Milli Eğitim Bakanı Selçuk, katıldığı televizyon programında, öğretmen adaylarının merakla beklediği, şubat ayında yapılacak atamalara ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Selçuk, “Öğretmen adaylarımız sanıyor ki ben oturuyorum bir masaya 20 bin, 40 bin, 60 bin yazıyorum. Bu, ülkenin genel ekonomik durumuyla kabinenin kararıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde sistemin kararıyla olan bir şey bu. Bana kalsa ben ’60 bin az, 80 bin olsun’ derim. Biz şuna bakıyoruz; ‘Hangi alanda, kaç öğretmen ihtiyacımız var’ diye. Bunun da bir istatistiği var. Bu yazılım diyor ki ‘Senin haritanda şu kadar öğretmen eksiği var, şu branşlarda. Öncelikli olarak nicel açıdan ve coğrafi açıdan bölgesel olarak şuraya şu kadar öğretmen atanması gerekiyor’ diyor. Burada bazı branşlar, örneğin; edebiyat ile ilgili gerçekten az alım var. Edebiyat öğretmeni ile ilgili zamanında doyum fazlalaştığı için ihtiyacımız olmayan bir şeyi de almak istemiyoruz” diye konuştu.
‘ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK KALKSIN, DİYE ÇABA GÖSTERİYORUZ’
Atama taleplerini, evlenme ve hayat kurmayla yakından ilgili olduğu için çok önemli bulduğunu söyleyen Bakan Selçuk, “Biz şu anda ücretli öğretmenlik kalksın, diye çaba gösteriyoruz. Nasıl kalkar? Kadrolu öğretmen sayısını artırarak. Bu neye bağlı? Ekonomik imkanlar doğrultusunda. Dolayısıyla benden ‘Şu tarihte, şu rakam’ diye bir atama sayısını beklemesinler. Biz imkanlara bakıyoruz, ‘Ne yapabiliriz’ diye sonra ortaklaşa bir şey çıkıyor. Ona göre de bir kararı duyuruyoruz. Şubat ataması için de böyle bir çalışma devam ediyor” dedi.
SARAYIN 8 AYLIK MALİYETİ 1.2 MİLYAR LİRA
Erdoğan'ın sarayına, yıllık ayrılan 1.1 milyar liralık bütçe, 2019 yılının ilk 8 ayında erimiş üstüne fazladan para harcanmıştı. Sarayın ülke ekonomisine 8 aylık maliyeti 1.2 milyar lirayı bulurken, bu parayla 240 bin öğretmen maaşı ödenebiliyor.
DİYANETİN BÜTÇESİ 10.4 MİLYAR LİRA
Öte yandan, Diyanete ayrılan bütçe de 8 bakanlığı geride bıraktı. Yani Diyanetin 2019 yılı bütçesiyle, 2 milyon 400 bin öğretmenin maaşı ödenebilir.
Tüm bunların görmezden gelinerek öğretmen atamalarında deyim yerindeyse 'üçe beşe bakılması' ise yıllardır atama bekleyen öğretmenleri isyan ettirdi.