Son yıllarda AKP güdümünde yürütülen ekonomi politikaları nedeniyle uluslararası ekonomi çevrelerinde büyük imaj kaybı yaşayan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Hafize Gaye Erkan ve Fatih Karahan dönemlerinde yeniden uluslararası fon yöneticileriyle dirsek temasına başladı.
Piyasalara yönelik arka kapı müdahaleleri ile ekonomistlerin tepkisini çeken TCMB, 28 Mayıs sonrası para politikalarında radikal değişikliğe giderken, söz konusu yeni modelin ekonomiye yansımaları henüz somut olarak hissedilmiş değil.
Türkiye'ye yönelik yabancı yatırımcıların girişinin beklenen düzeyde olmamasının ardından Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve TCMB Başkanı Fatih Karahan harekete geçerken, IMF ve Dünya Bankası'nın toplantıları için ABD'ye giden Karahan, burada milyarlarca dolarlık fonları yöneten isimlerle görüşmeye devam ediyor.
İşte Karahan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
"Enflasyonu düşürmek ve negatif durumda bulunan net döviz rezervlerimizi artırmak birbiriyle çelişen hedeflerimiz. İkisini de istiyoruz fakat öncelik enflasyonu düşürmekte. Yabancı akımları olduğunda döviz alımı yapıyor olsak da net döviz pozisyonundaki artış hedeflerimiz orta vadeli.
"TÜRKİYE'DE DOLARİZASYONU DÜŞÜRMEK DAHA YAVAŞ OLABİLİR"
Net döviz pozisyonunu geliştirebilmek için her ay birkaç milyar dolarlık alım uğruna enflasyon beklentilerini baltalamak istemiyoruz. Bu yüzden dolarizasyonu düşürmek daha yavaş olabilir.
"MERKEZ BANKASI'NIN REKOR ZARAR AÇIKLAMASI KKM YÜZÜNDEN"
Merkez Bankası'nın 818 milyar TL' lik zararı ağırlıkla KKM kaynaklı oldu. Ay sonunda Genel Kurul sırasında daha çok detay vereceğiz. Planımız, ilerideki kârları Hazine'ye vermek yerine buna mahsup etmek ancak elbette bu da enflasyonla mücadelemizin izin verdiği ölçüde olacak.