Venezuela'nın sosyalist Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 5 Kasım ABD başkanlık seçimleri için düzenlenen TV münazarasını izleme şansını kaybettiğini esprili bir dille ifade etti.
Maduro, ABD yönetiminin uyguladığı sıkı yaptırımlar ve Dominik Cumhuriyeti'nde yaşadığı özel jet krizine atıfta bulunarak, "Çok dikkatle takip ediyorum, neredeyse oraya gidecektim. Dominik Cumhuriyeti'nde uçağımı çalmasalardı, oraya giderdim" dedi.
"UÇAK YASADIŞI SATIN ALINDI"
ABD yönetimi, Maduro'nun Dassault Falcon 900EX özel jetini 28 Temmuz'da Venezuela devlet başkanlığı seçimlerini tanımadığını duyurduktan sonra, yaptırımları ihlal gerekçesiyle el koydu ve uçağı Florida'ya götürdü.
ABD yetkilileri, uçağın "yasadışı satın alındığını" belirtti. Maduro, bu durumu ABD yönetimini "korsan", Dominik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Luis Abinader'i ise "haydut, hırsız" olarak nitelendirerek sert bir dille eleştirdi.
NE OLMUŞTU?
ABD destekli muhalefet adayı Edmundo Gonzalez Urrutia ise 2 Eylül'de hakkında yakalama emri çıkarılmasının ardından 7 Eylül'de İspanya'ya kaçtı.
Trump dönemindeki ABD yönetimi, Maduro'nun yeniden seçilmesini tanımayıp Venezuela'ya ağır yaptırımlar uygulamış, muhalefet lideri Juan Guaido'yu devlet başkanı olarak tanımış ve başarısız bir darbe girişiminde bulunmuştu.
Maduro'nun esprili açıklamaları, ABD-Venezuela ilişkilerindeki gerilimi ve uluslararası diplomasiye dair ilginç bir tabloyu gözler önüne serdi.