Ghosh, “Türkiye ekonomisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yıllarca süren suistimali nedeniyle kan kaybediyor ve çoğu analist, onun yeniden seçilmesiyle yaraları iyileştirme şansının kaybolduğu konusunda hemfikir. Erdoğan, Türkiye’yi yükselen piyasa yatırımcılarının gözdesi olmaktan çıkarıp Venezuela ve Arjantin’le aynı seviyeye getiren absürd ekonomik fikirlerinden açıkça vazgeçene kadar yapacağı tüm atamalar sadece vitrin süsü olarak görülmeli.” ifadelerini kullandı.
Gazete Duvar’ın aktardığına göre yabancı yatırımcılara da seslenen Ghosh, “Erdoğan’ın, ülkenin maliyesini yönetmek için ‘uluslararası itibara’ sahip bir ekip atama konusundaki belirsiz vaadine de fazla önem verilmemeli” diye yazdı.
“ŞİMŞEK GÜVENİRLİĞİNİ YİTİRDİ”
2009-2018 yılları arasında başbakan yardımcısı ve maliye bakanı olarak görev yapan Şimşek’in daha sonra hükümette görev üstlenmediğinin hatırlatıldığı analizde, şöyle devam edildi:
“Ancak belki de belki de siyasi efendisine olan sadakatinden dolayı, çekingen bir şekilde vitrinde oturduktan sonra Şimşek, bağımsız bir düşünür olarak güvenilirliğinin bir kısmını kaybetti.”
“ANALİSTLER ATAMALARI YAKINDAN İZLEYECEK”
New York merkezli Medley Global Advisors yöneticisi Nick Stadtmiller’in görüşlerine yer verilen analizde, ‘faiz oranlarının muhtemelen düşük, enflasyonun yüksek kalacağı’ belirtildi. “Dolayısıyla Şimşek’in yeniden kabinede yer alması tek başına gerçek bir değişim anlamına gelmeyecek” denilen analizde, şu ifadeler kullanıldı:
“Analistler, Erdoğan’ın ekonominin yönetiminde otoriteyi devretme istekliliğini tartmak için diğer atamaları -örneğin Merkez Bankası’nı- yakından izleyecek. Ancak ‘uluslararası itibara’ sahip yeni bir yöneticiler listesi bile yeterli olmayacak: Görevleri cumhurbaşkanlığının hediyesi olduğu sürece, yetkililer onun heves ve kaprisleri tarafından kısıtlanacak.”