Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Türkiye'de kalkınma ve sanayileşmenin uzun süre bankacılık sistemi üzerinden geliştirilmeye çalışıldığını, önümüzdeki dönemde ise bankacılığa alternatif finansman modellerini hayata geçireceklerini bildirdi. Dönmez, bireysel emeklilik fonları ve girişim sermayesi fonları ile yeniden yapılandırılan Kalkınma Bankası modelinin etkin rol oynayacağını da vurguladı. Dönmez, kamu yönetiminde bürokratlar ile özel sektör yöneticilerinin birlikteliğinden oluşan bir kompozisyonun denendiğini açıkladı.
Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı Afyon'da yapıldı. Toplantının açılışında konuşan Bakan Yardımcısı Dönmez, yüksek faizli banka kredilerinden şikayet eden sanayicilere ekonomi yönetiminin üzerinde çalıştığı yeni finansman modellerine ilişkin ipuçları verdi. Türkiye'nin kalkınma ve sanayinin desteklenmesi konusunda kıta Avrupası sistemine benzeyen bir yapıya sahip olduğuna işaret eden Dönmez şöyle dedi:
Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre, “Türkiye'de uzun süre kalkınma ve sanayileşme bankacılık sistemi üzerinden geliştirilmeye çalışıldı. Kalkınma Bankası türünden yapılar da pasif kaldı. Şimdi Cumhurbaşkanlığı sisteminde, bankacılık sistemi dışında alternatif finans kaynaklarını devreye sokmak için çalışmalar yürütüyoruz. Dünyada birçok fon mekanizması var. Bireysel emeklilik ve girişim sermayesi fonları var. Bunları daha fazla sanayi ve kalkınmayı destekleyecek şekilde sağlamamız lazım.”
BİR KOMPOZİSYON DENENİYOR
Dönmez, Cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte devletin hem kamu kökenli bürokrat hem de özel sektörden gelen isimlerle yönetildiğine de dikkat çekti ve “Kamu yönetiminde bir kompozisyon denenmeye çalışılıyor. Bir kısmı bürokrat kökenli, bir kısmı bizim türden özel sektör deneyimli arkadaşlar var. Bu yolla kamu yönetiminde bir sinerji yaratılmaya çalışılıyor” dedi.
GÜÇLÜ OLMANIN YOLU DA ÜRETİMDEN GEÇİYOR
Toplantının açılışında konuşan ASO Başkanı Nurettin Özdebir de, Yeni Zelanda'da camilere yönelik yapılan saldırıların hedefinin Türkiye olduğunu iddia etti. “Birileri 18 bin kilometre öteden Türkiye'yi hedef alarak tehdit ediyorsa Türkiye güçlü olmak zorunda” diyen Özdebir, Türkiye'nin güçlü olabilmesinin yolunun üretimden geçtiğini söyledi. Özdebir, “Türkiye ne kadar çok teknolojik ürün üretebilirse bu coğrafyada bekası devamlı olacaktır. Bu anlamda hepimize görevler düşüyor. Şu anda yaşamış olduğumuz kur şokuyla beraber, zor bir süreçten geçmekteyiz. Bu süreç içinde firmalarımızı ve istihdamı devam ettirebilmemiz lazım. Devletimiz bu konuyla ilgili ihracatından istihdamına kadar tedbirler alıyor, destek veriyor. Bize düşen işimize odaklanıp yüksek teknolojili ürünler üretmek” dedi.