Geçen hafta Mail online Sunday, Conti'nin Londra merkezli yüksek sosyete kuyumcuları Graff'tan müşteri listeleri, faturalar, makbuzlar ve kredi notları dahil olmak üzere büyük miktarda malzeme çaldığını ortaya çıkardı.
Milliyet'in haberine göre, bunlar arasında üç yıl önce Suudi rejimini eleştiren gazeteci Cemal Kaşıkçı suikastının emrini verdiğinden şüphelenilen Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman da vardı.
Kraliyet ailesinden özür dilediler
Graff'ın zengin ve ünlü müşterileri hakkında gizli bilgileri çalan siber hackerlar, Ortadoğu'daki kraliyet ailelerinden özür diledi. Cesur 'sanal soygunu' gerçekleştiren Rus merkezli bir çete olan Conti, geçen hafta sonu The Mail on Sunday'in hırsızlığı ortaya çıkarmasından sonra Graff'tan çalınan 69 bin belgeyi aceleyle kaldırdı.
Basın açıklamasında Conti, 'Suudi Arabistan, BAE ve Katar ailelerinin üyelerine ilişkin her türlü bilginin herhangi bir ifşa ve inceleme yapılmadan silineceğini' taahhüt etti:
"Ekibimiz, Ekselansları Prens Muhammed bin Salman'dan ve yayında isimleri geçen Kraliyet Ailelerinin diğer üyelerinden, herhangi bir rahatsızlıktan dolayı özür diler"
Bilgisayar korsanları, toplam içeriğin yüzde birine denk gelen 69 bin belgenin sızdırıldığını ve çalınan bilgilerin hiçbirinin 'açık artırmalarda satılmadığını' açıkladı.
ABD ve AB vatandaşlarını hedef alacak
Kurbanlarına şantaj yaparak milyonlar kazandığı düşünülen Conti, daha katı bir veri inceleme süreci uygulama sözü verdi ancak daha fazla bilgi çalacaklarını ve yalnızca ABD ve AB vatandaşlarına odaklanacakları tehdidini savurdu.
Ancak küresel siber güvenlik firması Emsisoft'tan Brett Callow, açıklamanın dikkat dağıtma çabası olabileceğini söyledi. Callow, "Bu sözlerin hiçbir anlamı olmayabilir ya da kafaları karıştırmaya yönelik bir girişim olabilir. Bazı analistler, özrün Rus hükümetinin baskısının sonucu olduğunu varsayıyor" dedi.
Müşterilerin verilerini güvende tutmayan şirketlere büyük para cezaları verebilen Bilgi Komisyonu Ofisi, Scotland Yard ile birlikte soruşturma yürütüyor.
Conti'nin ilk sızıntısında Formula 1'in varisi Tamara Ecclestone ve eski futbolcu Frank Lampard da dahil olmak üzere yaklaşık 600 İngiliz müşteri yer aldı. Bir Graff sözcüsü şunları söyledi:
"Etkilenen müşterileri gelişmelerden haberdar ederken kolluk kuvvetleri ve ICO ile çalışıyoruz. Müşterilerimiz bizim önceliğimizdir. Mahremiyetlerinin korunmasını son derece ciddiye alıyoruz"
Kral'a zehirli yüzük
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, ülkesinden yalnızca bir kişinin firar etmesini engelleyemedi: Üst düzey istihbaratçı Saad el Cabri.
Kısaca MBS olarak bilinen Veliaht Prens, Kanada'ya kaçan Cabri'yi yakalamak istedi ancak başarısız oldu. İstihbaratçının oğullarını gözaltına alıp rehin tutan, erkek kardeşini de yakalayan Veliaht Prens'in Cabri'den korkmasının nedeni ise, elindeki belgelerdi.
ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) ve diğer Batılı istihbarat örgütleriyle Suudi gizli servisini yıllarca koordine eden Cabri, herkesin ve her şeyin dosyasına sahipti. Ünlü istihbaratçı, güvenlik sırlarının yanı sıra Kral Selman ve oğlu Veliaht Prens MBS'nin finansal anlaşmalarına da erişebiliyordu
Saad El Cabri, bir televizyon röportajında Valiaht Prens Muhammed bin Selman'ın 2015 yılında hayatını kaybeden ülkenin eski kralı Abdullah'ı öldürmeyi teklif ettiğini söyledi. ABD'nin CBS televizyonundaki 60 Dakika programına çıkan Cabdi, röportajda Valiaht Prens Muhammed bin Selman'ın 2014 yılında babasının tahta geçmesi için anlattığı planı ifşa etti.
Cabri'nin iddialarına göre Veliaht Prens, 2014 yılında o dönem içişleri bakanı olan kuzeni Prens Muhammed bin Nayef'e, Kral Abdullah'ın ölümünü ayarlayabileceğini söyledi.
'El sıkışırım, işi biter'
Saad El Cabri'nin iddiasına göre Valiaht Prens Muhammed bin Selman, bunun için zehirli bir yüzük kullanmak istedi. Cabri, "Kral Abdullah'ı öldürmek istediğini söyledi. Rusya'dan zehirli bir yüzük alabilirdi, 'Onunla el sıkışırım ve işi biter' dedi" ifadesini kullandı.
Cabri, "Belki sadece palavra sıkıyordu, ama biz bunu ciddiye aldık" diye konuştu. Meselenin yerel bir kraliyet mahkemesinde çözüldüğünü aktaran istihbaratçı, ancak görüşmenin gizlice kaydedildiğini ve bu görüşmeye dair iki kayıt olduğunu da belirtti.
Suudi Arabistan'ın eski kralı Abdullah bin Abdülaziz el Suud, 2015 yılında 90 yaşında hayatını kaybetmişti. Kral Abdullah'ın kardeşi olan Selman bin Abdülaziz el Suud, kral olmuştu. Valiaht Prens Muhammed bin Selman, Kral Selman bin Abdülaziz el Suud'un oğlu.
Suudi Arabistan kraliyet ailesinde o dönemde kimin tahta geçeceğiyle ilgili gerilimlerin yaşandığı aktarılmıştı. Suudi Arabistan hükümeti ise Cabri'nin "yalanlarla dolu uzun bir geçmişi olan, itibarını yitirmiş bir yetkili" olduğunu öne sürüyor.
'Psikopat bir katil'
60 Dakika programında soruları yanıtlayan Cabri, Valiaht Prens Muhammed bin Selman'ın, "Orta Doğu'da sınırsız imkanı olan, kendi insanına, Amerikalılara ve dünyaya bir tehdit teşkil eden psikopat bir katil" olduğunu iddia etti.
Selman bin Abdülaziz el Suud'un tahta geçmesiyle önce veliaht prens olarak ilan edilen Nayef'in bu pozisyonu 2017 yılında bin Selman ile değiştirilmişti. Nayef, önce içişleri bakanlığı görevini kaybetti, sonra ev hapsine atıldı, geçen yıl da nedeni bilinmeyen sebeplerle gözaltına alındı. Nayef'in görevden alınmasının ardından Cabri, Kanada'ya kaçtı.
Suikast timi Kanada'da
Cabri, röportajda ayrıca Orta Doğulu bir istihbarat servisi çalışanı arkadaşı tarafından Muhammed bin Selman'ın kendisini öldürmek üzere Kanada'ya Ekim 2018'de bir ekip gönderdiği haberini aldığını dile getirdi.
Cabri, Kaşıkçı'nın öldürülmesinden sadece birkaç gün sonra kendisinin de öldürülmesinin amaçlandığını aktardı. Amerikan Washington Post gazetesi yazarı Cemal Kaşıkçı, Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmüştü. Kaşıkçı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı eleştiren çok sayıda yazı kaleme almıştı.
Cabri, Kanada'ya gelen suikast timinin "DNA analizi sonunda şüpheli malzemeler taşıdıkları" gerekçesiyle Kanadalı yetkililer tarafından sınır dışı edildiğini aktardı. Geçen yıl Cabri, Selman'a yönelik cinayete teşebbüs iddiasıyla ABD'de bir dava açmıştı.
Prens Selman, bu iddiaları da Kaşıkçı cinayetinde rolü olduğu iddialarını da reddediyor. Suudi Arabistan'ın Washington DC büyükelçiliği ise CBS televizyonuna yaptığı açıklamada, "Cabri'nin kendi işlediği mali suçlar yüzünden yalanlar ürettiğini" öne sürdü.
Suudi Arabistan tarafından yolsuzlukla suçlanan Cabri'nin varlıkları, "sahteciliğe yönelik yeteri kadar kanıt olduğu gerekçesiyle" Kanadalı bir yargıç tarafından donduruldu. Cabri ise hükümetin parasını çalmadığını belirterek önceki işverenlerinin kendisine yüklü miktarda ödeme yaptığını öne sürüyor.
Mart 2020'de Suudi Arabistan yetkilileri Cabri'nin oğlunu ve kızını gözaltına almıştı. Kasım ayında kardeşlere kara para aklama ve ülkeden kaçmaya niyetlenme suçlamalarından ötürü 9 ve 6,5 yıl hapis cezası verildi. Suçlamaları reddeden kardeşlere verilen hapis cezası bir temyiz mahkemesi tarafından kardeşlerin bulunmadığı bir gizli duruşmada onaylandı.
BBC Güvenlik Muhabiri Frank Gardner, Birleşik Krallık'ın istihbarat örgütü MI6 ve diğer Batılı istihbarat örgütlerinin Suudi Arabistan'daki birimleri arasında irtibatı sağlayan üst düzey Suudi güvenlik yetkilisinin Kanada'ya kaçtıktan sonra başına gelenleri Mayıs ayında yazmıştı:
"El Cabri, Batı ülkelerinden birinde bombalı bir El Kaide eyleminin ortaya çıkmasına yardımcı oldu. Ardından, 3 yıl önce Valiaht Prens Muhammed bin Selman'ın gücü eline aldığı dönemde yaptığı tasfiye planı sonrası Kanada'ya kaçtı"
Kaçışının üzerinden yaklaşık 3 yıl geçtikten sonra, 16 Mart'ta, büyük oğlu Halid'in anlattığına göre, 'El Cabri'nin çocukları rehin alındı':
"Ömer ve Sarah 16 Mart'ta şafak vakti 20 arabayla gelen yaklaşık 50 devlet güvenlik görevlisi tarafından yataklarından kaçırıldı"
Güvenlik görevlileri, bunun ardından Riyad'da ailecek yaşadıkları evi aradı, güvenlik kameralarının hafıza kartları alındı. 21 yaşındaki Ömer ve 20 yaşındaki Sarah, gözaltına alındı ve o günden beri kimseyle görüşmelerine izin verilmiyor.