Trafik kazaları, her an meydana gelebilecek riskli durumlar arasında yer alıyor. Bu nedenle trafik sigortası, genellikle yeterli görünse de, trafik sigortası kapsamında yapılan tamirat ve tadilat sonrası değer kaybı da talep ediliyor.
Hasar gören araçlar TRAMER sistemine kaydediliyor ve kusur oranları belirleniyor. Kusursuz olan taraf, aracı onarıldıktan sonra karşı tarafın sigorta şirketine başvurarak değer kaybının tazmin edilmesini talep edebiliyor.
Ülkemizde, değer kaybı tazminatlarına başvuru sayısı genellikle düşük kalıyor. Bu durumda kusurlu olan tarafın ekstra bir ödeme yapması gerekmiyor ve değer kaybı sigorta şirketi tarafından karşılanıyor.
Ancak, kaza sonrası araçların tadilat görmesi, araçların satış fiyatlarında düşüşe neden oluyor. Bu durum, araçların değer kaybına uğramasına ve piyasada değer kaybı yaşamasına sebep oluyor.
Değer kaybı için aracın modeli ne olursa olsun başvuru yapılabilir. Sigorta ve Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu, değer kaybının nasıl hesaplanacağını belirledi.
Değer kaybı hesaplaması, sigorta şirketinin atadığı eksperler tarafından yapılıyor ve sigorta şirketi ödeme gününü belirleyerek tazminatı mağdurlara nakit olarak aktarıyor.
Değer kaybı tazminatı için kaza tarihinden itibaren 2 yıl içinde sigorta şirketine başvurmak gerekiyor. Ayrıca, her kaza için ayrı değer kaybı talebinde bulunulabiliyor ve her araçla haklı bulunulduğunda değer kaybı tazminatı alınabiliyor.
Bu işlemi yaparken aracı, komisyoncu veya avukatlara para ödemek zorunda değilsinizdir. Değer kaybı tazminatı işlemlerini kendiniz yürütebilir ve eksik bir belge veya bilgi olduğunda sigorta şirketi sizinle iletişime geçecektir.
Eğer aldığınız tazminat miktarını düşük bulursanız, bu duruma itiraz etme hakkınız bulunmaktadır.
Ancak, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun belirlediği formül uygulanacağı için, dava gibi süreçler olumlu sonuçlanmayabilir.