Yunanistan Komünist Partisi (YKP) ve partinin Avrupa Parlamentosu'ndaki bağlantısız (Non-inscrits) milletvekili Kostas Papadakis'in ev sahipliğinde gerçekleştirilen Avrupa Komünist Toplantısı başladı. "Avrupa'nın Komünist ve İşçi Partileri Antikomünizme Karşı" başlığı ile düzenlenen toplantıya, tüm Avrupa'dan 32 ülkede faaliyet gösteren 38 parti katılıyor.
Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) de temsil edildiği toplantı, Kostas Papadakis'in katılımcı partileri selamlaması ile başladı. Yunanistan Komünist Partisi adına konuşan Genel Sekreter Dimitris Koutsoumbas, üç ay önce Avrupa Parlamentosu'nda kabul edilen ve komünizmi faşizm ile eşitleme iddiasında bulunan önergeyi kınayarak sözlerine başladı.
Koutsoumbas şunları söyledi:
"Avrupa’da 'komünizm hayaletinin dolaştığı'nın ifade edilmesinden 171 yıl sonra hâlâ bu hayalet ile mücadele sürüyor. Avrupa Parlamentosu’nda, geçen Eylül ayında, Avrupa Halk Partisi, sosyal demokratlar, liberaller, yeşiller ve muhafazakârlar tarafından antikomünist bir önerge kabul edildi. 171 yıl önce de, bugün olduğu gibi Avrupa’da düzenin siyasi güçleri, sömürünün ortadan kalkması, yeni sosyalist-komünist toplumun ortaya çıkması, adaletin sağlanması anlamına gelen 'komünizm hayaleti' ile uğraşıyordu. Bu hayalet bugün de onlara korku salmaya devam ediyor."
Önergenin tarihi yeniden yazmaya yeltendiğini vurgulayan Koutsoumbas sözlerine şöyle devam etti:
"Bu yalnızca komünistlere karşı bir önerge değil, 2. Dünya Savaşı'dan faşizmi dize getiren Kızıl Ordu'nun, Sovyetler Birliği'nin, faşizm karşıtı ulusal kurtuluş mücadelelerini yürüten komünistlerin ve Avrupa'nın tüm militanlarının çabalarını da yok saymaya yönelik bir hamledir. AB’nin bu önergesi yeni bir Nürnberg mahkemesinin; fakat bu sefer komünizm için, kurulmuş olması anlamına gelmektedir."
Koutsoumbas, komünizmin devrimci ideallerinin halklara ilham vermeye devam ettiğini ve tüm korkuların bundan kaynakladığını da dile getirdi.
"Buradayız, buz kırıldı, yol açıldı"
"Ancak buradayız, buz kırıldı, yol açıldı" diyen Koutsoumbas, burjuva sınıfının halk karşıtı planlarını hayata geçirmek için, komünist partilere saldırmaktan vazgeçmeyeceğinin altını çizdi.
Koutsoumbas şu sözlerle konuşmasını tamamladı:
"Buna karşı Avrupa'da ve her ülkede, emek hareketlerinin gelişmelere belirleyici müdahaleler yapmaları gerekmektedir. Zira emekçiler, antikomünist saldırıların kendi haklarına karşı saldırılar ile kol kola gittiğini görmekte, deneyimlemektedir. Komünist partiler devrici teori ve pratiği bütünleştirmek, uluslararası komünist harekette geçmiş dönemde yapılan hataların üstesinden gelmek ve stratejik sektörlerde emek hareketlerinin etkili mücadeleler geliştirmesini sağlamak konusunda yol almaktadır. Antikomünizmle mücadele etmenin, kapitalist barbarlığın sonunu getirme ve sosyalizmi kurmanın yolu buradan geçmektedir."
Gün boyu sürecek olan toplantıda partiler, antikomünizm ile mücadelede geliştirilecek ortak stratejileri ve mücadele yöntemlerini tartışacak.
Kemal Okuyan TKP adına konuştu
Avrupa Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı’na TKP adına katılan Genel Sekreteri Kemal Okuyan, konuşmasında antikomünist kampanyaların günümüzde hangi gerekçelere dayandırıldığını analiz etti.
Sözlerine “Dünya Komünist partilerinin İzmir’deki 21. Toplantısından kısa bir süre sonra siz kardeş parti temsilcileriyle tekrar bir arada olmak bizim için bir onur” diyerek başlayan Okuyan, Avrupa Parlamentosu’nun eylül ayındaki kararı hakkında “Yoldaşlar, Lenin parlamento için burjuvazinin ahırı tabirini kullanmıştı. Bu çatı altında, üç ay önce, bu söz bir kez daha kanıtlanmış oldu. AP vekillerinin çoğunluğu tarafından onaylanan kabul edilemez bir önerge geçti. Bu önerge, bu kurumun aynı konudaki benzer önergelerinin bir devamı olarak görülmeli. Yalnızca bu önerge bile, kabul eden 535 vekilin kendi ülkelerini ve Avrupa halkını temsil etme yetisinden uzak olduğunu göstermektedir. Kendilerini ne kadar “demokratik” olarak tanımlasalar da, bu eylemleri onları Nazi propaganda makinesi ile aynı kategoriye sokmaktadır” diye konuştu.
"Komünist hareket faşizmi alt etmenin şanlı zaferinin mirasını taşımaktadır"
“Komünist hareket faşizmi alt etmenin şanlı zaferinin mirasını taşımaktadır. Bu zafer milyonlarca Sovyet askerinin, partizanların, diğer ülkelerin komünistlerinin kanıyla kazanılmıştır. Faşizm canavarının yenilmesi, uzun süre boyunca sorgulanamaz bir başarı olmuş, tüm dünya halklarının saygı ve hayranlığını kazanmıştır. Avrupalı burjuva siyasetçilerinin bu hamlesi, hem bu zaferin sorgulanmaya açılmasına, hem de faşizmi meşrulaştırmaya, ya da en azından gayrimeşruluğunu azaltmaya yaramaktadır. Önergede Sovyet yurttaşlarının onurlu tarihi bir tür 'trajik geçmiş' olarak ifade edilmektedir. Bu neye hizmet ediyor? Komünizm kriminalize edilirken, günümüzün faşist hareketleri normalleştiriliyor ve önleri açılıyor”diyen Okuyan antikomünist propaganda örneklerinin, sosyalizmin tarihini çarpıtma ve kopukluklar yaratmayı, bu yolla tarihsel meşruiyetine zarar vermeyi amaçladığını belirterek. “Özel olarak tarihi hedef alarak, bizi köksüz bırakmaya, silahımızı elimizden almaya, ve böylelikle geleceksiz kılmaya çalışıyorlar.” uyarısında bulundu.
Okuyan sözlerine komünist hareketin antikomünizm ile mücadelede somut olarak yapılması gerekenlere dair vurgularıyla devam etti.
"Utanılacak bir tarihimiz yok, daha çok konuşmalıyız"
İlk yapılması gerekenin daha çok konuşmak olduğunu söyleyen Okuyan, “İşçi sınıfının tarihi kazanımları ve hatalarıyla bizim tarihimizdir. Bizim gerçekliğimizdir. O tarihi yapanların mirasçıları yani bizler tarafından araştırılmalı, aydınlatılmamış tek bir nokta kalmamalıdır. Tarihimizle ilgili bazı noktalar hakkında konuşmamak yarardan çok zarar getirmektedir. Hiçbir çarpıtmayı, karalamayı kabul edemeyiz ama kendi hatalarımızın egemen sınıf elinde çarpıtılarak sunulmasına da izin vermemeliyiz. Nazi destekli propagandaları, Ukraynalılara sözde soykırım iddiası (Holodomor) ya da Katın katliamı gibi iddiaları yanıtsız bırakmamalıyız. Bizim utanılacak bir tarihimiz yok.” dedi.
Komünist hareketi şeytanlaştırma ya da karikatürize etme girişimlerine malzeme verecek unsurlardan arınılması gerektiğinin altını çizen Okuyan “komünist hareket modern, çağdaş ve aynı zamanda sağlam ve devrimci olabilir.” diye ekledi.
"Stalin'i mahkum etmek antikomünizmdir"
Stalin tuzağı'nın iyi hesaplanması gerektiğini belirten Okuyan şöyle devam etti:
"Stalin’i mahkum etmek antikomünizmdir. Stalin hatasız bir karakter değildir, ama Stalin eleştirilerinde geriye düşmek antikomünizmin elini güçlendirmektedir. Stalin ile ilgili tartışmalarda geri basmamalı ancak Stalin fetişinin bu muhteşem devrimcinin en çok kendisine zarar verdiğini unutmamalıyız. Stalin etrafındaki tartışmaların diyalektiği iyi düşünülmelidir.”
Avrupa Parlamentosundan geçen önerge neydi?
AB parlamentosunda 18 Eylül 2019'da verilen bir ortak önergede Avrupa’yı faşizmin karanlığından kurtaran SSCB’ye adanmış anıtların yasaklanması için adım atılması çağrısında bulunulurken SSCB’nin Nazileri yenilgiye uğratarak Auschwitz’i özgürleştirmesi görmezden gelinmişti. Önergeyle Almanya’nın işlediği cinayetlerden SSCB sorumlu tutulmuştu.
AB parlamentosu içerisinde sosyal demokrat, liberal, yeşil, muhafazakar ve diğer sağdaki partilerin imzaladığı ortak bir önergede komünizmi ‘hatırlatan’ sembollerin yasaklanması çağrısında bulunulmuş ve bu önerge kabul edilmişti.