Halk Tv ekranlarına konuk olan Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, asgari ücrete ara zam olup olmayacağına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Erdursun, "Neden Sonuç" programında, Seda Selek'in "Asgari ücrete ara zam olur mu? Yapılmalı mı?" sorusuna cevap verdi.
"ÇOK FAZLA BASKI OLMAZSA..."
"Ben bir ara zam olacağı ihtimali üzerinde durmuyorum, eğer çok fazla bir baskı olmaz ise ara zam yapılmaz. Geçen yıl, yıl başında hükümet yüzde 49 buçuk bir artış yapmıştı. Sonra temmuz ayında yine bu konular gündem olduğunda ara zam yapmamıştı. Yıl sonu geldiğinde açıklamalar da yapmıştı hükümet yetkilileri. Zaten dediler ki: 'Yılbaşında tahmin ettiğimiz, gerçekleşecek olan enflasyonun üzerinde artış yaptık.' Şimdi bu yıl da hedeflenen enflasyon ve de Merkez Bankası biliyorsunuz en son açıklama yaptı. '%24 ile %29 arasında bir enflasyon beklentisi var, dedi. Yılbaşında %30 zaten artış yaptık, diyorlar. Temmuz ayında yaklaşık 6 aylık süre için %18'lik bir enflasyon farkı çıkacak. Hükümet yetkilileri de diyorlar ki: "Biz zaten ocak ayında %30 oranında artış yapmıştık. Şimdi 6 ayda sizin paranızın değeri, %18 alım gücü değeri düştü ama biz ocakta onu %30 oranında artırmıştık." diyorlar." diye konuştu.
"ARA ZAMDAN KİM MUTLU OLUR?"
Erdursun, tartışmaya iki şekilde bakılması gerektini belirterek şöyle devam etti:
"Birincisi, şu anda Türkiye'de asgari ücrete artış yapılırsa kim mutlu olur? Asgari ücrete artış yapılırsa asgari ücretle çalışanlar ve hükümet mutlu olur. Şu mevcut konjonktürde. Çünkü sigorta prim gelirlerini artırır. Asgari ücretle vergi yoktur ama asgari ücrete artış yapılırsa diğer ücretler de artar. Bu nedenle diğer ücretlerden de dolaylı vergi alır. Yani asgari ücrete kadarki kısmı dışındaki ücretlerdeki yapılacak artışla hem vergi, ama asgari ücretlilerde de hem sigorta primi gelirini artırmış olacak. Şimdi ben olayı şöyle takip ediyorum. 2023 yılında 1 ayda ortalama 130.000 kişi işini kaybediyordu.
İŞKUR'a gidip müracaatta bulunuyordu işsizlik maaşı almak için. 2024 yılında bunun ortalaması 138.000'e çıktı. Bakın, bir miktar 2023'ten 2024'e girerken işini kaybedenlerde bir artış vardı. 2025'e girdiğimizde ocak ayında işini kaybeden, işveren bu kişileri çalıştırmak istiyor, bu kişiler de çalışmak istiyor. Uzun süre çalışanlar işsizlik maaşını hak eder. işsizlik maaşı için 177.000 kişi gidip ocak ayında müracaatta bulundu. Şubat ayında 321.000 kişi işsizlik maaşı için müracaatta bulundu, işini kaybetti. Mart ayında 454.000 müracaat oldu. Haziran ayının 10'unda nisan ayının verileri de açıklanacak, büyük ihtimalle 550.000 civarında olacak."
"MUCİZE BURADA"
İşsizlik maaşı başvurularındaki artışa dikkat çeken Erdursun "TÜIK son 20 yılın en düşük işsizlik rakamını açıkladı. Mucize burada. Amerika'da işsizlik verileri konusunda aslında takip edilen veri ve kaynak işsizlik maaşı için müracaatta bulunanların sayısıdır. Gerçek gösterge odur. Şimdi Türkiye'de hükümet yetkilileri bakın, açıklama yapıyor. Diyorlar ki: "Türkiye'de 15 yaşının üzerinde 66 milyon kişi var." TÜIK açıklama yapıyor. "Bu 66 milyon kişiden iş gücüne katılabilme ihtimali olanların sayısı 35.
"TÜİK'E SORUŞTURMA YOK"
Şimdi, son 1 yılda iş gücüne katılma sayısı, 15 yaş üstü nüfus 400 küsur bin artıyor ama iş gücüne katılması bunun yarısından biraz fazlası iş gücüne katılması gerekirken, yani 220.000 kişi falan iş gücüne katılması gerekirken TÜIK diyor ki: "220.000 kişi iş gücüne katılmayı bırak, eski iş gücünden de 200 küsur bin kişi iş gücünden ayrıldı." diyor. Yani bunlar aslında umudunu kaybetmiş, iş aramış aramış, iş bulamamış, aramayı bırakmış insanalr. Dolayısıyla 244.000 kişi çalışan sayısı, 244.000 kişi düşüyor. Aa, işsizlik oranı da, işsiz sayısı da düşüyor. Ya diyeceksin ki: 'Arkadaş, çalışan sayısı düşerken, yani 244.000 kişi işten atılırken, işsiz bırakılırken, işsiz sayısı nasıl düşüyor?' İşte TÜİK mucizesi bu. Ondan sonra, bunu, yazan TÜİK'e bir soruşturma yok. Bunu söyleyenlere yalan bilgiyi yaymaktan, hadi bakayım, koluna polisi takalım yok"