İsrail Başbakanlık ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, daraltılmış güvenlik kabinesi sözkonusu anlaşmayı görüşmek üzere Başbakan Yair Lapid liderliğinde toplandı. Toplantıda İçişleri Bakanı Ayalet Şaked'in çekimser kaldığı, onun dışındaki tüm üyelerin anlaşmanın onay için hükümete gönderilmesi lehinde oy kullandığı ifade edildi.
Başbakan Lapid, "Lübnan ile deniz sınırının çizilmesine ilişkin anlaşmayı bu dönemde sağlamak yüksek önem ve gereklilik arz ediyor. Kabine üyeleri, anlaşmanın hükümet tarafından onaylanması adına gerekli prosedürlerin yürütülmesi için desteğini sundu" ifadelerini kullandı.
'Hukuki önlem yok'
İsrail siyasetinde, 1 Kasım'daki erken genel seçimler öncesinde, "Anlaşmayı hükümet mi yoksa Meclis mi onaylayacak?" tartışması yaşanıyor. Hükümet Hukuki Danışmanı ve İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara, İsrail Kamu Yayın Kuruluşuna (KAN) verdiği röportajda, "Deniz sınırının çizilmesine ilişkin anlaşmayı Meclise sunmak daha iyi ancak hükümetin onaylamasının önünde de hukuki engel yok" ifadesini kullandı.
Baharav-Miara, yasaların anlaşmayı Meclisin onaylamasını gerekli kılmadığını ancak seçimlerin yaklaştığı atmosferde Meclise sunulmasının "en iyi seçenek olduğuna" işaret etti.
Muhalefet de anlaşmanın onay için Meclise getirilmesi gerektiğini savunurken KAN'ın haberinde, "Başbakan Lapid'in anlaşmayı onay için Meclise sunmayı istemediğine" ilişkin kulis bilgisi paylaşıldı.
Lübnan ve İsrail arasında tarihi anlaşma
İsrail Başbakanı Yair Lapid, dün, Lübnan’la deniz sınırlarının çizilmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını bildirmişti. Lübnan Cumhurbaşkanlığı da İsrail ile deniz sınırı çizimi müzakerelerinde arabulucu konumdaki ABD'nin gönderdiği nihai anlaşma tasarısında Lübnan'ın tüm haklarının korunduğunu açıklamıştı.
İsrail ile Lübnan arasındaki deniz sınırı anlaşmazlığı
İsrail ile Lübnan arasında yaklaşık 860 kilometrekarelik deniz sahası anlaşmazlığı bulunuyor. İki ülke de bu bölgenin kıta sahanlığında hak iddia ediyor. İsrail, Lübnan hükümetinin lisanslama sürecine başladığı 5 bloktan üçünün İsrail kıta sahanlığı sınır bölgesinde yer aldığını öne sürüyor. Lübnan tarafı ise tartışmalı bölgenin 2 bin 290 kilometrekare olduğunu savunuyor.
Anlaşma metni basında
Lübnan ile İsrail arasında uzun süreli müzakerelerin ardından Doğu Akdeniz’de deniz sınırının belirlenmesine yönelik varılan anlaşmanın metni paylaşıldı. Metinde, "Amerika Birleşik Devletleri Lübnan/İsrail arasında kalıcı deniz sınırı oluşturmayı ve İsrail/Lübnan’ın deniz anlaşmazlığına ilişkin kalıcı ve adil bir çözüme varmaya hazır olduğunu teyit eder" ifadelerine yer verildi.
Anlaşma kapsamında, İsrail ve Lübnanlı temsilcilerin, anlaşmayı sonuçlandırmak için yakında iki ülke arasındaki sınır bölgesi Nakura'da buluşmayı planladığı belirtildi.
Tarafların, bir deniz sınır çizgisi (MBL) oluşturmayı kabul ettiklerine işaret edilen anlaşma metninde buna ilişkin koordinatlar da paylaşıldı.
Buna göre, WGS84 referans noktasındaki bu noktalar, şu jeodezik modellenmeye göre bağlanacak:
- Enlem:
33° 06′ 34.15′′ K
33° 06′ 52.73′′ K
33° 10′ 19.33′′ K
33° 31′ 51.17′′ K
- Boylam:
35° 02' 58.12'' D
35° 02' 13.86'' D
34° 52' 57.24'' D
33° 46′ 8.78′′ D
Anlaşma metni ayrıca, Lübnan sularından tartışmalı bölgeden geçerek İsrail'e uzanan Kana gaz sahasında henüz bilinmeyen miktarda doğalgaz olduğuna işaret etti.
Kriterlere uyan şirketler lisans sahibi olacak
Metinde, Lübnan’ın Kana sahasını kullanmak için, "uluslararası yaptırımlara tabi olmayan ve de İsrailli veya Lübnanlı olmayan bir veya daha fazla saygın uluslararası şirkete" lisans verebileceği kaydedildi. Fransız Total firmasının şu an lisansa sahip olduğu ve bu kriterleri karşıladığına değinilen metinde, kriterlere uyan başka şirketlerin de lisans sahibi olabileceği vurgulandı.
Metinde, rezervlerin keşfinin anlaşma yürürlüğe girdikten sonra başlayabileceği ve İsrail’in, önceden bilgilendirildiği sürece, deniz sınırının hemen güneyinde sondaj yapmak dahil olmak üzere "makul ve gerekli faaliyetlere" itiraz etmeyeceği kaydedildi.
Anlaşma metninde, "İsrail’in, Kana’daki herhangi bir potansiyel mevduat üzerindeki hakları için 9. Blok Operatörü (Total Enerji) tarafından ücretlendirileceği ve bu amaçla İsrail ve 9. Blok Operatörünün nihai yatırım kararından önce bir finansal anlaşma imzalayacağına" yer verildi.
Metinde ayrıca, "Lübnan, 9. Blok Operatörü ile İsrail arasındaki herhangi bir düzenlemeden sorumlu veya taraf değildir." maddesi yer aldı.
ABD’nin arabuluculuk rolünün devam edeceğine işaret edilen anlaşma metninde, şu ifadelere yer verildi: “İhtilaflı bölgede başka doğal kaynaklar bulunursa ve bunu kullanan bir taraf diğer tarafın o kaynaktaki birikimini tüketirse, ABD, 'hakların tahsisi konusunda bir anlaşmaya varmak amacıyla' arabuluculuk yapacaktır. Anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili herhangi bir anlaşmazlık ABD tarafından yönetilecektir.”