Türk lirasında yaşanan ani düşüşler ve ülkede uzun süredir devam eden enflasyonist ortam, bireysel yatırımcıların ve şirketlerin birikim tercihlerini değerli madenlere yönlendirmesine neden oldu. Altında ithalat talebinin önüne geçebilmek isteyen Hazine ve Maliye Bakanlığı, geçtiğimiz yılda aldığı kısıtlama kararı ile ile birçok ülkeden yapılacak ithalata vergi sınırlaması getirmişti..
Bu durum, altın sektöründe büyük bir arz sorunu yaşanmasına neden olurken, sarrafiye altın grubundaki alım-satım makas aralıkları tarihin en yüksek seviyesine yükseldi ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından belirtilen altın kuru ile piyasa kuru arasındaki büyük bir uçurum oluştu.
Geçtiğimiz aylarda yaşanan altın arz sorununun önüne geçebilmek amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halkbank'ın aralarında bulunduğu kamu bankalarının altın sektörüne yönelik talepleri karşılayacağına ilişkin duyurdu. Ancak söz konusu adımın yeterli olmaması üzerine beklenen müjde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten geldi.
Şimşek, sektör temsilcilerine yönelik bugün yaptığı açıklamada; altın ithalatına ilişkin kısıtlamalarda düzenlemeye gidileceğini belirterek, altında normalleşme adımlarının yakında atılacağını duyurdu. Konuya ilişkin memnuniyetini bildiren kuyumculuk ve mücevherat sektörü temsilcileri, ithalat kısıtlamalarının kalkmasıyla birlikte fiziki piyasalarda altın fiyatlarının, TCMB gösterge kuru ile eşitleneceğini belirtti.
"ALTINDA İŞÇİLİK MASRAFLARI DÜŞECEK"
"Altın için beklenen müjde geldi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bir sunumunda şu ifadeleri kullandı. Altın ithalatı tarafında bir normalleşmeye gideceğiz. Ne demek oluyor bu? Malum geçen yıl ithalatı dengelemek için, yoğun altın talebini baskılamak adına bir yasak getirilmişti. Bu yasak nedeniyle Türkiye'de külçe altınlar 2-3 bin dolar işçilik bedeliyle satılıyordu.
Dünyaya kıyasla son 1.5 yıldır altını pahalı alıyorduk ve almaya da devam ediyoruz. Bu ihracatı olumsuz yönde etkiliyor. Dünyadaki mücevharat sektörü, Türkiye'ye geldiğinde fuarlarda altın talebinde bulunmuyordu çünkü çok pahalı. En az 2 bin en fazla 3 bin dolar işçilik vardı. İthalat tarafındaki yasaklar 18 aydır devam ettiği için de Türkiye'de altın kaçakçılığı tarafında ciddi bir süreç başladı ve beraberinde büyük bir kaos geldi.
Altın ithalat tarafındaki yasaklar devam edince, iç piyasalarda da gram altın tarafında ciddi arz sorunu yaşandı. Bu da darphaneye yansıdı. İçeride fiziki altın bulamıyorsunuz, darphaneye veremiyorsunuz. Darphane de bunu az miktarda basabildiği için, sarrafiye grubu altınlarda çok ciddi işçilik farkı ortaya çıkmıştı. Altın piyasası ciddi anlamda bir kargaşa halindeydi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı bir kararname çıkardı ve kamu bankalarına bir yetki veriyoruz, artık içeride altın bulamayan sektör temsilcileri, Ziraat Bankası'na ya da Vakıfbank'a gidip altınlarını alabilecekler denildi. Bu tarafta kısmen problem çözüldü ama çözülemeyen şu oldu, sektör temsilcilerine ithalat yasağının devam etmesi ve bankalara yasağın kaldırılması ilginç karşılandı.
Sonrasında darphane tarafında işçilik ücretlerinde de nispeten normalleşme yaşandı ancak şu anda fiziki altın tarafında külçe altın olsun, gram altın çeyrek altın olsun herhangi bir problem yaşanmıyor. Her şey stabil ancak sadece Türkiye'de yüksek fiyattan, yüksek kurdan altın almaya devam ediyoruz. Ne zaman ki altın ithalat yasağı kalkar, o zaman televizyonda gördüğünüz kurlar ile serbest piyasa arasındaki kur farkı da kalkmış olur.
Bugün bu konuya ilişkin açıklamada bulunan Mehmet Şimşek, ithalat yasağının kalkacağına ilişkin sürecin başlatılacağını ifade etti ancak net tarih vermedi. Bu altın piyasası için çok önemli şeyler ifade ediyor. Her şeyden önce altın piyasalarında bir normalleşmeyi gündeme getirecek, kaçakçılık bitecek ve fiyatlar normalleşecek. En azından içerideki 3 bin dolarlık işçilikler ortadan kalkmış olacak.
Kaçakçılık meseleleri nedeniyle yurt dışına yönelik zedelenen itibarımız düzelecek."