Venezuela'nın siyasi arenasında yaşanan karmaşa, muhalefet lideri ve başkan adayı Edmundo Gonzalez'in ülkeyi terk etme kararıyla yeni bir boyut kazandı.
Venezuela hükümeti, Gonzalez'in, ülkeden güvenli bir şekilde ayrılmasına izin verildiğini duyurdu. Ancak, İspanyol hükümeti, Gonzalez'in Venezuela'yı terk etme kararının tamamen kendi kararı olduğunu açıkladı. Bu durum, ülkede süregelen siyasi gerilimleri ve uluslararası diplomatik ilişkileri daha da karmaşık hale getirdi.
Venezuela Devlet Başkan Yardımcısı Delcy Rodriguez, Gonzalez'in tutuklama emrinin çıkarılmasının ardından ülke dışına gitmesine izin verme kararının, ülkenin "siyasi barış ve huzurunun yeniden tesis edilmesine yardımcı olma" amacı güttüğünü belirtti. Rodriguez'in açıklamaları, Gonzalez'in İspanya'ya sığınma talebinde bulunmasına olanak tanıdı.
İSPANYOL HÜKÜMETİNİN AÇIKLAMALARI
İspanya'nın merkez sol hükümeti, Gonzalez'in ülkeyi terk etme kararının tamamen kişisel olduğunu ve bu kararın herhangi bir hükümet baskısından bağımsız olarak alındığını vurguladı. İspanyol Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, ülkesinin tüm Venezuelalıların siyasi haklarına ve fiziksel bütünlüğüne bağlı olduğunu belirtti. Gonzalez, İspanya'ya gitmek için Venezuelalı yetkililer tarafından sağlanan bir askeri uçakla yola çıktı.
GONZALEZ'İN TUTUKLANMA TALEBİ
Maduro'nun müttefiki Başsavcı Tarek William Saab, Gonzalez'in mahkeme taleplerini reddetmesini seçim sabotajı olarak değerlendirerek tutuklanmasını istemişti. Saab, muhalefetin internette paylaştığı oylama kayıtlarının sahte olduğunu ve bu durumun Ulusal Seçim Konseyi'ni altını oymaya yönelik bir girişim olarak değerlendirdi.
NE OLMUŞTU?
Temmuz ayında yapılan başkanlık seçimlerinde, çoğu ülkenin seçimlerin meşru galibi olarak gördüğü Gonzalez, seçim sürecindeki karmaşa ve tartışmaların merkezindeydi. Gonzalez'in seçim kampanyası, uzun yıllar süren ekonomik kriz ve siyasi istikrarsızlıkla mücadele eden Venezuelalılar için bir umut ışığı olarak görülmüştü.
Ancak, seçim yetkilileri sandıklar kapandıktan sadece birkaç saat sonra Maduro'yu kazanan ilan etmişti. Önceki başkanlık seçimlerinde olduğu gibi, sonuçlar oy verme makinelerine göre ayrıştırılarak açıklanmadı. Ulusal Seçim Konseyi'nin (CNE) web sitesinin hacklenmesi sonucu ayrıntılı bilgilere ulaşmakta güçlük çekildi.
Birleşmiş Milletler (BM) ve Carter Merkezi uzmanlarının gözlemlediği seçimler, Maduro hükümetinin seçim sonuçlarının güvenilirliğini sorgulamasına neden olmuştu. BM ve Carter Merkezi, seçimlerin bağımsız gözlemciler tarafından denetlenmesine rağmen, seçim yetkilileri tarafından açıklanan sonuçların güvenilirlikten yoksun olduğunu belirtti.