Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, ikinci Enflasyon Raporu toplantısında enflasyon tahminini revize ederek yüzde 38’e yükseltti. Bu revizyon, 6 aylık enflasyon beklentisinin de yüzde 26’nın üzerine çıkmasına neden oldu. Gelecek dönemde dezenflasyon sürecine girilmesi beklenirken, bu süreç ve olası etkileri belirsizliğini koruyor.
ARA ZAM İHTİMALİ VE BEKLENEN ZAM ORANLARI
SGK Başuzmanı İsa Karakaş, asgari ücrette yapılacak olası bir ara zammın önemini vurguladı. Kamu zamlarının Haziran ayından sonra yansıtılması beklenirken, Eylül ayında asgari ücrete bir ara zam yapılabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Gelecek zam oranlarına dair tahminler, 3 ila 4 bin lira arasında bir artış olabileceğini gösteriyor. Bu artış, işverenlerin asgari ücrete olan maliyetlerini de artıracak.
ENFLASYONA YENİK DÜŞEN ASGARİ ÜCRET VE TEMMUZ ZAMMI BEKLENTİSİ
Son zamanlarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar, Türkiye’nin ekonomik göstergelerinden biri olan enflasyonu derin bir şekilde etkiledi. TÜİK verilerine göre, ilk dört ayda ortaya çıkan yüzde 18.72’lik enflasyon artışı, asgari ücretin alım gücünde önemli bir sıkıntı yaşattı. Temmuz ayında yapılacak zamın büyük öneme sahip olduğu vurgulanıyor. Ancak Bakan Işıkhan’ın açıklamaları doğrultusunda, hükümetin asgari ücrete zam yapma gibi bir düşüncesi henüz yok. Enflasyonun ekonomik verileri iyi yönde etkilemesi bahane edilip, asgari ücrete zam yapılmayacağı ilan edildi. Bu durum, işçilerin ve ailelerinin geleceği için endişe veren bir tablo yaratıyor.
EKONOMİK YANSIMALAR VE SOSYAL ADALET
Asgari ücretteki artış, ekonomik dengeleri ve işverenlerin maliyetlerini doğrudan etkileyecek. İşverenler için maliyet artışı, işgücü piyasasında çeşitli düzenlemeler ve stratejik kararlar alınmasına neden olabilir. Asgari ücret belirlemelerinin, milyonlarca çalışanın kaderini etkilediği göz önünde bulundurulduğunda, sosyal adaletin sağlanması ve ekonomik dengeyi korumak büyük önem taşıyor.