Öğretmenlik Meslek Yasası’na karşı tepki gösteren 14 farklı eğitim sendikasına üye on binlerce öğretmen dün iş bıraktı. Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah programına katılarak öğretmenlerin sorunlarını aktardı.
"Bu kadar çok sendika, mesleğinin onuru ve çocuklarının geleceği için bir araya geldi" diyen Özbay, "Gerçek bir sendikacılığın bu ülkede nasıl yapılacağı göstermek için bir araya geldik" ifadesini kullandı. Sürece dair bilgi veren Özbay, şunları kaydetti:
"14 ekimde sendikamız Eğitim-Sen çağrısıyla Başkent Öğretmenevi'nde bir buluşma gerçekleştirdik. O buluşmada bugün eylemliliğimizi ördüğümüz ortak mutabakat metnimiz çerçevesinde taleplerimizi dile getirdik. Öğretmenler mesleki onurları için meydandaydılar. Bizim talebimiz eğitimin bütün bileşenlerinin fikrini alarak 'Öğretmenlerin eğitim sürecinden başlayıp, emeklilik sürecini de içine alan özel ve kamu ayırmadan bütün öğretmenlerin iş güvencesini, ekonomik hallerini sosyal haklarını tarif eden gerçek bir kanunu gelin birlikte yapalım' diyoruz. Ama duymuyorlar, görmüyorlar, anlamıyorlar, biz de öğretmen sorununa bir de alanlardan ders verdik."
'Yaşamımızı gasp ettiler'
Program sırasında açıklanan, Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG), ekim ayına ilişkin açıkladığı enflasyon oranını değerlendiren Özbay, "Alım gücümüz çok ciddi bir şekilde düştü. Öğretmenler kendi çocuklarının eğitim giderlerini karşılayamayacak duruma geldi. Temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Hem mesleki itibarımıza hem de emeklikteki bu ülkeye verdiğimiz hizmetler sonucundaki yaşamımızı da gasp ettiler" dedi.
Hem mesleki itibarımıza hem de emeklikteki bu ülkeye verdiğimiz hizmetler sonucundaki yaşamımızı da gasp ettiler.
'Öğretmenler temel İhtiyaçlarını karşılayamıyorlar'
Öğretmenlerin ekonomik ve temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını ifade eden Özbay sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye'de belirlenen asgari ücret insanların temel gıda ihtiyaçlarını karşılamaya bile yetmiyor. İnsanların birey olarak gelişimini düşündüğümüzde sosyal yönlerini de geliştirecek destekleyecek etkinliklere katılma ihtiyacı var. En çok topluma rol model olan öğretmenlerin okuyacak gazeteye, kitaba ve tiyatroya ayırabilecek bir ekonomik kaynağa ihtiyacı var. Öğretmenler, temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor."
Öğretmenlerin alım gücünün olmadığını belirten Özbay, "Alım gücümüz çok ciddi bir şekilde düştü. Öğretmenler, kendi çocuklarının eğitim giderlerini karşılayamayacak duruma geldi. Temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamıyor" ifadelerini kullandı.
'Tükenmişlik yaşıyoruz'
Eğitim çalışanlarının, maaşlarıyla ev kiralarını ödeyemediğini söyleyen Özbay, "AKP iktidara geldiği 2002 yılında öğretmen maaşıyla yoksulluk ücreti arasındaki fark yüzde 15'ti. Bugün yüzde 50'inin üzerinde. Yani iki öğretmen arkadaşımız evli olsa bir araya gelse yoksulluk sınıra ulaşacak bir ücrete sahip olamıyor. Çok basit örnekler de bulunuyor. 2002 yılında öğretmen maaşıyla bırakın altını 40 adet 5 litrelik ayçiçek yağı alabilen öğretmen 2002 yılında 140-150 adet alabilir. Öğretmenin bugün 40 adet alamadığını görüyoruz. Yani aradaki fark 3 kattan çok çok daha fazla. Yani enflasyonu biz zaten yaşıyoruz. Hem mesleki olarak bir tükenmişlik hem de ekonomik olarak bir tükenmişlik yaşıyoruz" cümlesini kullandı.
'Çocuklarımız okullarda aç ve susuz'
Özbay, "Eğitim hakkının ayrılma parçaları vardır. Bunlar beslenme ulaşım ve barınma bugün çocuklarımız kantin önünde yaptıkları konuşmalarla ekonomi yorumcularına taş çıkarır hale geldiler. Kantin fiyatlarındaki artışlar zaten aldıkları harçlık çocuklara yetmiyor. Bir simit alıp yiyemiyorlar. Çocuklarımız okullarda aç ve susuz birilerinin çocukları spor ayakkabı koleksiyonu yaparken bu ülkenin çocukları aç ve susuz tuvalet musluklarından su içmek zorunda kalıyor" dedi.