KESK, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü kabine toplantısının ardından açıkladığı 3600 ek gösterge düzenlemesini bugün yaptığı yazılı açıklamayla değerlendirdi.
KESK’in açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Attığı tüm adımları yapılacak genel seçimlere göre atmaya başlayan ve seçim startını veren AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı haliyle tam olarak ne tür değişiklikler yapılacağını anlamak mümkün değildir. Muhtemelen taslak üzerinde çalışmalar devam etmekte olup son hali henüz verilmemiştir. İktidarın dün itibariyle ‘Temmuz ve aralık ayında yeni düzenlemeler daha olacak’ şeklindeki açıklamaları ise emekçilerin beklentisini maksimum düzeye çıkararak seçim öncesi kendi lehlerine bir hava estirmeyi amaçlamaktadır. Ancak tüm açıklamaların ortak noktası kocaman bir belirsizliktir. Bir devrimden bahsedeceklerse bu, çok bilinmeyenli denklemi icat etmiş olmaları olsa gerek. Neredeyse bir yıldır diğer konfederasyonları sürece dâhil etmeyerek Bakanlıkla birlikte çalışma yürüten MEMUR SEN konfederasyonunun da ‘içeriğini bilmiyoruz’ demesi ise düzenlemenin beklentilerin çok gerisinde olduğunu ve kendilerini işin içinden sıyırmak istediklerini düşündürmektedir. Değişiklik taslağının Meclis’e verilmesi ile detayları öğrenmiş olacağız. Elimizde sadece AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 06.06.2022 tarihinde kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklama bulunmaktadır.
Açıklamaya göre; bütün memurların ek gösterge rakamları 600 puan artırılacak, ek göstergesi 3000 olan tüm kamu çalışanlarının ek göstergesi 3600’e yükseltilecek, hiyerarşik denge korunacak, genel müdür yardımcılarının ek göstergesi 3600'den 4400'e çıkarılacak, şube müdürü ve ilçe müdürü ek göstergeleri 2200'den 3000'e yükseltilecek, yardımcı hizmetlilere ek gösterge verilecek ve idareci konumundaki personelin ek gösterge rakamları düzenlenecek.
'Açıklama esas alınırsa kamu emekçilerinin yaşadığı eşitsizlik aynen devam edecektir'
Açıklama ekseninde birkaç hususa dikkat çekmek gerekirse; açıklamanın içeriği esas alınırsa ek gösterge rakamı 3600’ün altındaki kamu emekçilerinin yaşadığı eşitsizlik aynen devam edecektir. Bu da toplam çalışan kamu emekçilerinin yüzde 35-40’ına denk gelmektedir. Bu kesimler için ek göstergede 600 artırımının ne maaşlarında ne de emeklilik maaşlarında ciddi bir karşılığı yoktur. Örneğin Mart 2022 itibariyle ek gösterge cetvelinde her 100 puanın karşılığı, brüt 23,54 TL’dir. 3600’ün altındaki 600 puanın karşılığı, brüt olarak 141,24 TL, net olarak ise yaklaşık 117 TL’dir. Açıklamada genel idari hizmetler sınıfındaki şube müdürü ve genel müdür yardımcı dışında kalan alt kademe diğer personele dair hiçbir ayrıntı yoktur. Dolayısıyla bir değerlendirme yapmak için elimizde veri bulunmamaktadır. Açıklamada ek göstergeye bağlı özel hizmet tazminat oranlarına dair bir ibare bulunmamaktadır. Oysa esas olarak özel hizmet tazminat oranlarında bir artış beklenmekteydi. Konfederasyonumuz ısrarla mevcut aylıklarda ve emekli maaşlarında bir artış olacaksa özel hizmet tazminat oranlarında ve emekli maaşı bağlama oranında değişikliğe gidilmesi gerektiğini belirtmiş, talep etmiştir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, yaptığı açıklamada ‘Bütün kamu çalışanları yani 5 milyon 300 bin civarında çalışan ve emeklileri kapsayan bir düzenleme yaptık. Lise mezunu ve ortaokulu mezunu dâhil 600 puan verdik. Dolayısıyla hiçbir sendikanın, hiç kimsenin talep etmediği bir düzenleme yaptık’ demiştir. Bu açıklama gerçeği ifade etmemektedir. Kamuoyu ve kamu emekçileri yanıltılmaktadır.
Konfederasyonumuz, 15.03.2022 tarihinde, Bakanlığın MEMUR SEN ile konuya ilişkin yapacağı toplantının bir gün öncesinde, 2022–165/01–10 sayı no ile görüş ve taleplerini Bakanlığa iletmiştir. Taleplerimiz özet olarak;
Ön lisans ve lisans mezunlarının ek göstergesinin 3600’den başlayarak düzenlenmesi; tabip, diş tabibi bakımından ise bu oranların yukarıya doğru 7600 ek göstergeye ulaşacak şekilde yükseltilmesi, lise ve altı mezun olanlar bakımından ise ön lisans ve lisans mezunlarına yapılacak oransal artış dikkate alınarak, yardımcı hizmetler sınıfına tabi hizmetliler de dâhil edilerek, ek gösterge tablosunun yeniden düzenlenmesi ve bu şekilde 1400 puan artışın bu gruptakilerine de yansıtılması, ek gösterge tablosunda yapılacak düzenlemenin 5434 sayılı Kanun’a tabi kamu görevlilerinin emekliliğine adaletli bir şekilde yansıyabilmesi için 5434 sayılı Kanun’un ek 70. maddesinde düzenlenen özel hizmet aylığı oranlarının aşağıdaki gibi yükseltilmesi.
Buna göre; ek göstergesi 2200’den daha az olan ve ek göstergesi olmayan kamu görevlileri için mevcut yüzde 55’in yüzde 100’e yükseltilmesi, ek göstergesi 2200 (dâhil) – 3600 (hariç) arasında olan kamu görevlileri için mevcut yüzde 85’in yüzde 130’a yükseltilmesi, ek göstergesi 3600 (dâhil) – 4800 (hariç) arasında olan kamu görevlileri için mevcut yüzde 145’in yüzde 160’a yükseltilmesi, ek göstergesi 4800 (dâhil) – 6400 (hariç) arasında olan kamu görevlileri için mevcut yüzde 165’in yüzde 180’e yükseltilmesi, ek göstergesi 6400 (dâhil) – 7600 (hariç) arasında olan kamu görevlileri için mevcut yüzde 195’in yüzde 200’e yükseltilmesi, ek göstergesi 7600 üzeri olan kamu görevlilerinin ek göstergesinin aynen korunması, 1 Ekim 2008 tarihinden sonra kamu görevine başlayan kamu grevlileri de dâhil olmak üzere emekli aylıklarının insan onuruna yakışır bir düzeye çıkarılması için, yaşlılık aylığına esas aylığın hesaplanmasında kullanılan güncelleme katsayısının, 4447 sayılı Kanun’da tanımlanan ilk halinde olduğu gibi TÜFE ile gelişme hızının çarpımı olması, yaşlılık aylığı bağlama oranlarının her tam yıl için iki puan yerine üç puan olarak değiştirilmesi şeklinde olmuştur.
'Taleplerimiz teknik boyutuyla da detaylandırılarak bakanlığa iletilmiştir'
Taleplerimiz, teknik boyutuyla da detaylandırılarak Bakanlığa iletilmiştir. Dolayısıyla Bakan’ın 'hiçbir sendikanın talep etmediği' ifadesi AKP’nin klasik algı ve beklenti yaratma politikası olup MEMUR SEN dışındaki emek örgütlerini sürece dâhil etmedikleri gerçeğini örtbas etmeye yöneliktir. Yandaş konfederasyon talep etmemiş olabilir ancak konfederasyonumuzun talepleri nettir, açıktır ve her aşamada kamuoyu ve bakanlık ile paylaşılmıştır. Yardımcı hizmetlere dair bir artış yapıldığı ifade edilmekle birlikte yapılan artışın maddi karşılığı çay-simit parası bile etmeyecek bir orana denk gelmektedir. Açıklamada 5510 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği Ekim 2008 sonrasında göreve başlayan kamu emekçilerinin durumuna dair hiçbir ifade yoktur. Dolaysıyla bu kesimdeki kamu emekçilerinin daha önce göreve başlayanlar ile aralarında aylık ve emekli aylıklarındaki uçurumun artıp artmayacağı bilinmemektedir. Hâlihazırda görev yapan üç buçuk milyon civarındaki kamu görevlisinin yaklaşık yarısı, Ekim 2008 tarihinden sonra 5510 sayılı Kanun’a göre kamu görevine başlamıştır. Bu nedenle ek gösterge düzenlemesi bu kesimi kapsamasa yaklaşık 1 milyon 750 bin kamu görevlisi, mevcut yasaya göre emekli aylığına yansımasından yararlanamayacaktır. Çünkü bu grubun emekli aylığı, ileride emekli olduklarında 5510 sayılı Kanun’a göre hesaplanacaktır.
'Toplantılarla taslağa son hali verilmeli'
Kısacası düzenleme, Ekim 2008 sonrasında göreve başlayan kamu emekçilerini kapsamıyorsa en az 1 milyon 750 bin kamu görevlisi kapsam dışı demektir ve iktidarın bu kadar propaganda yapmasının karşılığı yoktur. Eşitsizlik ve adaletsizlik devam edecek demektir.
İktidara çağrıda bulunuyoruz: 3600 ek gösterge konusunun adaletli ve dengeli çözümü ile özel hizmet tazminat oranları ve emekli aylığı güncelleme katsayısının artırılması talebinin karşılanması için geç kalınmış değildir. Aileleriyle birlikte 20 milyonu bulan kamu emekçileri ve emeklilerine insanca yaşayacak bir maaşın sağlanması seçime endeksli yürütülmemelidir. Meclis’e sevk edilmesi öncesinde ve Meclis’te komisyonlar aşamasında tüm konfederasyonların katılımının sağlandığı toplantılarla taslağa son hali verilmeli, en geniş mutabakatın sağlanması esas alınmalıdır”