Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin dünkü toplantısında nihayet Gazze'ye daha fazla insani yardım ulaştırılmasını talep eden “yumuşatılmış” bir karar onaylanabildi. Birleşik Arap Emirlikleri tarafından hazırlanan karar tasarısını kabul etmek için bir haftadan beri ABD ikna edilmeye çalışılıyordu. Karar için ABD’nin kabul edeceği hale getirilmesinden ötürü “yumuşatılmış” deniyor. Tam bir kepazelik.
İsrail ile Hamas arasında, 11 haftadır devam eden, İsrail’in Filistinlileri topyekün yok etmeyi amaçladığı savaşta ölü sayısının artmasına, Filistin bölgesinde giderek kötüleşen insani krize karşı çözüm amacıyla sunulmuştu tasarı. Dün tasarının kabul edilmesiyle, İsrail'in Gazze'deki 2.3 milyon kişiye yapılan yardım sevkiyatları üzerindeki kontrolü azalmayacak elbette. İsrail, Mısır'dan Refah geçişi ile İsrail kontrolündeki Kerem Şalom geçişi üzerinden Gazze'ye yapılan sınırlı yardım sevkiyatını denetliyor hala, denetlemeye de devam edecek.
Kararda düşmanlıkların durdurulmasına yönelik ifadenin zayıflatılması gerçekten utanç verici. Bu durum veto yetkisine sahip Rusya da dahil olmak üzere bazı konsey üyeleri ile “Arap ve İslam İşbirliği Teşkilatı” ülkelerini hayal kırıklığına uğrattı. Bölgeyi iyi bilen diplomatik çevreler bu kararı İsrail'in Hamas'a karşı daha fazla harekete geçmesine onay olarak görüyor. Örneğin Rusya'nın BM Büyükelçisi Vassily Nebenzia oylamadan önce yaptığı açıklamada 'Konsey bunu imzalayarak İsrail silahlı kuvvetlerine Gazze Şeridi'nin daha fazla temizlenmesi için tam bir hareket serbestisi vermiş olacaktır' dedi.
Kabul edilen kararda “güvenli, engelsiz, genişletilmiş insani yardım erişimine derhal izin verilmesi, çatışmaların sürdürülebilir bir şekilde durdurulması için gerekli koşulların yaratılması amacıyla acil adımlar atılması” çağrısında bulunuluyor. Oysa ilk taslak, yardım erişimine izin vermek için “düşmanlıkların acil ve sürdürülebilir bir şekilde durdurulması” çağrısını da içeriyordu. ABD’nin hoşuna gitmediği için bu ifade kabul edilen kararda yer almadı.
Rusya, taslağın “düşmanlıkların acilen ve sürdürülebilir bir şekilde durdurulması” çağrısını içeren ilk metne geri dönecek şekilde değiştirilmesini teklif etti. Değişiklik Amerika Birleşik Devletleri tarafından veto edildi. Taslak 10 lehte oy alırken, dört üye çekimser kaldı. Korkunç, utanç verici bir durum bu. Bu ayın başlarında 193 üyeli BM Genel Kurulu insani ateşkes talebinde bulunmuş, 153 devlet, günler önce Güvenlik Konseyi'nde ABD tarafından veto edilen bu adım lehinde oy kullanmıştı.
ABD ile İsrail ateşkese Hamas'ın yararına olacağı gerekçesiyle karşı çıkıyor, bilindiği gibi. Washington bunun yerine sivillerin korunması, Hamas tarafından kaçırılan rehinelerin serbest bırakılması için çatışmalara ara verilmesini destekliyor sadece. Aynı ABD, geçen ay BM Güvenlik Konseyi'nin yardım erişimine izin vermek üzere yaptığı “çatışmalara 'yeterli sayıda gün' boyunca hem acil, hem de uzatılmış insani ara verilmesi” çağrısına da çekimser kalmıştı.
Kirlenmiş Milletler’in tümüyle – onca birbirinden farklı üyesi bulunmasına rağmen- bir ABD kurumu olduğu artık su götürmüyor. ABD’nin istemediği hiç bir karar bu saçma sapan örgütten geçemiyor. ABD’nin İsrail'i BM kararlarının hedefi olmaktan koruduğu sır değil. Öyle ki Hamas’ın 7 Ekim'deki saldırısından bu yana Güvenlik Konseyi eylemlerini iki kez veto etti.
Bir hakkı da teslim etmeliyim, bu kadarını beklemezdim ondan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ABD’ye rağmen İsrail’i durdurmaya ya da kınamaya yönelik şimdiye kadar verdiği mücadele takdire değer.
Dün kabul edilen kararla ilgili önemli bir anlaşmazlık Guterres'in Gazze'de savaşa taraf olmayan ülkelerden gelen yardımları izlemek için bir mekanizma kurulması yönündeki teklifi üzerine yaşandı. Buna da ABD ile müttefikleri uzun süre ayak dirediler, sonunda Guterres'ten, çatışmaya taraf olmayan devletler aracılığıyla Gazze'ye yardımın hızlandırılması için bir BM mekanizması kurmak üzere üst düzey bir insani yardımla, yeniden yapılanma koordinatörü atamasının istenmesi konusunda yumuşatılmış bir uzlaşmaya varıldı.
Oysa İsrail’e yönelik kararların alınamadığı sıralarda Dünya Gıda Programı’nın verdiği bilgilere göre Gazze nüfusunun yarısı açlıktan ölmüştü. Program, 7 Ekim'den bu yana ihtiyaç duyulan gıdanın da sadece yüzde 10;mso-spacerun:yes'>
İçinde ABD’ye karşı ülkeler de olabilir ama bu karar mekanizmasındaki ABD hakimiyetine evet diyenlerin çokluğu yüzünden Birleşmiş Milletleri tamamen “kirlenmiş” yapar.
Kirlenmenin her geçen gün arttığına da tanık oluyoruz.
Her şey gözümüzün önünde olup bitiyor çünkü.
Yazık.