Kuzey Yunanistan'daki küçük bir mabette, Yunan Ortodoks azizlerinin ikonlarını kavrayan yerliler, lyre ve davullar eşliğinde dans ederek, çıplak ayakla ateş üzerinde yürüyecekleri bir tören için hazırlanıyorlar.
Mavrolefki köyünde ilkbaharın sonunda kutlanan "Anastenaria", inananların söylediğine göre, bir kilisenin yandığı günü anıyorlar. Kiliseyi kurtardıkları söylenen Aziz Konstantin ve Azize Helen'in çağrılarını duyan köylüler, simgelerini (Doğu Ortodoks dininde kutsal sayılan figürler) kurtarmak için yangına atıldı ve zarar görmediler.
Mavrolefki'de gece bastırdığında, uzun sopalarla yapılan bir ateş, beyaz sıcak közlerin bir daire haline getirildiği bir daireye yayılır. Yüzlerce seyirci, cesaret eden birkaç kişiyi izlemek için bir çitin arkasında durur.
48 yaşındaki Haris Porfyridis anmayla ilgili, "Kesinlikle, varlığınızın çekirdeğinde bir şey hissedersiniz ve kendinizi daha fazla kurtarılmış, daha özgür hissettirir, Zararsız çıkmak, dediği gibi, iman gerektiriyor." diyor.
Ortodoks Hristiyanlık bir karışımı olan ritüel, 1922'de Türkiye'den gelen atalar tarafından Mavrolefki ve diğer dört köye getirildi.
Fizikçiler, yaralanmadan kaçınmak için dikkatli bir teknik gerektiren ateş üstünde yürümenin fenomenine bilimsel açıklamalar sundular.
Her yıl ateş üstünde yürüyen 50 yaşındaki Maria Hriti, her şeyin korkuyu yenmekle ilgili olduğunu söylüyor.
Maria Hriti, "Bazıları 'Hayır, bu olmaz' diyebilir ... ama inandığımızda ve korkularımızı unuttuğumuzda başka bir boyuta ulaşabiliriz. Ölmüş dedem, büyükanne bana azizin size bir işaret, bir işaret göstermesi gerektiğini ve 'Ateşe gir ve yanmayacaksın' diyeceğini söylerdi," dedi.