İranlı Öğrenciler Haber Ajansına (ISNA) göre, ünlü futbolcu Ali Dayi, ailesinin uçaktan indirilmesi olayına tepki gösterdi.
Eşi ve kızının Dubai'ye gitmek için yasal yollarla Tahran’dan uçağa bindiklerini fakat uçağın Dubai yolundan dönerek, Basra Körfezi'ndeki Kiş Adası’na indiğini aktaran Dayi, eşi ve kızının Kiş’ten Tahran’a dönüşleri için gerekli girişimlerde bulunduklarını söyledi.
Yerel basında yer alan tutuklama haberini yalanlayan Dayi, "Kızım ve eşimi uçaktan indirdikten bir saat sonra 'Kızınız gidebilir' dediler. Kızım gitmek istediğinde ise uçağın kapılarının kapalı olduğunu, onun da gidemeyeceğini söylediler" ifadelerini kullandı.
Ailesinin birkaç günlüğüne Dubai'ye gidip pazartesi günü dönmeyi planladığını aktaran Dayi, yurt dışına çıkış yasağı olması durumunda, polislerin önceden bunu sistemden göstermesi gerektiğini belirtti.
Böyle bir duruma şaşırdığını vurgulayan Dayi, "Gayet yasal bir şekilde pasaport kontrolünden geçip uçağa bindiler. Eşimi ve kızımı indirmek için Dubai'den o kadar yolcuyu geri getirdiler. Madem bir sorun vardı neden tutuklamadılar. Sorun yoksa neden geri döndürdüler? Bu soruları sormalısınız. Biz cevap alamıyoruz" diye konuştu.
'Grev çağrısında bulunduğu için yasak uygulandı' iddiası
ISNA, adını vermediği bir güvelik yetkilisine dayandırdığı, başka bir haberinde ise futbolcunun eşine, "grev çağrısı yaptığı için" yurt dışı çıkış yasağı uygulandığını aktardı.
Haberde, Dayi’nin eşinin "yasa dışı yollarla çıkış yasağını aşarak" uçağa bindiği, güvenlik birimlerinin durumdan haberdar olduktan sonra "yargı makamlarından gerekli izni alarak" ülkeden çıkmasına mani olduğu belirtildi.
Eylemlere destek vermişti
İran'ın eski efsanevi futbolcularından Ali Dayi’nin restoran ve kuyumcu dükkanı, "boykot çağrılarına destek verdiği" gerekçesiyle 5 Aralık’ta mühürlenmişti.
Dayi, Instagram hesabından yaptığı bir paylaşımda da "FIFA ve Katar Futbol Federasyonunun eşim ve kızlarımla Dünya Kupası'na katılmamız için yaptığı resmi davete, çoğumuzun kendini iyi hissetmediği bugünlerde ülkemde sizlerle birlikte olmak için hayır cevabını verdim" ifadelerini kullanmıştı.
İranlı eski futbolcu, gösteriler sırasında da "sevdiklerini kaybeden tüm ailelere" başsağlığı dilediği mesajını, "İran ve İranlılar için aydınlık günler diliyorum" temennisiyle tamamlamıştı.
İran'da protestolar
Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından "başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle" gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin, 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi, ülke yönetimine karşı protestolara yol açmıştı.
Ülke geneline yayılan gösterilerde yüzlerce kişi hayatını kaybetmiş, 10 binden fazla kişi ise gözaltına alınmıştı.