşmaktan bıktık inanın elaman almaya da korkuyoruz. İşe alacağımız adamın ne iş yaptığını ve ya bize ne katkı sağlayacağına bakmıyoruz şimdi tek derdimiz borcu harcı var mı? Bizi icra ile uğraştırır mı? diye bakıyoruz. Sorunlu bir insanla ne kadar gidebiliriz bizde kendimizi düşünmeye çalışıyoruz ama insanın içi el vermiyor. Bakın bizim firmamızda çalışan elamanlar asgari ücretle çalışmaz. Çünkü biz kalifiye elaman alırız. En az asgari ücretin 2 katı maaş veriyoruz. Hepsine özel sağlık sigortası yapıyoruz ve ben borçlu elaman derdine düşüyorsam en altta kalifiye olmayanların vay haline. Kalifiyesi borç batağında" diyen İkitelli esnafı son söz olarak "Bizim firma olarak ömrümüzün ne kadar olduğunu inanın kestiremiyoruz" dedi.