Birleşmiş Milletler'in (BM) dünkü oturumunda yapılan “Küba’ya karşı ABD’nin ekonomik yaptırımlarının kaldırılması tasarısı”nın oylaması 187 oya karşı 3 oyla Küba’nın zaferi ile sonuçlandı.
Küba’nın BM Genel Kurulu’nun gündemine getirdiği ABD ablukasının kaldırılması tasarısı 1992 yılından bu yana her yıl gündeme alınıyor ve oylanıyor.
Dünyanın ezici çoğunluğu Küba’ya dönük ekonomik ambargonun kaldırılması başlığında Küba’dan yana taraf olsalar da kabul edilen tasarının BM Güvenlik Konseyi kararları gibi bağlayıcılığı bulunmuyor. Küba her yıl ABD’nin ambargo değil daha geniş bir yaptırım olan abluka uyguladığını ve bunun insanlık dışı uygulamalar içerdiği ve Küba halkı için sadece ekonomik sonuçları olmadığını söylüyor.
Küba'ya büyük destek
Geçtiğimiz yıllarda oylamada ABD dışında sadece İsrail ve birkaç küçük ada ülkesi dışında Türkiye’nin de içinde bulunduğu BM üyesi ülkeler ABD ablukasının kaldırılması için oy kullandı.
Bu yılki oturumlar 6 ve 7 Kasım tarihlerinde yapıldı. İlk oturumda ülkeler ablukayla ilgili görüşlerini paylaştılar. Suriye’den, Rusya’ya Kenya’dan Vietnam’a, Beyaz Rusya’ya çok sayıda ülke konuşma yaptı ve ablukanın kaldırılması gerektiğini, Küba’ya destek verdiklerini açıkladılar.
7 Kasım’da ise oylama ile ilgili konuşmalar yapıldı ve oylamaya geçildi. Oylamadan önce ABD BM temsilcisi Küba’da insan hakları ihlalleri olduğunu, buna göz yumamayacaklarını söyledi. ABD temsilcisi dışında, İran, Bolivya, Trinidad Tobago temsilcileri ve AB’yi temsilen Finlandiya temsilcisi konuşma yaptı. Bolivya temsilcisi bu oylamanın sadece basit bir oylama olmadığını, umudun oylandığını vurguladı. İran temsilcisi ise bu ablukanın terörist saldırıyla eşdeğer olduğunu vurguladığı konuşmasını ablukanın bir an önce durdurulması gerektiğini söyleyerek bitirdi.
Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodríguez Parrilla her yıl olduğu gibi diğer konuşmacılara oranla daha uzun bir konuşma yaptı. Konuşmasında ablukanın sadece ekonomik bir süreç olmadığını, Küba halkının şu ana kadar 130 milyar dolardan daha fazla ekonomik kayba uğradığını aktardı. Bu kaybın sadece Küba halkına ait olmadığını, Küba’nın tüm dünya halkı ile geliştirmek istediği dayanışmadan faydalanamayan çok sayıda insanın da bundan etkilendiğini vurguladı. İnsan hakları konusunda dünyanın en kötü siciline sahip ülkesinin Küba’ya insan hakları konusunda ders verme ehliyetinin olmadığını söyledi.
Brezilya ve Ukrayna sürprizi
Oylama sonucunda son yıllarda İsrail ve ABD yalnız kalmışken bu yıl bazı ülkelerin önceki yıllarda kullandığı oyu değiştirdiği görüldü. Bunlardan en dikkat çekeni sağcı Bolsonaro’nun başa geçtiği Brezilya’ydı. Brezilya bu yıl ABD ve İsrail dışında ablukanın sürdürülmesi yönünde oy kullandı. Bolsonaro yönetiminin tutumu düşünüldüğünde Küba için sürpriz bir oy olmadığı anlaşılıyor. Diğer sürpriz ise geçen yıl oylamaya katılmayan Ukrayna’nın çekimser oy kullanması oldu. Ukrayna’nın binlerce Çernobil çocuğuna ve Ukraynalıya kapılarını açan, onlara özel tedavi programı oluşturan Küba’ya karşı oylamaya katılarak çekimser oy kullanması dikkat çekti. Bir diğer dikkat çeken şey ise geçen yıllarda çekimser oy kullanan çok sayıda ülkenin oylamaya katılarak Küba’dan yana oy kullanması oldu. Oylama sonucunda 187 ülkenin ablukanın kaldırılması yönünde, 3 ülkenin ablukanın sürdürülmesi yönünde, Ukrayna ve Kolombiya’nın ise çekimser oy kullandığı görüldü.
Küba'nın zaferi
Geçtiğimiz ay ablukanın güncel bilançosunu içeren raporu yayımlanmıştı. Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodríguez Parrilla ablukanın Küba’ya ekonomik maliyetinin 130 milyar doları geçtiğini aktardı. Ayrıca Küba’dan yapılan “abluka bir günlüğüne olmasa” sosyal medya paylaşımlarında, ablukanın bir günlük maliyeti ile 173 adet körüklü otobüs alınabileceği, 197 bin 371 diyabet hastasının 5 yıllık insülin ihtiyacının karşılanabileceği aktarıldı.
Küba oylama oturumunu sosyal medyada #VictoriaDeCuba (Küba’nın Zaferi) etiketiyle takip etti. Oylamayı José Martí Küba Dostluk Derneği genel merkez binasında Küba dostları ile takip eden Küba'nın Ankara Büyükelçisi Luis Alberto Amoros Núñez, oylama sonucunun yeni bir zafer anlamına geldiğini, Küba dostlarının desteği sayesinde bu zaferin kazanıldığını söyledi.