Türkiye'de son yıllarda görülen ani kur artışlarının önüne geçmek amacıyla 21 Aralık 2021 tarihinde uygulamaya sokulan Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi, kısa sürede Türkiye ekonomisinin daha zor duruma düşmesine neden olmuştu.
Ekonomi yönetiminin başına bela olan uygulama, 28 Mayıs seçimlerinin ardından göreve gelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek döneminde tasfiye edilmeye başlanırken, aylarca sorunsuz şekilde sürdürülen tasfiye adımları son 3 ayda bıçak gibi kesilmiş ve KKM'den çıkışlar durma noktasına gelmişti.
12 HAFTA SONRA ÇIKIŞLAR YENİDEN HIZLANDI
Ağustos ayında 139 milyar dolar ile tarihi zirvesini gören KKM, ilk kez 16 Mayıs tarihi itibarıyla yarı oranının üzerinde düşüş yaşadı. 2 Şubat tarihinin ardından haftalık düşüş hızı durma noktasına gelen uygulama, ekonomi yönetiminde büyük bir tedirginliğe yol açarken, dolar/TL paritesinde uzun süredir yükseliş yaşanmaması yatırımcıların KKM'den çıkışını hızlandırdı.
Bakan Şimşek, Merkez Bankası'nın rezerv biriktirmeye devam edeceğini ve 2024 yılının sonu itibarıyla KKM'de kalan 69 milyar doların da tamamen sıfırlanacağını belirtirken, bu doğrultuda atılan adımlar son haftalarda umut veriyor.
31 Mart seçimlerinde -74 milyar dolara kadar düşen net döviz pozisyonu, haftalardır yapılan döviz alımları ile -27 milyar dolara yükseldi. TCMB, bu doğrultuda yapacağı yeni alımlar ile Haziran ayı içerisinde net döviz pozisyonunu artıya geçirmeyi amaçlarken, ekonomi yönetiminin biriken rezervlerle birlikte yaz aylarında KKM'yi tamamen eritmek için yeni kararlar alması bekleniyor.