ABD’nin eski Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris, ilk kez canlı yayında karşı karşıya geldi. ABC News’in ev sahipliğinde Philadelphia’da gerçekleşen münazara, tüm gözleri üzerine çekti.
90 dakikalık tartışma, Trump ve Harris’in birbirlerine yönelik suçlamaları ve güçlü karşılıklarıyla dolu geçti.
TRUMP’TAN HARRİS’E: “MARKSİST, RADİKAL SOLCU”
Münazaranın moderatörlüğünü ABC sunucuları Linsey Davis ve David Muir üstlendi. Harris’in tartışma için kapsamlı bir hazırlık yaptığı, Trump’ın ise sık sık kontrolden çıktığı görüldü.
Harris, Trump’ın geçmişteki performanslarına karşı bir strateji belirleyerek, eski başkanın oyununu bozmayı hedefledi. Trump, Harris’i sık sık hedef alarak, onu "Marksist", "aşırı solcu" ve "radikal solcu" olarak nitelendirdi. Ayrıca, Harris’i silah politikaları üzerinden suçladı, “Benim de bir silahım var” diyen Harris’e karşı Trump, herkesin silahına el koyacağı iddialarında bulundu.
GÖÇMENLER VE EKONOMİ
Tartışma üç ana başlıkta yoğunlaştı: ekonomi, göçmenler ve dış politika. Trump, ekonomi konusunda Harris’i bencil olmakla suçladı ve onun planlarının mevcut ekonomik sorunları çözmeye yetersiz olduğunu iddia etti.
Harris ise Trump’ı, “Orta sınıf için bir planı yok” diyerek eleştirdi ve Trump’ın yalnızca milyarderlere vergi indirimi yapacağını belirtti.
Göçmenler konusundaki tartışmada Trump, Harris’i göçmenlerin Amerikan toplumu üzerinde olumsuz etkileri olduğu gerekçesiyle eleştirdi. Özellikle, Haitili göçmenlerin yerel halkın evcil hayvanlarını yemeye çalıştığını iddia eden Trump, bu açıklamanın yerel yetkililerce reddedildiğini unutmadı.
“PUTİN SENİ ÖĞLE YEMEĞİNDE YER”
Dış politika konusunda Trump, Ukrayna’daki savaşın hemen bitirilebileceğini öne sürdü. Putin ve Zelenskiy ile yakın ilişkiler kurduğunu iddia eden Trump, savaşı daha Oval Ofis’e oturmadan bitirebileceğini söyledi. Harris, bu iddiayı yetersiz ve gerçekçi bulmadığını belirterek, “Putin seni öğle yemeğinde yer” dedi.
İsrail’in Gazze’ye saldırıları konusunda Trump, Harris’i Arap düşmanı olarak suçladı ve seçilmesi halinde İsrail’in yok olacağını savundu. Harris, İsrail’in kendini savunma hakkına vurgu yaparak, ateşkes ve rehine anlaşmasının önemine dikkat çekti ve iki devletli çözümü desteklediğini belirtti.
TRUMP ANAYASAL KÜRTAJ HAKKININ KALDIRILMASINI SAVUNUYOR
Kürtaj hakkı tartışmasında Trump, Roe v. Wade kararının (22 Ocak 1973 tarihinde ABD Yüksek Mahkemesi tarafından verilen ve kadınların anayasal olarak kürtaj hakkını koruyan tarihi bir karardır) iptal edilmesi gerektiğini savundu ve eyaletlere bırakılması gerektiğini belirtti. Trump, Demokrat yönetimlerin eyaletlerinde 9. ayda kürtaj yapıldığını ve kürtaj sonrası bebeklerin öldürüldüğünü iddia etti.
Moderatör Davis’in, bu ülkede bir bebeğin doğduktan sonra öldürülmesinin yasal olduğu hiçbir eyalet olmadığını açıklaması üzerine Harris, kürtajın yasak olduğu eyaletlerdeki kadınların yaşadığı zorlukları vurguladı ve bu durumun Amerikalı kadınlara hakaret olduğunu söyledi.
Harris’in ırkı ile ilgili tartışmalarda ise Trump, Harris’in seçilmek için ırkını kullandığını öne sürdü. Trump, Harris’in Hindistan kökenli olup olmadığını sorgulayarak, “Birkaç yıl önce birdenbire siyah oldu” dedi. Harris’in ırkıyla ilgili bu söylemlere Trump, “Harris’in ne olduğu benim için önemli değil” diyerek geçiştirmeye çalıştı.
TRUMP'TAN MODERATÖRLERE SİTEM
Münazaranın ardından Trump, moderatörlerin kendisine “çok haksız” davrandığını öne sürdü ve tartışmayı “kendisinin en iyi performansı” olarak değerlendirdi. Trump, Harris’in dış politika ve sınır güvenliği konularında zayıf kaldığını savundu.