Rusya, Ukrayna'ya barış görüşmeleri için beklemenin, ülkenin daha zor şartlarla karşılaşacağı uyarısında bulundu.
Rusya'nın Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu, Ukrayna'nın barış görüşmeleri için zaman kazanmaya devam etmesi durumunda, Moskova'nın belirlediği şartların daha da sertleşeceğini vurguladı.
TOPRAK VE NATO'DAN FERAGAT TALEBİ
Şoygu'nun açıklamalarına göre, Rusya, Ukrayna'nın topraklarının beşte birini teslim etmesini ve Batı destekli NATO ittifakına katılma olasılığından tamamen vazgeçmesini talep ediyor.
Bu talepler, Ukrayna tarafından kabul edilmemiş durumda. Şoygu, bu şartların 14 Haziran'da Vladimir Putin tarafından önerildiğini ve o zamandan beri Ukrayna'nın 420 kilometrekare (162 mil kare) toprak kaybettiğini ve büyük bir kan kaybı yaşadığını söyledi.
UKRAYNA'YA SIKIŞAN ZAMAN PENCERESİ
Şoygu, Ukrayna'nın bu fırsatı değerlendirmek için zamanının daraldığını belirtti. Ukrayna'nın bu süre zarfında herhangi bir yanıt vermemesi durumunda daha fazla toprak kaybedeceğini belirtti.
Şoygu, Kiev yönetiminin Avrupa'nın başka bir barış zirvesi düzenleyeceği yönündeki "hayallerinin" Ukrayna halkı için ağır sonuçlar doğurduğunu ifade etti.
RUSYA'NIN ŞU ANKİ DURUMU
Rusya, 2022'de başlayan saldırının ardından Ukrayna'nın yaklaşık yüzde 18'ini kontrol ediyor. Bu alan, 2014 yılında tek taraflı olarak ilhak ettiği Kırım'ı ve güneydoğudaki dört bölgeyi kapsıyor.
Putin, bu bölgelerin tamamen Ukrayna tarafından teslim edilmesi gerektiğini belirtiyor. Reuters'ın haberine göre, Putin mevcut cephe hatlarını kabul eden bir ateşkes anlaşmasına hazır, ancak Kiev ve Batı'nın yanıt vermemesi durumunda savaşın devam edeceğini ifade ediyor.
UKRAYNA'NIN ŞARTLARI
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, geçen ay Kiev'in müzakerelere açık olduğunu ancak Ukrayna'nın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün, Birleşmiş Milletler üye devletleri tarafından tanınan şekilde tam olarak saygı görmesi gerektiğini belirtti.
Ukrayna'nın barış görüşmeleri için zaman kazanma stratejisinin, Moskova tarafından baskı altında olduğu ve bu durumun hem askeri hem de diplomatik alanda büyük etkiler yaratabileceği belirtiliyor.