Türk lirasının değerini koruyacak para politikaları yürütmekle görevli Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yıllardır AKP güdümünde yürüttüğü hatalı ekonomi politikaları nedeniyle Türkiye'yi büyük bir enflasyon bataklığına sürüklerken, peş peşe yaşanan seçimler nedeniyle yürütülen seçim ekonomisi döviz tarafında yıkıcı sonuçlara neden olmuştu.
Özellikle geçtiğimiz yıl 14 Mayıs öncesinde yürütülen ekonomi politikasında Merkez Bankası, her türlü döviz talebi yaratacak işleme kısıtlama getirirken, Türkiye'de yıllar sonra ikili kur ortaya çıkmış ve döviz-altın piyasalarının kalbi olan Kapalıçarşı'daki satış kurları ile TCMB'nin gösterge kurları arasında uçurum ortaya çıkmıştı.
Merkez Bankası'nın talimatları ile dolar, euro ya da altın satışı yapmakla yetkili bankalar, alım-satım işlemleri arasındaki makası daha fazla açmış ve bu kısıtlamalar ile yabancı para birimlerine olan ilginin önüne geçilmeye çalışılmıştı.
KAPALIÇARŞI TARİHİNDE BİR İLK YAŞANDI
Birçok döviz bürosundan daha düşük komisyon ile dolar sattığı için vatandaşların cazibe merkezi haline gelen Kapalıçarşı, son yıllarda dövize olan talep nedeniyle TCMB'nin gösterge kurunun birkaç lira üzerinde satış yapmasıyla gündeme gelmişti.
Vatandaşların dolar kurundaki artış beklentisinin yok olması ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasından çıkışların sürmesiyle birlikte çarşıdaki döviz de esnafın elinde kalmış durumda. 26 Nisan 2024 tarihinde Kapalıçarşı'da tarihte ilk kez, piyasada dolaşıma sokulan dolar/TL'nin alım-satım bedelleri, TCMB'nin gösterge kurunun altına indi.
Merkez Bankası tarafından ilan edilen ve bankaların referans olarak kabul ettiği kur seviyenin 10 kuruş altında dolar satışı yapılırken, vatandaşların yatırım tercihlerinde yaşanan keskin dönüşüm de ekonomistlerin dikkatini çekmiş durumda.
31 Mart öncesinde, seçimin ardından yaşanması muhtemel kur ataklarına yönelik beklenti, döviz bürolarında dolar ve euro kalmamasına neden olmuş ve bireysel yatırımcıların yanı sıra özel şirketler de piyasadan döviz toplamak için adeta yarışa girmişti.
Ancak seçim sonrasında kur tarafında herhangi bir artış yaşanmaması ve bankaların TL mevduat faizlerinde yıllık bazda bileşik yüzde 70 seviyelerine ulaşması, dövizden çıkışları hızlandırdı. KKM ve döviz tevdiat hesaplarında umduğunu bulamayan yatırımcılar, yönünü yeniden Türk lirasına çevirmiş durumda.