Türkiye'de yetenek yönetimi, ölçme ve değerlendirme, çalışan bağlılığı ve deneyimi, ücret araştırmaları, mobil işgücü (expat) yönetimi danışmanlığı, yan haklar ve esnek yan haklar danışmanlığı, bireysel emeklilik planları ve aktüeryal değerleme konularında insan kaynakları yönetim danışmanlığı hizmetleri sunan Mercer, ‘2023 Ücret ve Yan Haklar Araştırması’nın sonuçlarını paylaştı. Toplam 489 firmanın katıldığı araştırmanın sonuçlarına göre şirketler 2023 yılı için ücret artışını ortalama yüzde 61 olarak planlıyor. Firmaların yüzde 53’ü yılda bir kez, yüzde 42’si iki kez ve yüzde 5’i ise üç ve üzerinde zam yapmayı hedefliyor.
Türkiye’den farklı sektörlerden firmaların katılımıyla gerçekleşen araştırmanın sonuçlarına göre, 2023 yılı için en yüksek artış planlayan sektörler, ortalama yüzde 70,5 ile otomotiv ana sanayi, ortalama yüzde 68,6 ile enerji, ortalama yüzde 67,3 ile üretim, ortalama yüzde 67,1 ile otomotiv tedarik sanayi ve ortalama 66,8 ile maden ve metal sektörleri olarak ön plana çıkıyor.
2022’de firmaların yüzde 96’sı ek ücret artışı yaptı
Mercer’ın araştırması’na göre, 2022 yılında ek ücret artışı gerçekleştiren firmaların oranı yüzde 96 oldu. Bunun yanı sıra, firmaların yüzde 31’i 2022 yılında en az 2 defa ek ücret artışı gerçekleştirdi. 2021 yılında ise Türkiye’de ek ücret artışı gerçekleştiren firmaların oranı yüzde 35 olmuştu. 2021 yılında yapılan ek artışlar da dahil edildiğinde tüm sektörler genelinde ortalama piyasa ilerlemesinin yüzde 105’lik bir orana ulaşıldığı görülüyor.
Yan haklarda ödenekler arttı
Araştırmanın sonuçlarına göre; geçtiğimiz yıllarda senede bir defa güncellenen yemek ve yol yardımı gibi sıkça kullanılan yan hak ödeneklerini firmalar 2022 yılında 2 veya 3 defa artırdı. Tüm şirketler arasında günlük yemek çeki tutarları ortalamada 84 TL’ye, günlük yol ulaşım ödenekleri ise ortalamada 51 TL’ye yükseldi. Mevcut piyasa koşullarına karşı firmalar çalışanlarına sağladığı yan hak uygulamalarının çeşitliliğini artırdı. Bunlar arasında esnek yan haklara geçiş ve daha sık uygulanan spot bonuslar öne çıkan uygulamalar oldu. Well-being çerçevesinde (psikolog, diyetisyen, spor kulübü üyelikleri vb.) sağlanan yan hak uygulamalarının yanı sıra özellikle IT rolleri için sağlanan uzun dönem teşvik uygulamalarının da arttığı gözlemleniyor.
'Yüksek enflasyon ücret artışı beklentilerini yükseltmeye devam ediyor'
Mercer’ın hazırladığı Ücret ve Yan Haklar araştırmalarının, firmalara piyasada konumlarını kontrol edebilme, ücretlendirme ve yan haklar politikalarını gözden geçirme, personel maliyetlerini etkin yönetme, sektörel bazda karşılaştırmalar yapabilme adına objektif veriler sağladığını, belirten Mercer Türkiye CEO’su Dinçer Güleyin, bu çalışmanın şirketlerin karar alma süreçlerini destekleyen önemli bir araç olduğunu ifade etti. Güleyin, “Türkiye’de özellikle pandemi sonrasında yaşanan ekonomik dalgalanmalarla birlikte bu yıl daha fazla gördüğümüz yüksek enflasyon, çalışan tarafında ücret artış beklentilerini de yükseltmeye devam ediyor. 2023 yılında şirketlerin çalışanlarına yapması beklenen toplam ücret oranı artışı yüzde 61 olarak tespit edildi. Bunun yanı sıra yüksek enflasyon ve asgari ücretteki yüksek artışlar, yeni mezun ücret seviyesini yukarı yönlü oynatırken, organizasyonlardaki üst seviye rollerde benzer seviyelerde artışlar yapılmadığı görüldü. Bu durum, Türkiye’deki yeni mezun ve genel müdür seviyeleri arasındaki makasın 2021’e göre daraldığını gösteriyor” dedi.
'Son 16 yılın en yüksek global yetenek kıtlığı seviyesine ulaşıldı'
İş gücü piyasaları pandeminin etkilerinden kurtulmaya çalışırken, tarihi bir seviyede yetenek kıtlığı problemi ile karşı karşıya olduğunun altını çizen Güleyin, “Son 16 yılın en yüksek global yetenek kıtlığı seviyesine ulaşıldı. Firmaların yüzde 75'i küresel olarak ihtiyaç duydukları yeteneği bulmakta zorluk çektiklerini bildiriyor. Bu oran, 2021 yılında yüzde 69 olarak karşımıza çıkmıştı. 2021'de güçlü bir toparlanma kaydettikten sonra, dünya 2023’de daha mütevazı bir ekonomik büyümeye hazırlanıyor. Korona virüs salgınının devam eden etkileri, tedarik zinciri kesintileri, enflasyon ve Ukrayna krizi belirsizliğin devam etmesine neden oluyor. Dayanıklılık ve yılmazlık (resilience) şirketler için birinci öncelik olmaya devam ediyor” diye konuştu.