Öğretmenlik Meslek Kanunu Taslağı, 1-3 Aralık 2021 tarihlerinde yapılan Milli Eğitim Şurası’ndan görüşüldü, 14 Şubat 2022 tarihinde ise yasalaştı. Ardından 12 Mayıs 2022 tarihinde yönetmeliği çıktı. Bu kanunla getirilen Öğretmenlik Kariyer Basamakları Sınavı’nın ilki ise yarın yapılacak. Sınavda başarılı olan öğretmenler ‘uzman’ ya da ‘başöğretmen’ olacak ve maaşları da buna göre bir miktar artacak.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Öğretmenlik Kariyer Basamakları Eğitimi için 603 bin 864 başvuru geldiğini, bunlardan 533 bin 359'unun uzman öğretmenlik, 70 bin 505'inin ise başöğretmenlik alanında olduğunu açıkladı.
Bugün en düşük öğretmen maaş 8 bin 576 TL. Kariyer Basamakları Sınavı'nda başarılı olacak bir öğretmen maaşında bin 500 ile 2 bin 500 TL arasında artış olacak.
Diyarbakır’da öğretmenlik yapan Hikmet Korkmaz, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası aldığı için Kariyer Basamakları Sınavı’na giremeyen öğretmenlerden biri.
19 yıldır öğretmenlik yapan Korkmaz, kendi okulundaki öğretmenlerin yüzde 70’inin bu sınava gireceğini, bunun temel nedeninin ise geçim sıkıntısı olduğunu söyledi. Hikmet Korkmaz, “Öğretmenlerimiz ciddi anlamda yoksulluk yaşıyor. Bu yoksulluğu aşmanın bir yolu dışında, öte bir motivasyonu yok bu sınavın” diye konuştu.
'İş barışı sarsıldı'
Öğretmen arasında yapılan ayrım nedeniyle okullarda iş barışının sarsıldığını belirten Korkmaz, “Aynı işi yapıyor olmamıza rağmen sözleşmeli öğretmenler var, kadrolu öğretmenler var, atanamayan ücretli öğretmenler var. Bir de ayrıca yanına uzman ve başöğretmenlik gibi yeni iki kategori eklenerek olay iyice perçinlenmiş bulundu” dedi.
'Kademe ilerlemesinin durdurulması cezanız varsa eğer bu sınava sizi dahil etmiyorlar'
Hikmet Korkmaz şöyle konuştu:
“Bu sınavdan başarılı olamayan veya sınava girmeyen bir öğretmenseniz, ‘veli olayın bu kısmıyla çok fazla ilgilenmez, doğrudan isminin başındaki sıfata bakarak hareket eder’ endişesini gerçekten yaşıyoruz. Ben, bu sınava girmiyorum. Bu yasayla birlikte, kademe ilerlemesinin durdurulması cezanız varsa eğer bu sınava sizi dahil etmiyorlar. Benimki, sendikal faaliyetler doğrultusunda almış olduğum bir cezaydı. Öğretmenliğimi iyi yapamadığım için aldığım bir ceza değildi. Sonuçta bu sınava alınmayarak ikinci kez cezalandırma durumu yaratmış oluyor bu uygulamayla.
Her ne kadar 600 binin üzerinde bir başvurunun olduğu ifade edilse de öğretmenlerin bu sınava girme isteklerinin bulunmadığını sahadan yaşayarak belirtebilirim. Öğretmenlerin yoksulluğunun yarattığı bir şey, 600 bin rakamı. Herkesin geçindirmek zorunda olduğu bir ailesi var. Kira fiyatları almış başını gitmiş. Düzenli bir gazete alamıyorsunuz, kitap okuyamıyorsunuz. Sosyal, kültürel faaliyetlere gidemiyorsunuz.”
“Bir öğretmen bin 500 TL ek bir ücretle Diyarbakır’da ne yapabilir” sorusuna ise Korkmaz, “İnanın hiçbir şey yapamaz. Şehir içi ulaşım maliyeti bile dediğiniz rakamlara denk geliyor. Öğretmenin elbette ki kendini yetiştirmesi gerekiyor ama bu yöntemle değil. Daha çok başka yöntemler aranabilirdi” diye yanıt verdi.
Nejla Kurul: Öğretmenlerin sınava başvurma nedeni doğrudan hayatta kalmakla ilgili
Kariyer Basamakları Sınavı nedeniyle öğretmenler odasında ciddi sorun yaşanacağını savunan Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul ise yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Çünkü 5 dakika önce öğretmenler odasına giren bir öğretmen, sınavdan 69 alıp Milli Eğitim Bakanlığı’na göre yeterli sayılmayacak. 70 puan alan bir öğretmen, sevincini bile yaşayamayacak. Öğretmenler odasındaki barış bozulmuş olacak.
Öğretmenlerin bu sınava başvurma nedeni, doğrudan hayatta kalmakla ilgili bir mücadelenin sonucu. 9 ile 11 bin TL arasında bir maaş. Kiralar olmuş 4 bin 5 bin. Maaşının üçte ikisini kira olarak vermek zorunda olan öğretmenlerin ‘Bir umut buradan ücretim artabilir mi’ diyerek girdiği bir süreçle karşı karşıyayız.”
Anayasa Mahkemesi’nin sınavdan önce ‘yürütmeyi durdurma’ kararı vermesi durumunda bunun öğretmenlere büyük bir armağan olacağını ifade eden Kurul, “Olmadığı takdirde, 19 Kasım’da sınava giren öğretmenlerimiz iki tür zorbalıkla karşı karşıya kalacaklardır. Birincisi; istemedikleri, benimsemedikleri, itiraz ettikleri bir sınav sürecine tabi olarak bir zorbalıkla karşılaşacaklar. İkincisi ise sınava girmeyen, kariyer basamaklarını reddeden öğretmenlere zorunlu olarak görev vererek arkadaşlarının gözetmenliğini yapmak zorunda kalmak gibi ikinci bir zorbalıkla karşı karşıya kalacaklardır” dedi.